Slamm!!!
Naber nasilsiniz??
ben iyi degilim bb.
Bu arada son ıkı üc bolumdur soyluyorum yorum yaparsaniz cokck sevinirim
tekrar soyluyorum bir zorunluluk veya hedef degil okuması ve cevaplaması keyifli oldugu ıcın soyluyorum🦊
ÖPÜLDÜNÜÜZ:3😘😽💋
***
"Düğünü ne zaman yapalım?" diye aniden çocukları bozguna uğratan o soruyu sorduktan sonra eşine dönen Kral Lee'nin cevap alması çok uzun sürmemiști.
"İş sadece düğün mü? bunun şenliği var, duyurması var, yemek törenleri var. Bir an önce başlamalıyız işlere."
"İlk başta yemek törenini aradan çıkartalım diyorum ben. Krallıklara duyurduktan sonra işler daha kolaylaşır. Siz ne diyorsunuz çocuklar?"
Kendi aralarında konuşan ve yükü bir an önce hafifletmeye çalışan çiftin aklına sonunda gelmiş olan Minho ve Jisung hala sorulan ilk soruda oldukları için gerisini pek duyabilmiş değildi ancak kendilerine yöneltilen bakışlarla hızlıca toparlanmış ve mantıklı bir cevap bulabilmek için duraksamışlardı bir kaç saniye.
Yanlarında onların bu haline kıs kıs gülen Felix ise bu süreçte oldukça eğleneceğini anlamıştı. Daha yeni tanışmış ve birbirlerinin eşi olduğunu öğrenen bu çift şu anlık korkunç bir uyumsuzluk içindeydi ama ileride bunun tam tersine döneceğinden emindi. Onlar hala bir cevap bulamamışken anne ve babasının ilgisini kendisine çekmek için ortaya bir fikir atmış, abisi ve Jisung'dan gelecek cevapları beklemeye başlamıştı.
"Bence de ilk başta yemek düzenleme işini halledelim. Aniden, kimsenin haberi olmadan düğün yapmamız saçma olur. Sizce nasıl yapalım abi, Jisung?"
Cümlesinin sonunda kafasını çevirdiği ikili nihayet kendine gelmiş olmalı ki Minho küçük bir gülümsemeyle yanıtlamıştı kardeşini.
"Bence de ilk yemek töreniyle başlayalım, çocukların 'Bize niye söylemedin?' diye başlayan cümleleriyle uğraşmak istemiyorum. Sen Jisung, sen ne dersin?" Diyerek fikrini belirtmiş ve Jisung'ın da fikrini almak için ona doğru dönmüştü.
"Bana sırası fark etmez aslında. Sadece hızlıca bitmesini umuyorum."
Son cümlesini sadece yanındakilerin duyabileceği bir tonda söylemiş ve aynı tonda Felix'ten alaycıl bir cevap alması kaçınılmaz olmuştu.
"Hızlı biteceğini hiç sanmıyorum, hayatım."
Bu cevapla yüzü hafif burușan Jisung hemen kendini düzeltmiş ve karşısında konuşmaya devam eden çifti dinlemeye başlamıştı.
"O zaman yarın haber gönderelim Krallıklara. Sonraki gün de yemeği düzenleriz." diye organizasyonu hemen kafasında halleden Kraliçe Yejin, onay almak için eşine dönmüştü.
"Davet iki gün sonra ise keşke Seo'ları göndermeseydik. İki gün sonra tekrar gelmeleri saçma oldu." Dedi Kral Lee. Ancak karısı bu cevaptan hoşnut olmamıştı. Zaten kendilerine ait olmayan bir yerde, birden fazla gün kalmaktan hoşlanacaklarını düşünüyordu. Verdiği cevapta düşünceleri, cümlelerine yansımıştı zaten.
"Hayatım, zaten bir gün kalmaktan bile pek hoşnut değildi Mina. Birkaç gün kalsa delirirdi herhalde."
Annesine direkt ismiyle hitap eden kadınla biraz şaşırmıştı Jisung. Seo'lar genelde onlara “Lee'ler” diye seslendikleri için bir garip olmuştu. Zaten bu kadının ve annesinin arasında bir sorun olduğunu biliyordu ancak ne olduğunu bir türlü öğrenememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iwmfly, Minsung
FanfictionSeo krallığında asla kraliçeden uzakta kalmayan hizmetkar Han Jisung, bir gün gittiği debutante balosunda yaptığı hata sonucu ruh eşini bulur. @naragasyung 'un povundan esinlenerek yazılmıştır. ★omegaverse I was made for lovin' you.