Furkanın bakış açısı:
Tuna hızla hazırlanıp annemle vedalaştıkdan sonra apar topar çıkıp gitti, bende salona gittim annemde arkamdan geliyordu.
Tekli koltuklardan birine oturdum, annem de diğer koltuğa oturdu, biliyordum ne diyeceğini ama hiç onu dinlemek istemiyordum.
"Furkan ben sana kaç defa diyeceğim oğlum" diye başladı, her zaman Tuna siktiğime böyle soğuk darvansam, azar yiyorum, bu işten sıkılmaya başladım gerçekten.
Bıkkınca nefesimi verdim sonra yavaşça anneme baktım, " Anne dur artık, her zaman aynı şeyi söylüyorsun" dedim, annem baktı bana öfkeyle " Furkan aklını başına topla, çocukmusun sen o senin kardeşin" derken hızla anneme dönüp " O benim kardeşim değil tamam'ı, o üvey anne üvey piç " dedim.
Annem şiddetle ayağa kalktı ve işaret barmağını bana hızla aşağı yukarı sallayarak " Senin o ağzını yırtarım Furkan!" dedi sinirle, tabi bende sesimi çıkaramadım.
" Bana bak bir daha Tunaya karşı böyle davrandığını görürsem eğer, seni övlatlıktan silerim , DUYDUN MU BENİ!"
son duyduğum sözle kanım dondu sanki, yavaşça başımı kaldırıp şaşkınca anneme bakarken beni görmezden gelip salondan hızla çıktı.İstedim annemin yanına gidip o tamam sözün söyleyeyim ama diyemedim, nedeni o cesareti kendimde bulamadım hiç.
Yarım saattir aynı yerde hâlâ oturuyorum ve kafamda annemin sözleri yankılanıyordu. Hepsi o Tuna orospu çocuğu yüzünden, eğer bizim hayatımız da olmasaydı böyle olmazdı hiç.
Ben kendi kendime konuşurken telefonum çalmaya başladı, kim diye baktığımda 'Kuzey' yazıyordu, açmak istemedim ama birden önemli bir şey için arıyor diye bekletmeden açtım.
Açtığımda arkadan diğerlerin sesi geliyordu, " Efendim Kuzey" diyince birden Kuzey bağırınca telefonu biraz uzaklaşdırdım.
" AMINA KOYDUĞUM OROSPULAR!!! şerefsizler ya~" telefonu kulağıma yaklaştırdım ve kafamı koltuğa yasladım, " Kulağımı siktin oğlum" dedim.
" Üzgünüm birader, sus diyince susmuyorlar ki eşek sıpaları" arkadan off sesi duydum ve aniden " Ne yapıyorsun kardeşim?" dediğinde bıkkınca nefesimi verdim.
Nedeni bu birlikte takılalım mı demektir, " Kuzey valla hiç sizinle gelmeye haylim yok" dedim bende, Kuzey " Birşey'mi oldu kardeşim, iyimisin?" dedi, bende bir elimi saçıma uzatıp karıştırmaya başladım.
" Evet Kuzey iyiyim, sadece bu gün dinlenmek istiyorum" Kuzey hmm diye ses çıkartıp " Tamam o zaman, sen dinlen kardeşim" dedi ve telefonu kapatırken Tuna'nın numarasını gördüm.
Parmağım istemeden profiline gitti, üstüne bastım ve fotoğrafa baktım, babasıyla parka giderken çektirdiği fotoğrafı koymuştu, tiranozor'un burnuna parmağını sokmuş poz veriyordu.
Gerçekten bir çocuk gibi resmen, 20 yaşı var hâlâ bebek gibi, yüzü çok masum ve fazla zayıf, hiç erkeğe benzer bir yanı yok.
Hızla kafamı sağa sola salladım, " Ben neler düşünüyorum ya~" telefonu kapatıp bir kenara bırakıp iki elimle saçlarımı yana taradım, " Git gide kafam sikiliyor valla" dedim iç çekerek.
En sonunda dayanamadım ve annemin yanına gittim, ne yaptığına baktım.
Her zamanki gibi bir şeyler dikiyordu, biliyordu benim burda olduğumu ama görmezden geliyordu, yavaşça yanına yaklaştım sakince yanına oturup yüzüne baktım.
Hiç bir kere bile bakmadı bana, böyle yapınca canım baya sıkılıyordu, en sonunda konuşma cesareti buldum ve dudağımı yalayıp konuştum.
" Üzür dilerim anne" dedim, eli duraksadı bende sözüme devam ettim,
" Tamam dediğin gibi yapıcam, ama çok yüz vermem lütfen ısrar etme" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canım Abim [BxB]
De Todobu hikayede 2 abiden oluşuyor ama bunlar üvey kardeşler, en küçük olan Tuna babasıyla yaşıyor annesi hastalık nedeniyle aralarından ayrılmıştır bu olayda Tuna 12 yaşındaydı babası yeni biriyle evlenmiştir ve güzel birisidir üvey annesi ve bir de onu...