Seungmin duştan Jeongin'den erken çıkmış, Chan'ın yorgun olduğunu gördüğünde Jisung'dan kan alma işini kendisi üstlenmişti. Chan ve diğerleri Felix'i hazırladıkları odaya götürürlerken o da Jisung'dan kan almıştı.
"Bir an bayılacağını falan sandım, anca bu kadar alabildim o yüzden." diye mırıldandı Seungmin elindeki kanı gösterirken. Chan ona belli belirsiz kafasını sallamış, elinden almıştı içinde kan olan serum poşetini.
"Şimdilik 200ml yeter zaten. Sağol Seungmin. Jisung'a da birkaç takviye verelim, iyice güçten düştü. Gerçi ona etki ediyor mu bilmiyorum ama... Bir sorarsın, sonra verirsin kafana göre bir şeyler."
"Tamamdır." dedi Seungmin. Ardından yüz üstü yatırılan Felix'e son bir bakış atıp çıktı odadan.
Şimdi odada sadece Chan ve Felix vardı. Chan birazdan Jisung'un buraya damlayacağını biliyordu. Elindeki kanı da çok bekletmemek adına hızlıca Felix'e bir damar yolu açtı ve kan poşetini bağladı. Damla ayarını da 3 buçuk saate ayarladı. Yani bu kanın tam takviyesi 3 buçuk saat sürecekti. Bu süreçte uyanmaması daha iyi olurdu, kolunu oynatmazdı en azından.
Derin bir nefes aldı Chan kanın gidişinde sorun olmadığını görünce. Ardından Felix'i kocaman yatağın ortasına yatırdıkları için kenarda boş kalan yere oturdu yavaşça. Sarsmaktan korkuyordu onu.
"Bana ne yapıyorsun?" diye mırıldandı çaresizlikle. Hayatında daha önce hiç böyle bir an yaşamamıştı. Dikişleri atarken o kadar berbat bir haldeydi ki işini doğru yapabildiğine bile şaşırmıştı.
"Bu yaşadıklarım normal değildi. Seni tanımıyorum ama beni öyle bir hale soktun ki aramızda herhangi bir bağ olup olmadığını da merak ediyorum. Varsa neden var, yoksa neden böyle bir hale geldim?.. Bu soruların cevabını sadece sen uyanınca alabilirim, bu daha çok koyuyor..."
Elleriyle oynamaya başlamıştı. Suçlu bir çocuk gibi oturuyordu ama içindeki hislerin suçlulukla uzaktan yakından alakası yoktu, biraz...
"Korkuyorum galiba." diye fısıldadı. Birilerinin duymasını isteyeceği bir itiraf değildi bu. "Beni korkutuyorsun, beni getirdiğin hal korkutuyor. Bunun bilincinde olmasaydım daha az korkardım belki, dün gece iyi uyku çekememiş olmama bağlardım bu durumu ama fark ediyorum. Senin yüzünden oldu, gerçekten bunun belirsizliği çok korkutuyor..."
"Aranızda bir bağ olabileceğini ben de düşündüm." diye konuşan başka birisiydi bu sefer. Chan irkilerek arkasına döndü ve kapının girişinde öylece duran Jisung'la göz göze geldi.
"Sana bundan sonra söyleyeceklerimi şimdilik sadece sen bileceksin, kimseye söylemeyeceksin. Tamam mı?" derken kapıyı kapatıp kilitlemişti Jisung. Elinde tuttuğu şeffaf bir kutu vardı. Seungmin muhtemelen alması gereken ilaçları bu kutuya koymuştu, turuncu ve sarı birkaç hap gözüküyordu.
"Tamam." dedi Chan fakat kaşları çatılmıştı. Birilerinden bir şeyler saklamayı hiç sevmezdi, bilinmesi gereken bir şeyi saklamak bile ona yalan söylüyormuş gibi hissettirirdi çünkü.
"Minho..." diye mırıldandı Jisung. "Benim ruh eşim."
"Ne?" derken şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı Chan. Ağzı da bir karış açılmıştı.
"Öyle işte. Minho benim ruh eşim, bunu ona açıkladığımda eğer isterse ruh bağımızı kırılmayacak hale getirebiliriz. Bu benim yapacağım bir büyüyle gerçekleşiyor elbette."
"Jisung ben... Çok mutlu oldum adına. Minho'yu çok sevdiğini biliyordum. Minho bunu kendi kendisine fark edebilir mi peki?"
"Aslında biraz aklını çalıştırsa tabi ki edebilir." diyerek hafifçe güldü Jisung. "Fakat o şu anlık sadece sorguluyor. Size peri olduğumu okulun bahçesinde açıklarken kanatlarımla sırtını kaplamıştım. Aslında bilerek yaptığım bir şey değildi ama kalbinin ne kadar hızlı attığını ve düşüncelerinin ne kadar karmaşık olduğunu hissettiğimde bir şeylerden şüphelenmeye başlamıştım. Peri formundayken ruhumu direkt olarak hissedebiliyorum. Bu da istemsizce etrafımdaki her şeyi hissetmeme sebep oluyor. İlk defa o zaman şüphelendim. Kesin olduğuna ise az önce duş alırken emin oldum. Yani bunu ilk kez sana söylüyorum... Ve Felix'e tabi ki..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
born to die.
FanfictionBorn To Die by Lana Del Rey "Ben ve o ölmek için doğmuştuk, bizi gerçekten yaşatan siz oldunuz." [chanlix] [straykids] [fantastic] +18