-6

23 3 1
                                    

"Huzur dediğimiz şey nedir?

Mutluluk nedir?

Nasıl mutlu olabiliriz?

Huzurlu olmanın yolları nelerdir?"

Bu sorular hayatımızda belirli bir dönemden sonra kendimize sıkça sorduğumuz sorular... Hepimiz ne olduğunu bilmediğimiz bu duygunun peşinden koşuyoruz. Huzurlu olmanın yollarını arıyoruz. Ama bu peşinden koştuğumuz duygu ya yanı başımızdaysa?

Mutluluğun tanımı kişiden kişiye değişir. Kimi alışverişte bulur mutluluğu, kimi bir başkasının üzüntüsünde... Bence mutluluğun tanımı birden fazladır. Sıcak havada arabada sıcaktan bayılmak üzereyken camı açıp kafanızı camdan dışarı çıkarmak ve rüzgarın yüzünüzü, uçuşan saçlarınızı okşadığınızı hissetmek bile mutluluk verir. Şu baloncuk çıkartan oyuncaklardan alıp havaya üflemek size mutluluk verir ve ortaya çıkan görüntüde huzur... Deniz kokusunu doyasıya içinize çekmek ve belkide hoşlanıyorsanız oje kokusunu içinize çekmek... Tutkuyla yaptığınız bir iş size mutluluk verir, huzur verir. Sevdiğiniz insana doyasıya sarılmak ve yanağından öpmek veya sevdiğiniz insanlarla muhabbet edip kahkahaya boğulmak, gülmekten gözünüzden yaş gelmesi mutluluk ve huzur verir. Bu sürekli ihtiyaç duyduğumuz ve muhtaç olduğumuz peşinde koştuğumuz bu iki duygu yanı başımızdadır aslında. Karamelli limonlu dondurmada gizlidir bazen.

Bazen küçük bir çocuğun size gülümsemesinde, bazen sokakta gitar çalıp para kazanmaya çalışan gençte... Mutluluk her yerde, bizse kör. Belkide hayatın en başından beri söylemek istediği; "At gözlüklerini çıkar be aptal!" olabilir. At gözlüğünü çıkardığında, hayata geniş ve temiz bir pencereden baktığında, farkındalığınız arttığında nirvanaya ulaşmış olursunuz. Olgunluğa bir adım atmış olursunuz. İstemediğiniz ve olmaması gereken bir olayın kötü yanı olduğu kadar güzel yanlarını gördüğünüzde ve elinizden bir şey gelmeyecek bir olayla karşı karşıya geldiğinizde bunu kabul ederseniz olgunluğa bir adım atarsınız. Küçük şeylerden mutlu olursanız olgunluğa ikinci adımınızı atarsınız. Küçük şeylerle yetinin demiyorum, mutlu olmak için illa büyük şeyler beklemek saçma demek istiyorum. Yani yapmaktan zevk aldığınız şeylerden nasıl mutlu olamazsınız ki?

Zorunda kalmadığınız müddetçe tutkuyla ve sevgiyle yapamayacağınız, mutlu olamayacağınız işi yapmayın. Bu hem kendinize hem çevrenizdekilere eziyet...

İç sesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin