Bizi hayata bağlayan en önemli şeylerden biride damarlarımızda dolanan o kırmızı keskin sıvı; Kan bide onun bağıyla hayatımızda olan insanlar.Kan bağına sahip olduğun bir insanı tanımak kolay zor olan tanımadığımız bir insanla Kan bağı kurmak. Ben şuan tamda onu yapıyorum görmediğim, duymadığım, tanımadığım birine kan veriyordum.
Benim damarlarımdan çıkıp onun damarlarında akıcaktı kanım. Bu arada ben Özel... Özel Önder doktor bir ailenin doktor olamayan tek kızı...
Tıp kazandım ama ne stajı nede asistanlığı yapamadım... bi kere ölüme sebep olunca bu eller bidaha neşter tutamıyor.
Babam örtbas etti, Annem kızdı, bense kendime yediremedim bu durumu. Birkaç ay psikolojik destek aldıktan sonra teyzemin yanına gönderildim.
Sakin ama hâlâ vicdan azabıyla geçen bir iki gün ardından üç aydır kaçtığım yokmuş gibi davrandığım hastane hayatıma dönmek zorunda kaldım.
''Bi hastam var Kan grubu seninkiyle aynı biliyorum seni için zor ama...''.
''Geliyorum teyze...''.
Herşey o telefon konuşmasının ardından başladı korktuğum mesleğimi bir kez daha biri benim yüzümden ölmesin diye yapmak zorunda kaldım.
AB Rh Negatif en nadir bulunan kan benim kanım, onun kanı, birbirimize bağ oluşturan iki litre kan. Kan verdikten sonra vişne suyumu içip ameliyat hanenin önüne geçtim.
''Nolur biri daha benim yüzümden ölmesin...''.
Derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ameliyat iki saat sürdü bi saniye bile Ameliyat hanenin önünden ayrılmadım. İlk teyzem çıktı gözlerinin içine bakıyordum.
''Durumu iyi''.
''Çok şükür''. Derin bi oh çektim.
''Onu görebilir miyim?''.
''Hasta gizliliği...''.
''Uyanmadan görsem...''.
''Özel olmaz!''.
''Tamam eve geçiyorum ben o zaman''. Dinlemiyecektim. Teyzem odasına doğru ilerlerken ben hâlâ burda hastanın çıkarılmasını bekliyordum.
Bir kaç dakika sonra normal odaya aldılar onları takip edip oda numarasını öğrendim. Odasının önünde bir sürü kişi vardı beş tane iri yarı simsiyah giyinmiş izbandut gibi adam kapsının önüne duvar örmüştü geri kalanıda ailesiydi sanırım.
Kapısına doğru ilerledim adamlardan biri kolumdan tutup durdurdu.
''Nereye!''. Diye ikaz etti.
Haklıydı ne hakla onun yanına giricektim ki...
''Doktorum...''.
''Pardon buyurun doktor hanım''. Diyip odanın kapısını açtı.
Yavaş adımlarla yanına yaklaştım. Simsiyah saçlı, mermer tenli, uzun boylu, kaslı, kemikli bi yüze sahip olan baya yakışıklı bir adamdı. Önemli biriydi sanırım ayrıca kapıdaki adamlardan dolayı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbinle Gör Beni
Storie d'amoreHayalleri peşinde genç bir kız olan Özel Önder ve bu hayallerine giden yolda karşısına çıkan Hazar Hanzade'nin tesadüflerle başlayan aşk hikayesi...