13. Özgüvensiz

3 3 0
                                    

~Jisung'un Anlatımıyla~

Yorucu bir günün sonunda artık dinlenmem gerek gibi hissediyordum. Böyle olmalıydı yani. Absürt bir şey istemiyordum bence. Her insanın hakkıydı dinlenmek. Gerçi ben abime göre bir insan olmadığım bu biraz imkansız gibi görünüyordu sanırım.

"Jisung tamam otur artık. Yoruldun. Yapman gerekeni yaptın bile." dedi abim beni şaşırtarak.

"Abi sen iyi misin?" diye sordum. Abim bana bana başını salladı. Ben de üstelemedim çünkü Allah'tan belamı aramıyordum tabii ki. Dediğini yapıp hazır masanın bir sandalyesine oturdum. Akşam çoktan olmuştu. Misafirlerimizi bekliyorduk.

Bir süre sonra da Yuna gelmişti. Ona herkesten gelmesini istemiştim zaten ama yanında sevgilisi yoktu. Tekti. "Yuna hoşgeldin." dedim. Sarıldık.

"Hoşbuldum Jisung."

"Eee sevgilin nerde? Tanışmak için o kadar da heveslenmiştim oysaki."

"Sonra anlatırım. Sen bana önce onları tanıt."

"Haa evet. Yuna. Şirketten arkadaşım." dedim abimgile kısaca onu tanıtırken.

"Bu abim Chris biliyorsun. Abimin en yakın arkadaşı, aynı zamanda da restoranın ortağı Changbin hyung. Felix, oda arkadaşım. Duygusal olan arkadaşım. Seungmin'i gördün zaten, zeki veledimiz. Jeongin baş aşçımız. Felix'in en yakın arkadaşı." diye açıklarken Hyunjin araya girdi Hyunjin'liğini yaparak.

"Yani Felix'in demeye gerek yok bence. Çünkü bizimle de çok yakındır kendisi."

"Hah tam sana geliyordum. O da işte Hyunjin." dedim kısaca. Hyunjin alınmış gibi baktı.

"Benim bir özelliğim yok mu?"

"Olur mu? Töbe haşa. Sen tek Hyunjin deyince anlar Yuna. Değil mi?"

"Evet seni biliyorum. Şu mutlu aptal 1sin." deyince Yuna güldüm tuhaf bakışlar eşliğinde. Tanışma faslı bitmişti. Şimdi ben artık bir şeyi merak ediyordum.

"Her neyse gelsene sen benimle mutfağa Yuna." dedim. O da beni onaylayarak peşimden geldi. Tabakları düzeltiyormuş gibi yaparak mutfağın kapısını kapattım ve ona çok merak ettiğim soruyu sordum.

"Eee sonra anlatırım dedin. Merak ettim. Hadi."

"Jisung sorma ne olduğunu?" deyince daha da merak etmiştim. "Sordum bile. Hadi çatlayacağım."

"Şimdi Bay Lee beni aradı. 'Gidecek misin Jisung'un restorana?' dedi. Ben de evet gideceğim erkek arkadaşımla dedim. Beni hemen tersledi. Hayır geleceksen onu getiremezsin dedi. Neymiş bu iş yemeğiymiş."

"Ne diyosun sen ya?" Neydi amacı tam olarak anlamıyordum.

"Sonra ben altta kalır mıyım? Yapıştırdın cevabı. İş yemeği ise neden Bay Huang gelmiyor o halde dedim. O da dedi geliyor. Anneniz geliyormuş ama dedim. O da bir şeyler zırvaladı falan işte."

"Tamam daben bir şeyleri anlamıyorum. Neden böyle davranıyor? Senden hoşlanıyor olmasın Yuna?" dedim aklım bir karış havada umutsuzca bakarken.

"Jisung aptallaşma. Anlamadın mı? Seni kıskandırmak için beni kullanıyor. O yüzden de istemedi sevgilimi yanımda. Bay Huang geldiği için de kıskanıyor ne olacak?"

"Ciddi misin? Bu anlamı çıkarmak biraz zor gibi."

"Bana güven sen." derken içeriye Felix girdi.

"Siz burada ne yapıyorsunuz? Geldiler. Jisung kadın özellikle seni soruyor." dedi. Onu onayladım. Ben önde, onlar arkamda mutfaktan çıktık. Hyunjin, Felix ve Jeongin ise sıcak yemekleri masaya servis etmeye başlamışlardı.

Happy Fools//Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin