Çok uzun bir aradan sonra biz geldik🎆
İyi okumalar dilerim güzellerim
•••Hm.
Hmmm.
Ellerim dudaklarımda olduğum yere iyice sindim. Şu an sürücü koltuğunun arkasına geçmiş orada kendimi görünmez kılmaya çalışıyordum. Arka aynadan bana bakan Minho ise buna hiç yardımcı olmuyordu.
Yutkundum. Ben... Garip hissediyorum.
Son bir kaç gündür, evden cesaretimi toplayıp çıktığımdan beridir bir çok şey oluyordu. Hemde çok şey. Benim kaldıramayacağım düzeyde ilerliyordu hayat ama hayır. Her ne kadar bunu bilsem dahi kendimi bunalmış hissetmiyor veya ölmek isteyip krizlere girmiyordum.
Çünkü aniden onlar geliyordu.
Sanki benim krizimin yaklaştığını anlamışlarcasına bir anda Minho'da Hyunjin de yanımda beliriyordu. Elimi tutuyor ve beni bir masalın içine sürükleyip dünyanın acımasızlığından uzaklaştırıyorlardı sanki. Bilmiyorum. Tuhaftı bu his. Onlara karşı kurduğum bir duvar yoktu benim. Annemle babama hatta depresyonuma kadar en yakın olduğum kişi olan ablama bile duvarlar örmüşken onlar... Sanki çoktan duvarlarımı yıkıp dibimde bitmişlerdi. Sanki eskiden... Eskiden yıkmışlardı bu duvarları.
"Benim arabamda, benim arka koltuğumda benden kaçıyorsun." Minho'nun sesiyle ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım ve başımı kaldırdım biraz. Bu arka aynadan bakmayı kesip kafasını bana çevirmesine neden olmuştu. Kırmızı ışık yanıyordu şu an ve o... Bana çok yakındı. "Öpeceğim düşüncesi bu kadar mı rahatsız etti seni?"
Başımı hızlıca iki yana salladım. Bunu çok saçma bir şekilde yaptığımda ise utanarak başımı tekrar yere indirdim. Gerçekten salaktım. Konuşma becerisi olmayan her an yanlış tepkiler veren bir salak. "Hayır ben... Sadece... Sende dedin."
Ellerimle oynarken tekrar başımı kaldırıp gözlerinin içine bakmayarak devam ettim. "Eskiden tanışıyor olabiliriz ama çok küçüktük. Birbirimizi tanımıyorduk ki. Ayrıca kahvaltı anında da pek yakın değildik. Yine de... Şu an seninleyim. Bundan ise ne korkuyorum ne de endişe ediyorum. Oysa bu çok saçma. Ailemden bile korktuğum zamanlar vardı benim. Şimdiyse... Bilmiyorum. Garip hissediyorum."
Tekrar başımı eğdim ve ayakkabılarıma baktım. Evin içinde ayakkabı ile gezmemiz ilk defa bir işe yaramış ve bana yardım etmişti. Evet. Şu an ayakkabılarımı düşüneceğim. Başka bir şeyi değil. Ailemden izinsiz dışarı çıktım ama asıl önemli olan bu da bir gelişme. Evet. Minho bana zarar vermez. Hyunjin'de vermez. Bilmiyorum. Neden bilmiyorum ama vermezler. Onlar... Kafamın iki tarafından da ellerimle sıktım. Basım ağrımaya başlamıştı ve küçük küçük kesik anılar doluşuyordu beynime. Buğuluydu hepsi. Net değillerdi. Muhtemelen ilaç kullandığım ana aitti bu anılar. Arada bir böyle zihnim-
"Seni istediğin yere götüreceğim. Ağlama tamam mı?"
Yutkundum ve sallanmayı kesip kollarımı başımdan ayırdım. Bu sırada Minho'nun tamamen bana dönerek sarıldığını fark etmiştim. Yeşil ışık çoktan yanmıştı hatta arkamızdaki arabalar korno basarak yanımızdan geçiyordu ama o şu an bana sarılıyordu. Neden olmadığını bilmediğim bir şekilde akan gözyaşlarımla ellerimi kaldırdım ve... Bende ona sarıldım. Hm. Başımı onun boynuna koymak, sanki orada saklanmak gibi hissettirmişti bana. Eskiden hapsolmama rağmen saklandığımı sanarak yaşadığım karanlık, evet. Bu andan itibaren sanırım yaşadığım şeyleri böyle tanımlayabilirdim.
Lee Minho sayesinde yaşadığım şeyin saklanmak değil hapsolmak olduğunu fark etmiştim.
"Ailene haksızlık ettiğini düşünüyorsun... Jeongin ailen her zaman senin için oradaydı. Olayda buydu zaten. Kötü anında senin yanında oldukları için şu an onlara baktıkça kötüyü anımsıyor olabilirsin." Dediği şeyle burnumu çektim. Bu... Bu çok acımasızcaydı ama yine de yaşadığım şeyi açıklıyordu. Ailemi gördükçe eski halimle çatışıyordum sanki. "Unutkan bir tilkisin hayır sen... Unutulmaya mecbur bırakılmış bir tilkisin. Yine de sorun değil. Sen iyiysen sorun değil. Hatırlama. Sorma. O lanet ilaçları tekrar kullanmandansa o güzel gözlerini dikip tekrar bana bakma." Yavaşça geri çekildiğinde gözlerimi kıprıştırdım. İlaç kullandığımı biliyordu. Anılarımın net olmadığını da öyle. "Ben kendimi hatırlatırım sana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alazia •hyuninho•
FanfictionYaşadığı depresyondan kurtulmak isteyen Jeongin, hayatını düzene sokmak için yemin eder. Peşindeki iki kişi ise ondan çok daha farklı bir alemdedir. Alazia: Artık çok geç olduğunu düşünüp değişemeyeceğinden korkma hissi. Minific• Başlangıç: 01.01.2...