Var bir derdimiz....

21 5 11
                                    

Belki de daha önce yapmam gereken bir şeydi bu bilemiyorum ama şimdiye kısmetmiş. Konuşacak kimsem olmadığı için yıllardır defterlere sayfa sayfa yazarım ben dertlerimi. Bazen korkarım ya bu yazdığımı biri görürse, diye. Ama artık korkmuyorum, varsın görsünler . Belki anlarlar . Ama anlayacaklarını hiç sanmıyorum. Ben anlatmaya çok çabaladım da, onlar anlamak için hiçbir şey yapmadılar...

Şimdi belki dertlerimi başkaları anlar diye buraya yazmaya karar verdim . Okunması çokta önemli değil aslında . Hiç yoktan ben açar açar okurum . Bende böyle bir psikopatım, kendi yazdığım yazıları okumaya bayılıyorum . Bazen ağladığım oluyor, bazen güldüğüm . Ne yazdığıma göre değişir . 

Aslında ben psikoloğa gitmeye başlayacağım yakında. -İnşallah-. İnşallah diyorum çünkü neredeyse 1 ay önce söyledim psikoloğa gitmek istediğimi aileme ama elde var sıfır. Onlardan bir şey beklemem saçmalık aslında zaten. Ne zaman kendi adıma bir şey istesem "hayır" diyorlar. İlk başta psikoloğa gitmeme karşı bile gelmişti babam. Neymiş "bize söyleyemediğin şeyleri yabancıya mı söyleyeceksin" mişş. Size söyleyemeyeceğim şeyler yaşamama izin vermeseydiniz o zaman. Göz yummasaydınız mesela bu kadar üzülüp, depresyonlara girmeme. 

Kırılıyorum, tamam mı? Kırılıyorum, ben bu kadar mutsuzken insanların beni görmezden gelerek bu kadar mutlu olmasına. Yüzüme, dolu dolu bakan şu gözlerime bakarak beni suçlamanıza. Bir insanı nasıl yaşadığı için suçlayabilirsiniz? Sanki istediğim gibi bir hayat yaşıyorum da, buna rağmen şikayet ediyormuşum gibi. Belki zamanında yaptığım bazı şeylerden dolayı hatalı olabilirim ama bir hatanın bedeli bu kadar ağır olamaz... Ben sizin o affettiğiniz insanlardan daha küçük hatalar yapmıştım. Ve üzerinde 5 yıl geçmesine rağmen hala o hataların bedelini ödüyor ve onlarla yüzleşiyorum. Ben bunu hak etmedim. Yanlış anlaşılmasın yaradana değil bu isyanım ama yarattıklarından çok çektim. 

Anlamam. Hiçbir zaman anlamam, insanların kendi yaptıkları şeyleri başkaları yapınca kızmasına. Üzüm, üzüme baka baka kararır derler. Bakın bana ne yaptığınıza, çok dikkatli bakın hemde çünkü her bir zerremde sizin kalıntılarınız var. 

Her Allah'ın günü ölmemi dilemenin sebebi neydi? Yapman gereken her şeyi bana yaptırmaya çalıştığında "hayır, kendin yap" demem mi? Sende haklısın. Benim enayiliğim. Her zaman sorgusuz, sualsiz ne isterseniz yaptım. Buna zorunda olmamama rağmen hemde. Ama bir sefer hayır diyince bileniyorsunuz. İstiyorsunuz ki, hep sizin istediğiniz olsun ama yok öyle bir şey. Bende bir insanım. Artık hazmedemiyorum bana yaşattıklarınızı. Hakkımı yemekten doymadınız mı cidden? 

Düşünün. Sadece biraz düşünün. Kendinizi benim yerime koyun. Tabi buna dayanabilirseniz...

17 yaşında olmanıza rağmen; 5 yıldır okula gitmediğinizi, 5 yıldır hiç arkadaşınızın olmadığını, hiç bir yere gitmediğinizi, bir telefonunuzun bile olmadığını, her gün küçümsenip, dışlandığınızı, sürekli yapmadığınız şeylerle suçlandığınızı, akrabalarınızla bile görüşemediğinizi, 2 yıldır birinden hoşlanmanıza rağmen aileniz ve hayatınız yüzünden gidipte ona söyleyemediğinizi, psikoloğa gitmek için bile zor bela izin alıp hala gidemediğinizi ve kendi öz annenizin mezarına 3 yıldır gidemediğinizi...

Acıdı mı canınız şimdi?

Acımasın... çünkü ne kadar acırsa acısın, benim ki kadar acıtamaz!

Bunlar yalnızca ufacık bir kısmı dertlerimin. Zaten hepsini yazmaya ansiklopedi bile yetmez...

Sevgili Günlük...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin