Onlar odaya geçerken Jisung gerçekten bu adamın oyun istediğinin farkındaydı ve ona istediği oyunu fazlasıyla verecekti...
👻👻👻
~Jisung'un Anlatımıyla~
Gün boyunca Minho'yu birkaç defa oda değiştirirken gördüm. Ama o bana asla bakmadı. Zaten akşam mutlaka diyaloğumuz olacaktı, o yüzden sorun yoktu. O saate kadar ne mi yaptım? Takımını kuru temizlemeye götürmek haricinde sadece oturdum. O kadar.
Bazen patronumun bizim çocuklardan daha aptal olduğunu düşünmüyor da değilim. Madem bana iş vermeyeceksin ne diye bir sekreter tutuyosun kendine? Yazık günah parana yahu. Amaaan neyse bu benim düşünce ilgi alanıma girmiyor. Napıyım o kadar da aptal olmasaymış.
Amaaa, dur bir dakikaaa...
Yoksaaaaaaaa bu adam bana aşık da o yüzden mi işe aldı? Yok artık yani. Niye öyle bir şey yapsın? Niye yapacak aptal? Seni daha çok görebilmek için. Hayır o değil de hemen nasıl aşık oldu bu adam bana? Tamam, inkar edilemeyecek bir cazibem olduğunu kabul ediyorum ama...
Ne aması ya ben nasıl ki Minho herifine salisesinde aşık olduysam bu patronum dediğim adam da bana olmuş olabilir. Bu o kadar da imkansız değil bence. Amaaan neyse bana aşık olması ona karşılık vereceğim anlamına gelmiyor. Hem bana duygularını açmadı bile değil mi? Bu bana yaradı da haa. Minho adamıyla tanışmasaymışım hayatımın erkeğini nasıl bulurmuşum?
Tanrım bu gerçekten korkunç bir düşünce. Annem beni görücü usulüyle evlendirirdi muhtemelen. Hayatım boyunca da mutsuz bir evliliğin içinde eriyip giderdim. Düşünmek bile istemiyorum o halimi. Kahrolasıca beynim neden bunları düşünüyor? O kadar düşünmem gereken mantıklı şey varken. Neden sorguluyorum ki? Ben ve mantık. Aynı cümlede bulunma ihtimali benim beynimde kurma ihtimaliyle aynı.
Sonunda Minho'nun çoktan evine gittiğini düşünerek saatlerdir oturduğum masadan kalkabilip koşuşturmaktan ayakları patlamış ve yeni soluklanmak için oturmuş Yuna'ın masasına adımlayıp bir kedi gibi tatlılıkla -sırnaşıkla- kibarca sordum.
"Yunacım sen Minho'nun ev adresini biliyormuşsun sanırsam. Bana söyler misin lütfen? Ya da yok söyleme vazgeçtim. Sen kağıda yaz ben unuturum onu."
"Evet biliyorum ama bundan Bay Lee'nin haberi var mı acaba? O habersizce vermemden dolayı bana kızabilir de."
"Evet Yunacım var. Hatta o söyledi bana senden istememi adresi."
"Tamamdır o halde. Bekle biraz." dedi ve masasındaki kağıt tomarından küçük bir not kağıdı alıp adresi yazmaya başladı. O yazarken de ben yine meraktan çatlamamak adına e tabii biraz da kıskançlıktan ötürü sordum.
"Yunacım yanlış anlamazsan bir şey soracağım. Sen Minho'nun evinin adresini nereden biliyorsun?"
"Ha şey için bir ara annesi ile görüşmüştüm Bay Lee'nin. Bu yüzden de evine gitmiştim."
"Nası yani? Neden?"
"Bu çok uzun hikaye. Sana sonra anlatsam olur mu Hannie? Şu an çok yorgunum."
Biraz bozularak cevapladım onu. "Olur"
Yazdığı kağıdı bana uzatırken konuştu. "Bu arada sen neden istedin evinin adresini?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happy Fools//Minsung
Humor[devam ediyor] Aynı yaşta olan ve gereğinden fazla özgüvenli olan dört arkadaş aynı eve çıkmışlardır. Kendi ayakları üstünde durmaya çalışırlarken defalarca kez başlarına bela alırlar. "İşlerimi yapmak istemiyorum. Pişman değilim. Her gün partiye gi...
