9. Bölüm

328 40 27
                                    

Ağustos 2024, İstanbul

Yağmur mesai çıkışını gergin bir şekilde bekledi. Buluşacağı kişi Alara'nın kuzeninden başka biri olsaydı, hemen iptal ederdi. Hatta buluşma planlamazdı bile. Ama arada Alara olduğu için bir şans verecekti. Daha doğrusu Serkan'ın ondan hoşlanması durumunda uygun bir dille arkadaşı olmayı deneyecekti. Umudu onun da kendisinden hoşlanmamasıydı. Mesaisi biter bitmez buluşacakları mekana yürüdü, kendi iş yerine yakın bir yerdi. Serkan onu orada bekliyordu.

Serkan pek çok özelliği ile Barış'ın tam zıttıydı. Esmer tenliydi, koyu kahverengi saçları vardı. Yüz hatları keskindi, sakalsızdı. Karakter olarak sessiz sakindi, daha çok Yağmur'u dinliyordu. Yağmur'un anladığı kadarıyla fazla sosyal biri değildi. Tek hayatı işi ve düzenli olarak gittiği kültür sanat etkinlikleriydi. Bunları konuşabilmek hoşuna gitmişti. En sevdikleri yönetmenlerden, Film Ekimi'ni heyecanla beklediklerinden, Zorlu'ya İsviçre'den gelecek olan dünyada ünlü bale ekibinden, yıllar sonra Kızılordu Korosu'nun tekrar turneye çıkmasından, Şener Şen'in yeni tiyatro oyunundan konuştular. Ama konular bunun ilerisine gitmedi. Serkan ne zaman ona iltifat etse, elini tutmaya çalışsa Yağmur kendni geri çekmiş ve konuyu değiştirmişti.

"Alara senden çok bahseder, bunca zaman tanışmamış olmamıza inanamıyorum, bugün iyi ki geldin." Dedi Serkan güleryüzlülükle.

"Evet bence de." Diye karşılık verdi Yağmur ama hayal ettiği kadar samimi bir tavır takınamamıştı. Serkan ise ondaki soğukluğun ve çekingenliğin farkındaydı.

"Alara ile konuştunuz bilmiyorum tabi ama... eğer istersen arkadaş olabiliriz, Yağmur. Daha fazlası değil." Yağmur rahatlayarak bir nedes verdiğinde Serkan bozulduğunu belli etmemek için özen gösterdi. Ama buluşma boyunca Yağmur kendisine o kadar uzak davranmıştı ki... temas kurmamak için ekstra özen göstermiş, Serkan kendisini suçlu hissetmişti. Üstelik sohbet ederken bile derin konulara girmekten, kendisinden bahsetmekten kaçınmıştı. Serkan'la ilgilenmediği her davranışından belli oluyordu.

"Ben de çok isterim. Arkadaş olmayı yani." Dedi Yağmur. "Uyumlu zevklerimiz var. Alara da geldiğinde hep beraber takılabiliriz." Yağmur ne olursa olsun bire bir vakit geçirmek de istememiş Alara'yı katmaya çalışmıştı.

"Senin hayatında biri mi var Yağmur? Benim bildiğim kadarıyla yoktu." Dedi Serkan birden. Yağmur ne diyeceğini bilemedi. "Dediğim gibi Alara bana sendsn çok bahsetti. Açıkçası daha farklı bir samimiyet hayal ediyordum." Diye devam ettiğinde Yağmur utanmıştı.

"Serkan... arkadaşım olarak samimiyetine güvendiğim için söylüyorum," derken arkadaş kelimesini vurguladı Yağmır. "Benim bir çocukluk aşkım var ve hala tam olarak unutabilmiş değilim." Serkan çocukluk aşkıyla nasıl yarışabilirdi ki? Sadece sessizce dinledi Yağmur'u. "Artık o da ona karşı hislerimi öğrendi ve henüz aramızda bir şey olmadı. Olacağından değil de... bilmiyorum işte."

"Hislerini ona sen mi itiraf ettin?"

"Hayır." Dedi Yağmur. "Biraz uzun hikaye. Günlüğümü buldu."

"Oh." Serkan şaşırmıştı. "Senin yaşlarında bir erkek diye tahmin ediyorum çocukluk aşkım dediğin için." Yağmur başını salladı onaylarcasına. "Erkekler geç olgunlaşır Yağmur, bazen bu duygularla karşılaştığımızda ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Eğer o an seni kesin bir dille reddetmediyse emin ol zamana ihtiyacı vardır." Serkan şu an beğendiği kadına ilişki tavsiyesi verdiğine inanamıyordu.

"Sessiz kaldı." Dedi Yağmur. "Ben de beni kırmamak için sustuğunu düşündüm."

"Sanmıyorum. Hiçbir erkek kibarlık olsun diye umut vermez. Eminim sana karşı bazı hisleri vardır. Bunlar senin umduğun düzeyde mi bir şey diyemem tabi, bu çocuğu tanımıyorum. Ama dediğim gibi, bu hisleri anlamlandırması için zamana ihtiyacı vardır."

Sensiz Olamam | Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin