Merhabaa. Bu bölümden sonra texting'e geri dönüyoruz o yüzden bölüm aralıkları bu kadar uzun olmaz artık. Düz yazıya geçince neden bu kadar afalladım bilmiyorum önceki yazdığım textingde hiç böyle olmamıştı hahaghahahaha
Umarım bölümü seversiniz 🩷
----------------------------------------------------------
''Biraz da bal alayım şuradan.'' Alaz Asi'nin yanağından kokulu bir öpücük alınca Asi kıkırdamaya başladı. ''Birazcık da kaymak alayım.'' Alaz bu kez de diğer yanağından öpünce Asi cilveyle ''Yaaa Alaz rahat dur.'' dedi.
''Aşık olduğum kız günlerdir burnumun dibinde ve öpemiyorum bile.'' dedi Alaz. ''Arayı kapatmamız lazım.''
''Aynısı benim için de geçerli yalnız.''
Alaz hayretle kaşlarını kaldırdı. ''Arabayı sen sürüyordun yalnız.''
Asi kafasını geriye atıp kahkaha attıktan sonra Alaz'ın yanağından öpmek için yüzüne doğru eğildi. Alaz ise kafasını çevirip dudaklarını öpmesini sağladı ve Asi anında geri çekilip parmaklarını Alaz'ın dudaklarının üzerine koydu. ''Alaz daha şimdi yumurta yedik.''
Alaz kıkırdayarak kafasını salladı ve ''Doyduysan toplayayım şunları.'' dedi. Asi Alaz'a yardım etmek için ayağa kalkınca Alaz onu durdurdu. ''Sen yorulma ayağın ağrıyor zaten.''
''O kadar da ağrımıyor aslında.''
Alaz anlamayarak bakınca Asi ''Hala anlamadın mı?'' dedi. ''Yanımdan gitme diye ağrıyor dedim.''
''Şam şeytanına bak sen.'' Asi kahkaha atarken Alaz bir yandan masayı topluyordu. ''Ben gitmeyeyim diye yalan söyledin yani... Ama kabul edelim senaryo güzel.''
Asi elini yumruk yapıp baş parmağını yukarı kaldırarak onaylama işareti yaptı. ''Alaz bugün dışarı çıkalım mı? Beni kucağında taşımaktan yorulduğunu biliyorum ama bir yerlere gidip otursak da olur... Eve tıkılıp kaldık.''
''Olur güzelim.'' Alaz son kahvaltılıkları da buzdolabına yerleştirdi. ''Seni taşımaktan da yorulmuyorum ayrıca. Nereye istersen gidebiliriz yani.''
Asi sevinçle gülümseyerek sandalyeden kalktı. Tabi her ne kadar ayağının çok ağrımadığını söylese de Alaz yine de kızı kucaklayıp odasına götürdü ve rahatça giyinmesi için dışarı çıktı. Asi giyinmek için bir şeyler ararken arkadaşının en sevdiği şortu koyduğunu görünce keyifle gülümsedi. Giyindikten sonra makyaj malzemelerini alıp yavaş adımlarla banyoya ilerledi. Alaz banyoda dişlerini fırçalıyordu ve Asi'yi gördüğü an baştan aşağı uzun uzun süzdü. Bacaklarında biraz fazla oyalanınca Asi gülerek ''Bir şeye mi baktın?'' diye sordu.
''Yoo.'' Alaz sertçe yutkundu. ''Çorabın güzelmiş.''
Asi kahkaha atmamak için dudaklarını ısırıyordu. ''Sadece çorabım mı güzelmiş?''
''Yok canım. Sen komple çok güzelsin yani.'' Alaz'ın kulaklarına kadar kızardığını görünce kahkaha atmaya başladı. ''Tamam işin bittiyse çekil hadi... Süslenmem lazım.''
Alaz lavabonun yanındaki duvara yaslanıp Asi'yi izlemeye başladı. Kız kardeşleri sayesinde adlarını ve işlevlerini bildiği makyaj malzemelerini yüzüne sürerken Asi'yi izlemeye devam etti. ''Asi senin doğum günün ne zaman?''
''31 Aralık.''
''Gerçekten mi?'' Asi kafasını sallarken makyajını yapmaya devam etti. Sonra Alaz'ın başka bir şey daha sormak için kıvrandığını fark etti. ''Çekinme sor hadi.''
''Neyi?''
''Yetimhanede büyümüşsün doğum gününü nereden biliyorsun diye sormayacak mısın? Merak etmiyor musun?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
miss americana & the heartbreak prince | aslaz texting
Teen FictionAsi ve Alaz Twitter üzerinden tanışırlar.