Awir'den devam...
sabah güneşin ışıkları ile gözümü araladım elimi yan tarafa atıp yokladım gazalın yanım da olmadığını fark ettim yataktan kalktım yatakta oturdum banyodan su sesi gelince banyo yaptığını anladım ayağa kalktım üstüm'deki beyaz tişört'ü çıkartıp koltuğa fırlattım banyoya girdim kabin duş perdesinin olduğu tarafa bakmadan ihtiyaçlarımı giderdim elimi yüzümü yıkadım odaya geri gittim eşortmanımı da koltuğa fırlattım.
gazal zaten çok yorulduğu içinde ona bırakmadan kendim takım elbisemi çıkartım giyindim şimdi bornozlu çıkar falan sabah sabah soğuk duş ile uğraşmamak için çalışma odama gittim şirkete gitmeden önce almam gereken evrakları toplarken kapı çaldı."buyur"
kapı yavaşça açıldı içeriye gözü yaşlı zilan girdi dün gittiklerini zannetmiştim.
ağlamıştı telaşla."hayırdır ne diye ağlarsın birine bişey mi oldu"
ağzından bir hıçkırık kaçtı.
karşısına geçtim gözlerine baktım dibime girdi bağırmaya başladı."neden sevmedin beni neden.
o kız kadar olamadı mı senin için. seviyorum seni bunu herkes gördü herkes bildi bu konağın taşları bile küçüklüğümden beri seni nasıl sevdiğimi biliyor sadece sen kör oldun bana annem babam şimdi beni bir başkasına vericekler mutlu musun!"söylediklerini bir kulağımdan girdi diğerinden çıktı biliyordum bana olan ilgisi sevgisini ama ben hiç bir zaman ne ilgi gösterdim nede bir umut verdim kendisine.
elimi kaldırdım susturdum.
baş parmağımı yüzüne saladım."ben sana ne bir kere bile umut vermedim bu bir,
sana seni sev... tövbe estağfurullah o kelimeyi söylemedim bu iki ve üç seni evlendirmeleri beni hiç ilgilendirmez git anana babana yalvar bana gelme""kuma, kuma al beni istemem resmi nikah sadece senin olayım kadının olayım yemin ederim başka bişey istemem nolur sev beni gazal'a baktığın gibi bak bana ona dokunduğun gibi-"
elerimi tutmaya çalıştı ittirdim.
"sakın sakın kendini karımla bir tutma tutamazsın sakın!"
"seni seviyorum!"
kapı aralandı zilan üzarime atıldı elerini yanaklarıma koydu dudaklarıma yapıştı tam itiriceken gazal içeriye girdi bizi o halde görünce eli kapının kolun da kaldı ağzı bir karış açık hemen itirdim zilanı.
gazala yöneldim üç dört adım da elini kaldırdı durdurdu beni gözleri buğlandı.Gazaldan devam...
awir bana doğru gelmeye başladığında da elimi kaldırıp durdurdum.
awir'in yanından geçip zilana yaklaştım gülüyor gözlerimin içine baka baka gülüyor hiç beklemediği anda güçlü bir tokat attım sol yanağına eli ile yanağını tutu."sen na-"
konuşmasına gırsat vermeden elimi saçına doladım kapıya doğru yürüdüm zilan çılık atıp kurtulmaya çalıştı avluya kadar saçından sürükleyerek getirdim kadınlar avluda bize bakıyordu anneside hızla yanımıza koştu kafasını ittirerek saçını bıraktım yere kapaklandı ağzından tiz bir çığlık koptu.
"hii kızım ne yaptılar sana"
"anne ben-"
" kes sesini! kızına sahip çık olmayacak şeyler eder az önce yaptıklarını kocan duyarsa emin ol kızını ağaya değil kapısındaki korumalara bile vermez kuma verir kızını.
kızına sahip çık zozan hanım kocamın etrafın da bir daha onu görürsem bu sefer bizzat icabına ben bakarım!"zozan hanım hiddetle ayağa kalktı önüme geldi.
"sen kimsin ki beni tehdit edersin ateş olsan cürmüm kadar yer yakarsın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ
General Fiction1970' li yıllarda gecen erken yaşta evlendirilen genç bir kızı ve bir ağanın dere başın da gördüğü kıza olan aşkı. yaş farkı vardır