"Seyran, Ferit geldi yine seni sordu aynı dedim. Bir de şu çiçekleri getirdi sen çok seviyorsun diye almış."
"Ben seviyorum diye mi almış?" ufak bir kahkaha attı.
"Sen benimle dalgamı geçiyorsun abla bir de getirip önümemi koyuyorsun. Onu da çiçeğini de istemiyorum."
"Seyran yapma böyle, çok üzülüyor Ferit'te."
"O neye üzülüyor ya neye. Bana mı üzülüyor? Söyle ona kimsenin acımasını da merhametini de istemiyorum, gelmesin artık gelmesin."
"Seyran!"
"Ne var abla ne? Katil birini bana savunup durma asla affetmicem asla. Haketmiyor bunu ya bana ne yaparsa yapsın ben affederdim, affettim de ama masum birinden ne istedi."
"Seyran, Ferit seni çok seviyor seni kaybetmek istemedi. Biz de istemedik."
"Ferit beni gerçekten sevseydi benim ne hissedeceğimi düşünürdü. O sadece kendi sevgisini düşündü bencillik yaptı, o sevginin ortak olduğunu unuttu yok saydı, bizi düşünmedi, kendini düşündü. Seyran giderse aklımı kaybederim dedi, ben gitmedim o da aklını kaybetmedi ama beni kaybetti. O şimdi kaybetmedi mi sanıyor ki ben ona ölüceğimi bilsem de geri dönmem. Sen de daha fazla savunacaksan gidebilirsin abla kimseye ihtiyacım yok, bana böyle pek yardımcı olduğun da söylenemez."
"Benim gelme dememle vazgeçer mi sanıyorsun Seyran. Sen de bencillik yapıyorsun, bir kere de sevdiklerinin yanında olmasına, sevgilerini hissettirmelerine izin ver. Acıların, yaraların taze diye sen üzülme diye elimden geleni yapıyorum ama bir kere de sen anla. Şu lanet öfkeni bir kere kenara koy duygularına izin ver ya."
"Her zaman ki gibi anlamıyorsun, gerçi sen ne zaman beni anladın ya en son nefret ediyordun benden. Canımdan olunca kıymete bindim tabi her zaman ki gibi. Daha fazla kalbini kırmadan çık abla çık odadan hadi."
"Öyle mi Seyran?"
"Öyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kavuşmak.
FanfictionF: Söz veriyorum bir daha seni benden hiçbir şey ayıramıcak. S: Hiçbir şey mi? F: Hiçbir şey...