Son Savaş

Küçük Cadı

Anna'yı kucağıma alıp eve dönene kadar kokusunu içime çektim ve sıkıca sarıldım. Bugün neredeyse onu kaybediyordum. Bu öylesine bir çocuk kaçırma değildi tabiki de. Haberlerde gördüğümüz türlerden değil. O adam bir merialdi..

Merialler.. Onları görmeyeli , duymayalı çok uzun zaman olmuştu ve kesinlikle onları özlemememiştim. Peki neden bunlar şimdi oluyordu. Aradan kaç ay geçmişti ve neden şimdi birden bir merial benim kızımı kaçırmaya çalışıyordu.

Geçen aylar , Aqua'nın toparlanması ve intikam planı yapması için miydi? Şimdi o gece bitiremediği işi bitirmek için kızımı mı kullanacaktı? Eğer planı buysa kesinlikle işe yaramayacaktı. Hızlı adımlarla eve gidip içeri girdim ve kapıyı kilitledim.

Aaron mutfaktan çıkıp endişeli bakışlarla bize baktı. Sessizce '' Durum kötü'' diye fısıldadım ve merdivenlere yöneldim. Ellerini tezgahtan aldığı havluya silerken endişesi daha da artmış görünüyordu. Yukarı çıkıp Anna'nın odasının kapısını açtım ve onu yavaşca yatağına yatırdım. Üstünü örterken gözlerinde ki korkuyu görebiliyordum.

'' Anne kimdi o adam?''

'' Bilemiyorum tatlım.''

'' Bize zarar vermek mi istedi?''

'' Sanırım. Ama buna asla izin vermem biliyorsun değil mi?''

'' Biliyorum.''

'' Ben ve baban seni bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyoruz. Ve kimsenin asla ama asla sana zarar vermesine izin vermeyiz.''

'' Beni korurken size bir şey olursa..''

'' Sen bunları düşünme birtanem. Uyu , dinlen. Seni seviyorum tatlım.''

'' Bende seni seviyorum anne.''

Odanın kapısını kapatıp derin bir nefes aldım. Yeni yeni kendime geliyordum. Aşağıya indiğimde Aaron oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve ellerimi tutarken '' Neler oldu?'' diye sordu. Bacaklarımdaki güçlerin çekildiğini hissettiğim için ona yaslandım ve kollarımı beline dolayıp sıkıca sarıldım.

Saçlarımı öperken bir kez daha '' Adene ne oldu?'' diye sordu. Sandalyeyi çekip otururken saçlarımı geriye atıp yüzümü ovuşturdum.

'' Bizi buldular.''

Anlayamamış bir şekilde bana baktıktan sonra derin bir nefes alıp karşımdaki sandalyeye oturdu ve boş gözlerle yere bakarken ne yapacağımızı düşünmeye başladı. Bir kaç saniye sonra '' Taşınalım.'' diye fısıldadı.

'' Nereye?''

'' Hemen bu gece gidelim. Los Angles'a. Bir süre Eric ve Leslie'yle kalabiliriz. Orda bir ev buluruz. ''

'' Peki ya bizi orda da bulurlarsa?''

'' Ne yapacağımıza o zaman karar veririz. Şimdi hemen burdan gitmeliyiz. ''

'' Evet. Gidelim. Ben hemen bir çanta hazırlarım.''

'' Hemen uçak biletlerini alıyorum. ''

Aaron bilgisayarı açarken bir bardak su içip derin bir nefes aldım ve merdivenlere yöneldim. Yukarı çıkacağım sırada lanet okuyarak bana baktı.

'' İnternetimiz bozuk.''

'' Yan evdekilere git.''

'' Gidiyorum.''

Aaron kapının kilidini açıp dışarı çıkınca bende yukarı çıkıp odamıza girdim ve dolaptan büyük bir çanta çıkarıp ihtiyacımız olacak eşyaları içine sıkıştırdım. Çok bir şey almaya gerek yoktu zaten. Gerçi ne kadar kalacağımız kesin değildi ama buraya geri dönmezdik sanırım.