7. Bölüm

305 29 19
                                    

Temmuz 2024, Rize

Nermin Hanım sabah kızını yatakta kıvrılmış, penceresini açık unutmuş bir halde buldu. Kızcağız iki büklümdü. Üzerini değiştirmemişti bile. Ağlamaktan maskarası tüm yüzüne akmıştı. Yağmur'u ilk defa bu halde görüyordu. Önce aceleyle camı kapattı. Gece hava serindi. Hastalanmamış olmasını umdu.

"Yağmur, güzel kızım, uyan hadi." Dedi saçlarını okşayarak.

"Anne ben uyuyacağım." Dedi Yağmur ve diğer tarafa döndü.

"Kızım bari üzerini değiştir, bir yüzünü yıka—"

"Anne ne anlamı var o zaman uykum açılır?" Dedi Yağmur sinirle. "Nolur bırak beni."

"Olmaz, kendine gel." Dedi Nermin Hanım inatla. Yağmur oflası ve yatakta oturur pozisyona geçti. Gözlerini ovuşturdu. "Elin oğlu için bu kadar ağlayamaz benim kızım. Başlarım Barış'ına... o diğer kızların da çocukluklarına ver, Emine haşladı zaten onları." Dediğinde Yağmur elleriyle yüzünü kapattı. Hala çok utanıyordu. "Of Yağmur, çocuk gibi..." dedi annesi ve ellerini indirdi.

"Anne ben İstanbul'a dönsem?"

"Güzel kızım benim, sen nasıl mutlu olursan öyle yaparız. Ama bir daha ayak basmayacak mısın memleketine?" Dediğinde sessiz kaldı. "Sen önce bir kendine gel. Giyin, yüzünü yıka. Sonra kahvaltı edelim. Tamam mı?"

Yağmur duşa girdi ve üzerini değiştirdi. Ama sonra yatağına geri döndü. Kolunu kaldıracak enerjisi bile yoktu. Ailesi ne kadar dil dökse de kahvaltıya gelmedi. Nermin Hanım o zaman başka bir çare düşündü. Mehmet Bey'in otelinin en yoğun olduğu zamanlardı. Otelde safari, rafting, doğa yürüyüşü gibi değişik aktiviteler de vardı. Çocuklen Yağmur katılmak çok ister ama Nermin Hanım aman kaybolur, aman başına bir şey gelir korkusuyla göndermezdi.

"Yağmur'la Deniz'i bugün otele götürsene." Dedi Nermin Hanım birden eşine dönerek. Mehmet Bey kahvaltısını bitirmek üzereydi. Deniz heyecanla babasına baltı. Oteldeki playstation ve atari odasına bayılıyordu. "Hem çocukların havası değişir, biraz kendilerine gelirler."

"İyi götüreyim." Dedi Mehmet Bey çok istekli olmasa da. "Çağırın Yağmur'u artık. Çocuk gibi kapattı kendisini odaya."

Mehmet Bey masada tüm ailenin hep beraber olması konusunda hassastı. Deniz ablasını çağırmak üzere odasına gitti. Hala yataktaydı. Annesinin önerdiği otel planı ise aklına yatmıştı. Hem biraz buradan uzaklaşmış olurdu. Orada tanıdığı kimse rahatsız edemezdi onu. Böylece üzerini giyindi ve kahvaltıya indi. Canı istemediğinden hiçbir şey yemedi. Omletinden bir çatal aldı, almadı. Annesinin muhlamasını bile istemiyordu canı.

Onlar yola çıktıktan sonra Nermin Hanım Güneş ile kaldı. Onunla oyun oynarırken beklenmedik bir misafir çaldı kapısını. Kim olduğuna bakmadan kapıyı açtığında ise karşısında Barış'ı gördü, beklemiyordu.

"Barış?"

"Nermin Teyzeciğim merhaba." Dedi Barış mahçup bir şekilde. "Ben Yağmur ile konuşmak istedim de..."

"Yağmur evde yok."

"Gitti mi?" Diye sordu Barış korkuyla. Rize'den ayrıldığını düşündü. Nasıl bu kadar çabuk gidebilirdi? Yine kaçıp gitmiş miydi elinden? Neden daha erken gelmemişi ki Barış?

"Yok yok." Dedi Nermin Hanım. "Yağmur ve Deniz babalarıyla bir yere kadar gittiler. Ben biraz havası değişsin istedim." Diye açıkladı. Nereye gittiklerini Barış'a söylemek istememişti. "Sen neden geldin oğlum?"

"Bunu bırakacaktım." Dedi Barış defteri göstererek.

"O meşhur günlük..." diye mırıldandı Nermin Hanım. "Bana ver, ben Yağmur'a veririm."

Sensiz Olamam | Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin