birinci mum - kördüğüm noktası

4 1 0
                                    

Enes Öndeş - Mumlar Ölürken


🎞️

Sesinde ne var biliyor musun
Söyleyemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar

Sesinde ne var biliyor musunSöyleyemediğin sözcükler varKüçücük şeyler belkiAma günün bu saatindeAnıt gibi dururlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕯

MUMLAR MEZARLIĞI

BİRİNCİ MUM

Kördüğüm Noktası

SIHHİYE/ANKARA
14 EKİM 2019
ÖZGÜR ALÇA GÜMÜŞLER



   Soğuk şehrin buz gibi duvarları arasında kendimi bir kere daha kaybedeceğimi bile bile geri dönmek nasıl bir his diye sorsalar, muhtemelen hislerimin kaldığını düşünmenizin oldukça komik olduğunu ve bana belki yıllar önce çok büyük anlamlar ifade eden her bir şeyin artık ne kadar basit içleri boş betonlar olarak göründüğünü söylerdim.

Değer verdiğimiz her bir anımızı, anılarımızda yaşayan her bir sokak köşesi ve yağmurların ardında bıraktığı izlerin, yaraların bir gün gerçekten sanki hiç yaşanmamış gibi kalpten silinmesi aslında ne kadar da korkunç bir şeydi öyle. Unutmak, korkunç bir şeydi lakin hatırlamak da sizi kâbus dolu rüyalarınıza sürüklemekten de çekinmezdi. Her gece işkenceler ağırlığında uyanmak ve ardında bıraktığı o erimiş kalıntılarla başa çıkmak, bir uçurumun kenarından itilip düşmüş ve kanatlarını kırmış biri için oldukça zordu.

Zaman bir şeylerin ilacıydı, unuturdun yavaşça; günlük hayatta artık aklına bile gelmeyen insanların geçmişinde saklandıkları büyük önem kapılarına bakardın, sorardın kendine neden bu kadar büyük kapıları onlara kendi ellerinle açıp anahtarlarını verdiğini; çünkü onlar bir daha asla belki de aklına bile gelmeyecek birkaç geçmişin toz parçalarından ibaretlerdi. Pişman olur muydun bilinmezdi, belki de vaktini boşa harcadığın için sadece kendine kızardın ya da yaptığın hatalara sebebiyet verenlerin ardından birkaç küfür savururdun.

Ancak yetmezdi.

Kapanan yaraların, iyileşen çürüklerin; bir zamanlar bıraktıkları o büyük izler, sanki dünmüş gibi aklına kazınırdı bir kere. Hayır bak bekle, bekle, unutmak kolaydı; gece çökene kadar elbet, yıldızlar parlarken gökyüzünde bulurdu seni gölgeli düşlerin ve sağanaklarca düşerlerdi kalbine, zihnine. Rüyalarını işgal eder, gün ışıklarında seni yorgun düşürürlerdi; her gece kendinle savaşmaya çalışırdın, her gece kazanmaya çalışırdın ve her gece kaybederdin.

Hiçbir zaman insanlardan akıl almayı seven biri olmamıştım, işim gereği tabii usulü öğrenmek ve tecrübe kazanıp kendimi geliştirmek amacıyla üstlerimden bir şeyler kapmak için gözlerim açık beklemiş ve ne söylerlerse beynimin bir köşesine kaydetmiştim. Geçtiğimiz beş yıl boyunca iddia makamı olan savcılıkta aldığım dosyalarda adaletin uygulanmasını sağlamış ve kendi çizgimi çizmiştim.

Mumlar MezarlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin