Minho o tam gidecekken dirseklerine kadar kolunu dolaba dayadı ve Jisung'un dibine girdi. Nefesleri şimdi birbirlerine çarpıyordu. Minho'nun bakışları Jisung'un dudaklarında durdu. Jisung ise nefesini tutmuş bekliyordu. Gözlerini kapattı. Dudaklarının arasında santimler kala Minho da gözlerini kapattı.
👻👻👻
~Jisung'un Anlatımıyla~
Tam dudaklarımız temas edecekti ki bir zil sesi kulaklarıma ilişti. Siktirr şimdi olmaz. Olamaz. Hayırr. Ben bu gece o dudakları tadacağıma emindim. İstemsizce gözlerimi açtığımda Minho'nun da hiç memnun görünmediğini fark ettim.
"Siktirr" diyerek benim duygularıma da tercüman oldu. Çalan telefonu kulağına götürdü.
"Ne var ne oldu Renjun?"
Uf bu adam niye her boktan çıkıyordu. Sinirli bir şekilde elimdeki Minho'nun siyah sweetshirtini üstüme geçirdim. Şapkamı da kapattım. Ben giyinirken ise Minho beni izlemişti. Ona yan bir sırıtış sunup odadan çıktım.
Ne yani? O telefonu kapattıktan sonra mı öpüşmeyi bekleyecektim? Kesinlikle olmazdı. Bir kere o ayrılınca tüm tension kaçmıştı. Telefonu açmayıp beni öpmeyi tercih edebilirdi ama yapmamıştı. Kendimi ağırdan almalıydım. Ne de olsa benden etkilendiğini kanıtlamıştım. Başka bir zaman da öpüşebilirdik. Bugünkü bana yetmişti.
Evden çıkınca direkt olarak beni bekleyen abim ve Seungmin'i gördüm. Abim bana oldukça kızgın bakıyordu.
"Ne yapıyorsun kaç saattir? Seni bekliyoruz."
"Lavaboya da gittim."
"Çabuk binin arabaya. Beni bu parti dellendirdi acilen eve gitmek istiyorum. Bir daha da beni böyle boktan yerlere getirmeyi sakın deneme." Bu sefer öne Seungmin arkaya ben binmiştim.
"Yalnız düzelteyim. Ben sana gel demedim. 'Sen kendini zorla getirttin.' "
"Doğru söylüyor. Haklı. Ben de gelmek zorunda kaldım senin yüzünden Chan."
"Her neyse sana izin yok."
"Almayacağım zaten."
"Jisung senin kafanı koparırım."
"Abi böyle şeyler için artık izin alma yaşını çoktan geçtiğimi düşünüyorum."
"Yanlış düşünüyorsun o halde bücür." dedi ancak tabii ki onunla bu tartışmayı sürdürmeyecektim. Sustum ama bu sefer konuşan abimin ta kendisiydi.
"Bu kadın kendisini zorla bizim restorana davet ettirdi. Yarın akşam baş başa yemek yemek istiyormuş. Kapattırmamı istiyor bir de hanımefendi."
"Kim? Bayan Lee mi?"
"He ondan. Bu kadın sana yavşıyo olmasın Jisung. Öyle bir şey varsa kadın madın demem yaşından başından utansın diye süpürge vururum kafasına."
"Yuhh ama artık abi. Bu nasıl bir görgüsüzlük."
"Görgüyü sübyancı bir kadından öğrenecek değilim." dedi sinirle arabayı hızlandırırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happy Fools//Minsung
Comédie[devam ediyor] Aynı yaşta olan ve gereğinden fazla özgüvenli olan dört arkadaş aynı eve çıkmışlardır. Kendi ayakları üstünde durmaya çalışırlarken defalarca kez başlarına bela alırlar. "İşlerimi yapmak istemiyorum. Pişman değilim. Her gün partiye gi...