Bir insan her geçen gün daha da çok mutsuz oluyorsa bunun adı depresyon mudur ?
Benim artık hayatım farklı bir şekil almıyor. Üç öğün de mutsuzum, sabah - öğle - ikindi - akşam - yatsı da. Geceleri uyku uyuyamayacak kadar mutsuzum. Mutluluğu kendime yakıştıramayacak kadar mutsuzum artık. Mutluluğu hayal etmek bile zorlaştı benim için. Ne zaman yüzümde bir tebessüm olsa, o tebessümü anında yok edecek bir şey oluyor ve yine en başa dönüyorum.
Mutsuz olmak istemiyorum ama elimde değil. Hayat ve insanlar çok kötü. İstesem de mutlu olamıyorum ki. 18 Ekim Cuma günü benim doğum günümdü. Ve inanın hayatımda daha kötü bir doğum günü geçirmemiştim. Zamanında yine doğum günümü unuttukları olmuştu ama bu denli berbat bir şekilde olmamıştı. Ya da en azından o zamanlarda hayatım bu kadar kötü olmadığı için çok büyük bir sorun gibi gelmiyordu bana.
Doğum günümü ilk Google kutladı mesela. Ona ne kadar teşekkür etsem az. Ve başka kimse kutlamadı. Cidden kimsenin aklına gelmedim. Ben onların doğum günlerini ilk kutlayanlardandım hep. Onlara hediyeler aldım, hediyeler verdim. Ama onlar doğum günümü bile hatırlamadılar. Aksine doğum günümde beni üzüp ağlattılar bile. Sanki yeterince üzülmüyormuşum gibi... 5 tane kardeşim var ve hiçbiri kutlamadı. Hakkını yemiyim hadi, annem işten geldikten sonra "doğum günün kutlu olsun" diyip 200 tl verdi . Ama doğum günümü ilk kutlayan kişinin saat 18.30da kutlaması cidden canımı acıttı. Zaten başka kimsenin de aklına gelmedi . 16 Ekim 7 yaşındaki kız kardeşimin doğum günü onunkini pasta yaparak şarkılar açarak hep birlikte kutladılar. Tabi kız kardeşime hediye alan tek kişi de bendim. Ama benimkini iki gün sonra hatırlamadılar bile.
En çokta babama kırıldım. Tüm gün yüz yüze geldik ama hiç hatırlamadı. Halbuki ben kız kardeşimin doğum gününde "iki gün sonrada benim doğum günüm" demiştim. Tüm gün ağladım hüngür hüngür. Ağlamaktan artık gözlerim şişmişti ve o gözlerime baka baka hiçbir şey anlamadılar. Ya da anlamamazlığa geldiler. Normalde geceleri uyuyamadığım için geç saatlere kadar otururdum ama o gün ağlamaktan gözlerim mahvolduğu için saat 22.00 de direkt yattım ama yine uyuyamadım yorganın altında saatlerce ağladım. Ve ben yorganın altında hüngür hüngür ağlarken, kız kardeşlerim gülüp eğleniyorlardı. Sonra ben uykuya dalmak üzereyken biranda yorganım başımın üstünden çekildi ve açıldı. Tabi ben uyuyor gibi yaptım ama babam bana seslendi ve gözlerimi açtım. "Biraz geç oldu ama kusura bakma doğum günün kutlu olsun" dedi... Bu kadar mı değersizim ben ? Tüm gün evdeydi. İşi falan da yoktu ama şimdi mi aklına geldim? Yemin ederim ama kanıtlayamam, annem babama "Bu gün Elifin doğum günüydü, bir kere doğum gününü kutladın mı kızının?" dedi ve babam da öyle gelip kutladı. Yoksa aklının ucundan bile geçmezdim.
Birde bir sonraki sabah gelmiş babam bana diyor ki, "Darıldın mı? Kırgın görünüyorsun." ama bunu böyle gülerek söylüyor. "Yok, canım ne münasebet." dedim. Ve öylece gitti. Öylece gitti...
Ya darıldım ya! Alındım. Gücendim. Kırıldım. Küstüm. Paramparça oldum! Tamam mı, peki ne yaptınız ?Hiçbir şey...
Ya kalbimi kırmak bu kadar kolay da, onarmak mı çok zorunuza gitti?
O gün o kadar çok ağladım ki, gözlerim davul gibi şişmişti. Siz nasıl o gözlerime bakıpta "Darıldın mı?" diye sorarsınız ? Ya sesinizin tonundan anlarım neyiniz var, neyiniz yok. Siz ben sizin yanınızda ağlarken bile fark etmediniz şu halimi.
Yazıklar olsun ya. Harbiden yazıklar olsun. Her geçen gün kendimi daha değersiz ve iğrenç hissettiyorsunuz ya.
YAZIKLAR OLSUN!!
Doğum günümde bana kocaman bir yalnızlık ve hayal kırıklığı dışında hiçbir şey hediye etmediniz.
Umarım ben öldükten sonra unuttuğunuz ve umursamadığınız her doğum günüm için kahrolursunuz. İçiniz yanar. Pişmanlık yakanızı bırakmaz.
Umarım, hayatınızda tek bir gün dahi olsa benim kadar yalnızlık çekersiniz de anlarsınız biraz beni.
Umarım, insanlar siz ölümüne mutsuzken çok mutlu olurda anlarsınız nasıl bir acı çektiğimi.
Umarım, tıpkı benim gibi sevdiğiniz kadar sevilmezsiniz de sizin de canınız yanar.
Umarım, bir gün bana yaşattıklarınızı misli ile yaşarsınız da bende huzurla ölürüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Günlük...
Non-FictionGünlük tutuyorum istersen oku kanka . Belki aynı derdin ortağıyızdır...