4 hafta sonra...
"Anne şurada da Ferit yasak olmasına rağmen fotoğraf çekti işte, adam neyse ki benim çektiğimi sandı. Ferit de eşim hamile dikkati oldukça dağınık fark etmedi diye sıyırdı. Telefonumu kontrol etti, bir şey çıkmayınca bıraktı sonra 2 dakikaya çıktık zaten."
Londra'dan döneli bir hafta olmuştu. Kayıt işlemlerimi halledip biraz dolaşmıştık, Ece ile ayrıldık diye üzülsem de o tam tersine bizim için çok sevinmişti. Şimdi ise Gülgün anneye gittiğimiz yerleri anlatıyordum.
Kahkaha attı "Ferit ya senin bu mükemmel zamanlama yalanlarına hayranım oğlum."
"Ee anne ne yapayım başka türlü inandıramazdım. Benim çektiğimi anlamayacak kadar salaktı, ben de kandırmadan duramadım hem neden böyle eserleri çekemiyoruz sanki çalıcaz alt tarafı fotoğraf."
"Ferit başkaları kopyalayamasın diye zaten, sana göre fotoğraf ama biri görüp birebir aynısını yapabilir."
"Seyro bu eserler internette bile var benim çekmemle mi olucak"
"Evet, çünkü sen zengin ve ünlüsün Feritcim. Yasak bir paylaşım yapamazsın."
"Yapmıcam zaten."
"Aa kim çağırdı seni buraya Gülgün,eski kocanın evine mi geliyorsun hobi olarak artık."
"Ben çağırdım İfakat hanım ve ev de benim hatırlarsanız. İstediğimi çağırırım ayrıca Gülgün anne kimse değil, oğlunu gelinini görmeye geldi ne var bunda."
"Bir şey demedim meraktan sordum sadece. Bu aralar çok sık geliyor da ama doğru Gülgün o kadar fedakar bir anne ki oğlu ve gelini için her şeyi yapar, o yüzden sürekli diplerinde mazallah başlarına bir şey gelir."
"Ne demek istiyorsun şuan, ben oğluma annelik yapmadım mı hiç? "
"Tabiki hayır, bencilin tekisin sadece kendini düşünürsün. Ferit'e bile zamanında kim baktı hatırlatıyım mı?"
"Yeter yenge haddini aşıyorsun."
"Haddimi aşmıyorum gerçekleri söylüyorum"
Sesleri yükseldikçe daha da geriliyordum, tartışma artık kavga boyutuna gelmişti. Saolsunlar ailenin diğer üyeleri de yavaş yavaş katılmışlardı. Araya gireceğim sırada karnıma ağrı girdi.
"Ahh" elimle karnımı tuttum.
"Seyran iyi misin?"
"Seyran kızım noldu"
Ferit yanıma geldi, kollarımdan tutup koltuğa oturttu. "Seyran iyi misin, noluyo?"
"Ağ..ağrı girdi"
"Ayşeen şu getirir misin" dedi Gülgün anne.
O: "Seyran kızım hastaneye gidelim mi?"
"Yok yok gerek yok azaldı biraz zaten"
Ferit suyu bana içirdikten sonra dizlerimin dibine çöktü.
Saçlarımı kulağımın arkasına koydu."Nasılsın daha iyi misin güzelim"
"İyiyim"
"Kızım arkana yaslan" diye geri çekti Gülgün anne.
Be: "Seyran hastalığın tekrar etmiş olmasın"
"Ne saçmalıyorsun sen be" diye bağırdı Ferit.
"Baba bak şu karına sahip çık, karnında kardeşim var demem kalbini kırarım"
Nu: "Aa sanki yanlış bir şey dedi hamile kızımın üstüne gelinmediği kalmıştı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kavuşmak.
FanfictionF: Söz veriyorum bir daha seni benden hiçbir şey ayıramıcak. S: Hiçbir şey mi? F: Hiçbir şey...