miss americana & the heartbreak prince | aslaz texting

8.0

''Hani tatlı sevmezdin Alaz? İki dilimi de sildin süpürdün...''

Alaz çayını da bitirdikten sonra Asi'ye gülümsedi. ''Senin elinden zehir olsa yerim ben.''

''Nasıl yani? Aslında güzel olmamış da sırf ben yaptığım için mi severek yedin?''

Alaz kıkırdarken Asi'nin söylediklerinde ciddi olmadığını biliyordu. Uzanıp kızın elini tuttu. ''Aynı anda iki şey de doğru olabilir değil mi? Hem çok güzeldi hem de sen yaptığın için daha da severek yedim işte...''

Asi Alaz'ın söylediğine hiç dikkat etmeden gözlerini birleşen ellerine çevirdi ve ellerini geri çekti. ''Beğenmene sevindim.'' dedi sessizce ve Alaz'ın tabaklarını ve bardaklarını toplamasını bekledi. Alaz bulaşıkla hiç uğraşmadan Asi'yi kucaklayarak oturma odasına götürdü. Koltuğa oturduktan sonra Asi ''Star Wars izlemeye devam edelim mi?'' diye sordu.

''Şimdi mi?''

''Evet şimdi. Bütün gün oturup telefona bakacak halimiz yok... Ama zaten izlediğin için izlemek istemiyorsan başka-''

''Yoo seninle de izlemek isterim.'' Asi aldığı onayla gülümsemeye başladı ve Alaz'ın diğer odadan bilgisayarı getirmesini bekledi. Asi eşyalarını toplayan arkadaşından bilgisayarını da koymasını istemişti ve şimdi içinden kıvrak zekasını tebrik ediyordu. Alaz ile baş başa film izleyeceklerdi çünkü.

Alaz kendi telefonunun internetini bilgisayara bağlarken Asi fakir ruhunu konuşturup telefon faturasının çok fazla geleceğini düşündü ancak karşısındaki adamın tabiri caizse bok gibi parası olduğunu hatırlayıp ses etmedi. Aynı esnada Alaz da Asi'nin bilgisayarındaki duvar kağıdında Taylor Swift fotoğrafı olmasına gülüyordu. Asi kafasına bir tane vurup Alaz'ı susturdu ve Alaz da dikkatini masaüstündeki fotoğraflar yazan klasöre yönlendirdi.

''Senin fotoğrafların mı var burada?'' Asi kafasını salladı. ''Bakabilir miyim peki?'' Asi biraz düşündü ve Alaz'ın görmemesi gereken bir fotoğraf olmadığını umut edip yine kafasını salladı.

Alaz fotoğrafları tek tek incelerken Asi toplu fotoğraflarda yanındakileri kişileri tek tek saymaya başladı. Bazıları bazı sebeplerden artık görüşmediği insanlardı ve Asi bu detayları da çekinmeden veriyordu Alaz'a. Alaz ise tüm fotoğraflarda Asi'ye çok güzel olduğunu söylemeyi ihmal etmiyordu.

''Bekle söyleme kendim bulacağım hangisi olduğunu.'' Yetimhanede çekildikleri toplu bir fotoğrafa bakarken Alaz'ın kendisini bulmaya çalışmasını gülümseyerek izliyordu Asi. Birkaç saniye sonra Alaz açık mavi elbiseli esmer kıvırcık bir kızı gösterip ''Bu sensin.'' dedi.

''Şimdiki halime çok benzediğim için buldun!''

''Mızmızlanma hemen buldum işte.'' Alaz Asi'ye laf yetiştirirken fotoğrafı da yakınlaştırıp sadece Asi'ye odaklandı. ''Aşırı tatlısın bu arada.''

''Sen de bana çocukluk fotoğrafını göstersene Alaz.'' Alaz gülümseyerek telefonunu çıkarırken Asi onu izliyordu. İstemsizce Alaz'ın telefon şifresini görmüştü ve şifreyi unutmaya çalıştı. Alaz önce tek başına olduğu bir çocukluk fotoğrafını gösterdi. Asi ''Ooooyyyy.'' diye bir tepki verince Alaz kahkaha atmaya başladı. ''Gülme! Çok sevimli bir çocukmuşsun... Şimdiki haline hiç benzemiyorsun yani.''

Asi'nin söylediklerinde ciddi olmadığını bilen Alaz gülmeye devam etti ve ikizi Çağla ile bir fotoğrafını da gösterdi. Asi bu kez de keyifle ikizinin kendisinden daha tatlı olduğunu söyledi Alaz'a. ''Bak burada kucağımdaki Ece...'' Asi bir süre de bebek Ece'nin ne kadar tatlı olduğunu söylerken Alaz Asi'nin kız kardeşleriyle ne kadar iyi anlaşacağını düşünmeye başladı.