Ardanın attığı son mesajdan sonra kapım pat diye yere serilmişti. Telefon elimden düşerken içeri girip beni yerde gören adamın endişeli hali gitmiş ve sabır dilercesine ellerini saçlarına atıp geriye yatırmıştı. Ellerini bel boşluklarına koyunca hafifçe yana kırdığı boynu ile bana bakıyordu. Bakmaya yüzü varmış gibi.
Oturduğum yerden kalkınca eğilip telefonu yerden geri aldım. Kapıyı yaptırmam gerekliydi. Öküzün biri sikip attı çünkü. Bu sefer kurşun geçirmez çelik kapı yaptıracağım.
" Neden telefonlarım açılmıyor? Meraktan delirdim. Ben delirirken sen bilmediğim arkadaşlarınla keyif mi yaptın?"
" Başım ağrıyor Barış. Gider misin evimden seninle uğraşacak durumda değilim." Adım seslerini duyunca telefondan başımı kaldırdım. Dibimde bitmişti hemen. Benim de iki metre boyum olsa ışınlanırdım.
" Gideyim öyle mi? Hem şimdi kim yazıyor? Şu gizli arkadaşların mı?" Omuz silktim. Ne yapmamı yada ne dememi bekliyor ki?
" Evet git Barış. Seni ilgilendirmez bana yazan yazmayan."Elimde ki telefonu almasıyla kaşlarım ilk şaşkınlıktan havalandı. Ardından ise mesaj kısmına girmesiyle kaşlarım çatıldı. Uzanıp elinden telefonu almak isterken diğer eliyle itikliyordu piç herif. Ardından bir bok olmadığı için bulamadı tabi geri bana uzatmasıyla eline vurdum. Böylece telefon yere düşmüş oldu.
" Endişelendim Semih. Delirdim iki günde. Birde bilmediğim kişilerle takıldığını duymak daha daa kızdırdı beni. Neden haber vermeden kayboldun bir anda?"
Belli değil miydi? Ben mi çok abartıyorum.
" Sende aynısını yaptın. Neler hissettiğimi anladın umarım."" Benim arkadaşlarımı tanıyorsun Semih. Senden gizli yapmadım. Misilleme ile mi gidecek ilişkimiz?"
İlişkimiz mi var ortada? Binde bir aklına geliyorum. Sonra zaten yokum. Herşeyi benim önüme koydun şu iki ayda ve ben suçluyum. Neden Misilleme yaptım.
" Barış yarın antrenman var. Uyumam gerek daha sonra konuşuruz." Geriye döndüm ki kolumdan tuttu. Bırakmıyor bırakmasını istemiyorum da. Ama eski sevgilimi istiyorum. Eski Barış'ı istiyorum sadece.
" Yarın antrenmanın yok. Bana neden kızdığını söyle. Konuşmadan olmaz."
" Sana kızmadım kızamıyorum. Sadece üzülüyorum. Neden gelmedin? Seni o gece çok bekledim." Tutamadığım hıçkırık dudaklarımdan kaçarken kolumu bırakıp bana sarılan Barış ile kollarımı ona doladım. Çok özlemiştim deli gibi hemde. Ona bu kadar aşıkken bağlı iken nasıl ara vermek istediğimi söyleyebilirim ki?
" Antrenman vardı. Sonra uyuklayınca kalkamadım." Hiç ikna edici bile değil. Geçiştirmek istiyor gibisin.
" Uyumadan önce arayıp gelemiyorum deseydin. Çok mu zordu haber vermek? Seni bekledim ben, seni uzun zamandır bekliyorum ben. Şuan burdasın ama uzun zamandır beklediğim Barış burda değil."Geriye çekilince kollarımı belinden çektim. Yüzünde ki o kızgın ifadesi yerindeydi. Çok da umurumda değildi. Bende çok kızıp üzülmüştüm. Şimdi karşılığı da yoktu.
" Semih eğer o pasta yedirdiğin çocuğa aşık olduysan söyle. Çünkü sabrımın sonuna geldim. Öyle ise ayın yirmi sekizinde sahaya gömmem gerek."
Beni asla anlamayacak. Dinlese bile duymayacak. Sadece kendi doğruları var.
" Ben seni seviyorum, başkasını değil. Antrenman mı vardı gerçekten?"" Evet yavrum olmasa gelmez miydim? Özür dilerim hadi bana gidelim. Kapıyı sen yokken yapsınlar hem. Yarın da istediğini yaparız. Olmaz mı?" Olur olur. Ama hemen yumuşadım bir Özür mü bekliyordum. Ben bile kendime anlamıyorum ya.
" Olur. Ben pijamalarımı alayım." Başıyla beni onaylayan çakma sarı uzanıp dudaklarımı öpünce kuş misali kalbim attı. Çabuk ikna olsam da yapacak bir şey yoktu aşıktım. Kolay kolay pes edip vazgeçemem ondan. Hem güzel bir gece olurdu. Yarın da gezerdik. Date yapamamıştık hem çok iyi olur.
" Seni çok seviyorum Barış beni bir daha üzme. Söz mü?"
" Söz sevgilim benim Söz."
♡♡♡
İçime bir sinmedi
Ama neyse
50 yorum 😚💅~ Rüya ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazlı Yarim | BarSem
FanfictionKalmadı halim hey havalı Yarim şöyle bir sev göreyim. Barış Alper Yılmaz & Semih Kılıçsoy Hayal ürünüdür! Gerçekle ilgisi yoktur! Hayal gücümü sorgulamayın!