SS -1-

259 25 7
                                    

Karanlık; beni en güzel anlatan kelime. Umutsuzluğun adımı, mutsuzluğun isim almış hali...

****
Keyifli okumalar....

Ss-1.Bolüm-

Mutluluk önceden bana çok yakın bir kelimeyken şimdi aramızda o kadar yol vardı ki yürüdükçe, o yola varmaya çalıştıkça o benden daha da uzaklaşıyordu. Sanki, o kaçıyordu bende düşe kalka ona varmaya çalışıyordum... Şuan ise buradan kaçmak için planlar yapıyordum.

A planı, b planı olmazsa c planı... O kadar buradan def olmak istiyordum ki yaptığım planların, haddi hesabı yoktu.

Her gün dediklerini yapmadığım için dayak yemelerim, birinin altlarına zorla koymaları eşi olmayan bir acıydı ki, üstelik bunları da 12 yaşımdan beri yapıyordum.

Etrafıma tekrar bakınca yaptığım planlar bir toz parçası gibi etrafa silkeleniyor ve umutlarımın yerle bir olması uzun sürmüyordu. Buradan kurtulmam ise zor gibi duruyordu.

Kaçsam bile ben o saf, masum kızlar gibi değildim onların aksine ben bedenimde iğrenç insanların izlerini taşıyordum.

İsteyerek olmamıştı, hiç birinden zevk almamıştım aksine daha çok acı çekmiştim. Hepsinden, bedenime değen o ellerden hep nefret etmiştim.

Her, yatmadan önce buradan kaçmak için kurduğum planlar ve boğazımı yırtmak istercesine bağırdığım günleri unutmayacaktım... Ben nereye gitsem o anılarda benimle gelecekti hatta bir karabasan edasıyla her seferinde öyle bir boğacaktı ki, izlerini her elimi boğazıma götürdüğüm de hissedecektim.

Ben hep kurtulmak, kaçmak istediğimde beynimde o anılar hiç çıkmayacaktı, hele ki o ilk geldiğimde ki sözler, aynı iğrenç ihtişamlığıyla beynimde bir yer edinmiş ve hiç çıkmak istemiyormuş gibi yankılanıyordu.

'Bu sefer iyi birini bulmuşlar. Seninle çok güzel şeyler yapabileceğimden emin olabilirsin. Korkma! Çok eğlenceli olacak.' demeleri ve dediklerini yapmaları...

Onlar yüzünden uyuşturucu bağımlısı olduğumu da sayarsak elimden gelen her şeyi yapmalıydım. Bana yaptıklarının her birinin öcünü onlara da yaşatıp, canlarını öyle bir yerden vurup o kadar yakmalıydım ki benim her çektiğim acıya değmeliydi...

Kaçmak için iyi bir plan kurmuştum bile. İşe yaramasa da deneyecektim. Artık kaybedecek bir şeyim de yoktu, önüme çıkacak bir engelde. Ben sadece kendime engeldim ve o engeli de her defasında geçmeye çalışıyordum ama geçemediğim tek engeldi.

Planımı tekrar düşünürken, yakalanırsam ne olacağı hakkında fikirleri de düşünüyordum, sadece yine acı çektirirlerdi her zaman ki gibi. Neyse ki acıya alışmış hatta onunla bir bütünlük kurmuştuk bile...

**

Loş koridorda ilerlerken gözlerimi kısarak etrafım da ki buğuluktan kurtulmaya çalışıyordum.

Koridorda görevliler ve benim gibi kişiler dışında kimse yoktu. Sanki anlaşmışlar gibi bomboş ve içerisi sımsıcaktı veya ben şuan olan gerginliğim yüzünden terlemeye başlamıştım bile.

Siyah Sır #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin