Güneşin Tozları

3 .Bölüm

Coi Leray/ Players 🎵🎵🎵

3. Bölüm
🛹

İki düşman iki kişinin intikamının savaşıydı. Evet ona bir kılıç veya hançer saplasaydım şuan hapishane olurdum. Ama isterdik. O benimle intikamlar yaparken ben onun dibine düşmüş gibiydim.İki insanlardık. Kavga ettik ama bu iş böyle olmamıştı. Sabah erkenden kardeşim Kuzey ile kalkıp Yağız' ın gelmesini beklemiştik. O sırada ise Yağız bizi alıp İstanbul'un muhteşem alışveriş merkezlerinden birine götürmüştü.

Hafta sonları genellikle alışveriş merkezleri çok kalabalık olurdu. Ve bende bu durumdan hoşlanmazdım . Ve hemde alışveriş hemde lunaparkta vardı. Bu erkek kardeşim Kuzey için çok iyi bir şey olsada Kuzey kesinlikle altına işeyebilirdi rollercoaster' den . Küçükken bende Naz ile gitmiştim. Naz az kalsın bayılacak gibi olsada ben sadece gülüyordum .

Yağız ise arabayı sürdürerek bana bakıyordu o sırada. " Peki alışveriş merkezinde ne alıcaksınız?" Diye sordu.

Bense arka koltukta oturan erkek kardeşime dönüp baktım. " Ne istiyorsun?" Diye sordu. O sırada Yağız elindeki telefonu alıp notlar yerine tıklanmıştı.

Kuzey ise her zamanki lego ve oyun almak istiyordu. Çünkü kuzey bu. Çocuğun benden daha iyi bir oyuncu olması şaşırtıcı değildi. Çünkü o oyun bağımlısı. Daha ne olur ki.
Kuzey istediklerini söylerken Yağız ise bıkkın ve sinirli yüzüyle telefonuna yazıyordu. Sonra bana dönüp;" Evet sıra sende. Ne istiyorsun?" Diye sordu.

Dudaklarımı yalayıp bende düşünürken birden aklıma birşeyler geldi.

" Kaykay." dedim.

Yağız kafasını sallayıp;

" Tamam"

" Ayakkabı." dedim.

Yağız kafasını sallayıp;

" Tamam."

" Sweatshirt." dedim

Yağız kafasını sallayıp;

" Tamam."

" Takı - kolye." dedim

Yağız kafasını sallayıp;

" Başka bir şey istediğiniz var mı?"

" Sadece kitap olsun o kadar."

Yağız telefonu yazarken parmakları yorulmuştu. Yağız telefonu bırakınca derin bir nefes aldı.

Kuzey arkada ise oyuncağı elinde oyun oynarken bizde Avm' nin önünde arabayı park ediyordu Yağız. Park ettiği yer boştu ve onun için rahat bir şeydi. Ellerini hafifçe direksiyonu hareket ettirerek park etmesini sağlıyordu . Takdir ettim onu . Çünkü kolayca drift atarak arabayı park etmeyin başardı ve aynalara bakarak tekrar baktı. Arabayı kapatıp emniyet kemerini çıkarıp arabadan çıktı.Yağız' ın Kuzeye olan gözlerini devirince komik bir şekilde içimden kıkırdadım . Çünkü onun işkence çekişi çok iyiydi. Yağız ise park edince arabadan çıkıp bizim gelmemizi bekledi.

Bense arabanın kapısını kapatıp Yağızın yanına doğru gittik. Kuzey ise Yağızın koluna dokunup " Bana en sevdiğim oyuncağı almak zorundasın Yağız " diyince Yağızda sinirli bir gülümsemeyle baktı. " Alırız." Diye bakti Kuzeye.

Daha sonra Avm' nin önüne kadar yürümüştük. Ve ilk olarak çantalarımızı tarama yerine sokup çantalarımızı oradan alıp Avm' nin icindeydik.

Avm ışıklarla dolu tatlı ve büyüleci bir Avm' di. Sanki bir cennet bahçesi gibiydi. Dükkanlar ise açık ve kalabalık olan binlerce insanda vardı. İlk olarak yürüyen merdivenlere girip orada üst kata doğru çıktık. Ve üst katta biraz gezinti ettik. Kuzey elimden kaçıp farklı dükkanlara doğru gidiyordu. Bense onun peşinden bir koyun gibi koşmaya başladım. O sırada benim arkamdan koşan Yağız ile Avm' de tur atıyorduk .