Medya, Bölüm Şarkısı; Dedubülman - Rüya Gibi
'Rüya gibi bir kadın bu
tüm yaşlarımın müsebbibi.
Ölüm gibi de sanki
bütün yıllarımın nihayeti'---
Mina'nın anlatımıyla...
Arabaya bindiğim andan itibaren kahve kokusunu daha fazla almıştım. Gözlerim yeniden kapanırken kokuyu tekrar solumuştum. Ama bu sefer belli etmemek için tekrar açmış ve asfalt'ta hızla hareket eden arabaya odaklanmıştım. Yollar kayıp giderken kampüsün önüne varmıştık. Bu yol boyunca ikimizden de çıt çıkmamıştı.
"Teşekkür ederim." dedim arabanın kapısını açmadan hemen önce. Yüzüme bakmadan, "Rica ederim." dedi. Başımı sallayıp arabadan indim ve kapıyı kapattım.
Bu sabah olduğu gibi yine soğuk davranıyordu. Nedenini anlamasam da çokta kafaya takmamıştım. Mert abinin bu güne kadar çok inişli çıkışlı hallerine şahit olmuştum. Ancak bana yansıtmazdı hiç.
Gözlerim hala çoktan uzaklaşmış olan arabanın arkasından bakarken bir çift el gözlerimin üstünü örttü. Gözümün önünü karanlık keserken ellerim refleksle gözümde duran ellere attım.
"Bil bakalım kim!"
Sesini değiştirmeye çalışan ama çokça belli olan bu kişi Yasemindi. Yasemin tek yakın arkadaşımdı. İlk okuldan beri aynı okullarda okuduk ve şuan da aynı üniversitede okuyorduk.
Gülerek, "Yasemine benzettim ama." dedim. Ellerini gözlerimden çekip önüme atladı. 1.65 boylarında, esmer ve bebek yüzlü bir kızdı. Çok enerjikti, çıtı pıtı bir yapısı vardı. Hiperaktif olması herkesi çok eğlendirirdi. En çok beni.
"Nasıl anladın ya." dedi dudaklarını büzüp koluma girip beni yürütmeye başlarken. "Bugün proje günü, nasıl hiss ediyorsun?" diye devam etti.
"Her zaman ki, gibi. Hazırım. Ve birinci olacağıma inanıyorum." dedim saçlarımı savurarak. Bu hareketimle gülmüştü.
Sohbet ederek kampüse girmiştik. Kendi sınıfımıza girip yerlerimize oturmuştuk. Kocaman sınıfta, 37 kişiydik. İki senedir buradaydım, ancak çok fazla kişiyle konuştuğum söylenemezdi.
"Senin proje ne durumda?" dedim Yaseminin kolunu dürterken.
"Öyle işte, yapıyorum bir şeyler. Benim göstermeme var daha zaten." dedi ellerini öylesine bir şeymiş gibi sallarken. Sırayla gösteriyordu herkes. Ne alaka bilmiyordum ama ben ilk sıradaydım. "Hoca geldi." diye seslenen Yaseminle düşüncelerimden sıyrıldım.
"Günaydın çocuklar. Otura bilirsiniz." dedi ve yerine oturdu hoca. Projemizi teslim alacak olan hoca buydu. Adı Arhan'dı. Genç ve üniversitede çoğu kızın gözdesi olan bir hocaydı. Yirmi dokuz, otuz yaşı ya vardı ya yoktu. Gençti işte. Hacimli yüz hatları, pürüzsüz burnu ve gözüne taktığı ince gözlüğü ona çok yakışıyordu.
Allah var, gerçekten yakışıklıydı.
Hele üzerine giydiği gömleğin, vücudunu sarması yok mu?
"Mina!"
Yandan cimciklenmeyle irkildim.
"Hoca, seni çağırıyor!" dedi Yasemin. Başımı silkeleyip hocaya döndüm tekrardan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİTAP // MinMer
Teen Fiction- Yaş Farkı - "Neden gözlerime bakmıyorsun?" keskin dille konuşan Mert'in sorusunu yanıtsız bıraktı Mina. Gözlerini kaçırdı, başını çevirdi. Odanın her detayını incelerken çenesine temas eden ellerle irkildi. "Gözlerime bak Mina." derken yüzüyle yüz...