Şuan Arda ile evin ortasında oturmuş ağlamamaya çalışıyordum. Daha doğrusu ağlıyordum. O da beni teselli ediyordu. Sabahtan beri Barış editleri izlemekten kusacaktım. Ama hayvan herifi çok seviyordum ve onunla şimdi ayrıydık.
" Hepsi benim suçum dimi? İlişkimizi ilk şüpheye ben attım. Sorguladım onu Sorguladım. Ona olan güvencim gün ve gün eriyorken ne yapabilirdim ben. Beni şüpheye itende o iken. Gittikçe değişirken başka seçeneğim yoktu."
" Yavru kuşum geçecek. Sadece biraz ara vermek size iyi gelecek. Hem Barış da hatasını anlar."
Sanmıyorum. Bencildi ve o şuan dün gece kolunu kırdığı çocuk ile benim onu engellemi düşünüyordur. Ve bu da onu deli ediyordu biliyorum. Çevrem de tek ilgi gösterdiğim o olmalıydı. Baskısı altında hep ezilmeliydim. Ama hırçın huyumdan da vazgeçmemi istemezdi. Yatakta iken çocuk olmazdım ama konu onu sinirlendirecek bir hareketime gelince çoluk çocuk oluyordum.
" O herif, o kadar bencil narsist egoist ve yavşak ki. Aslında tanımıyorsunuz bile. Şuan onu! nasıl terk ettiğimi sorguluyordur. Hata bende mi diye bir kere bile sormadığına eminim."
" Yavru kuşum bu herifi biliyoruz. Ancak normal halini de biliyoruz. İlişki de nasıl onu da çok kez söyledin. Ama sizi bu raddeye getiren onun bu dört özelliği mi?"
Hayır. Bizi bu hale getiren davranışlarıydı. Bana karşı olan bir uzak bir yakın tavrı. Yersiz öfkesi, kıskançlık krizleri. En önemlisi iki aydır süren gizemli ortadan kaybolmaları. İlk sakatlık psikolojisi dedim ama öyle değil. Parti videoları, düğün videoları pes pese düşerken bana neden yalan söylediğini sorguluyordum.
Kerem abinin bizimle dediği partide onlarla olmadığını da biliyordum. Çünkü Altay abi milli kale için aylardır sadece antrenman yapıyor. Ayrıca Altay abi gece hayatından çok video oyunları sever. Ve tahminime göre o parti gününde Kerem ve Altay baş başa idi.
Yada fazla düşünen deliyim. Aklımı allak bullak ettin Barış Alper Yılmaz.
Çalan kapıyla Mustafa'nın geldiğini anladım. Arda ben bakarım diyip gidince başımı salladım. Zaten kalkacak halim yoktu. Ölü gibiydim tek farkım nefes almam ve düşünüyor olmam.
" Semih." Ardanın sesiyle başımı girişe çevirdim ki Barışı görünce yutkundum. Arda usulca aradan kaybolurken ben bana doğru gelen uzun geniş ve yapılı vücudu izliyordum.
" Ah be yavrum ne bu hal?" Barış ciddi misin? Neden bu haldeyim farkında bile değil. Bu da benim bozuk olan sinrimi harmanlıyordu resmen.
" Ne oldu neden geldin?" Soruma karşılık kaşları çatıldı. Bacaklarımı kendime çekmiş ağladığım koltukta vücudu bana dönük olacak şekilde oturdu. Ne vardı da bu kokusunu ezbere biliyordum. Bir insansın her zerresini bilmek garip değildi. Onu her zerresiyle seviyordum ben.
" Ne demek neden geldin? Benden ayrılmaya kalktın. Böyle üzülüp ağlayıp kendini heba edeceğini bilerek geldim." Ayrıldık ama kabul etmiyor. Bazen manyak olduğunu düşünüyordum. Ama avel tarafını hatırladıkça vazgeçiyorum.
" Heba etmiyorum Arda ile Portekizce yoga yaparken bacağıma kramp girdi ona ağladım."
" Yavrum at yalanını sikeyim inananı. Şimdi gel bakalım kollarım arasına." Gerçekten beni ciddiye almıyordu.
" Alper Ayrıldık diyorum. Sana güvenmiyorum diyorum. Beni sevmiyorsun diyorum." İki yana açtığı kolları önüne indirince yüzüme doğru eğildi. Kendimi geri çektim ancak koltukta da bir yere kadardı.
" Benim duygularıma sen karar veremezsin. Haklısın bu ara aşırıydım. Fazla öfkeli, fazla şüpheli, fazla kıskanç, fazla ilgisiz, fazla sevgisiz gibiydim ama hiçbir şey olduğu gibi değil sevgilim."Yine o kelime sevgilim. Telefonunda hala Semih iken o benim telefonumda sevgilim diye kayıtlıydı. Sorun bu değildi sorun gözünde ki değerimdi.
" Saçmalama Barış güldürme beni. Bunları kabul edince hemen affedeceğimi mi düşündün? Gerçekten komiksin. Bana karşı çaban, saygın yokken ve sen eski sen değilken karşıma bir daha çıkma. Şimdi çık evimden."
♡♡♡
Semih akıllı çocuk
~Rüya~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazlı Yarim | BarSem
FanfictionKalmadı halim hey havalı Yarim şöyle bir sev göreyim. Barış Alper Yılmaz & Semih Kılıçsoy Hayal ürünüdür! Gerçekle ilgisi yoktur! Hayal gücümü sorgulamayın!