Kapıyı açtığımda yanıma abimin de gelmesi çok panik olmama sebep olmuştu.
*Karşımızda duran Samet'ti. Onun ne işi vardı burda ?
Ne diye geliyo pekii? Beni bu zamana kadar tanıyamamış mı? Hiçbi erkekle konuşmıyıcağmı bilmiyo mu?
'İstisnalar kaideyi bozmaz' gerçi cafeye gitmiştim ama zaten nefsime yenik düştüğüm için sonradan çok pişman olmuştum. Zaten gittiğime, gidiceğime pişman da olmuştuk o olaylardan sonra ya Büşram'la o aşikâr : Bide namazı unutmam tam bi katliam ya neyse.Samet önce beni tek gördüğü için tam konuşmaya başlıyodu ki abimin de yanımda yerini almasıyla söylicekleri boğazına dizilmiş olmalıydı.
"Buyrun kime bakmıştınız ? "
Abimin sorusu vede o sert konuşma mizâcı beni ürpertsede Samet anlamadığım bi şekilde abimi görür görmez küplere teker teker binmişti çoktan. Ne ara Samet bu kadar öfkeli birisine dönüşmüştü sahi.
"A-abi sakin olur musun tanıyorum " dememle abimin gerildiğini hissedebiliyodum."Siz kim oluyosunuz ?! " dedi Samet.
* Bu konuşmanın sonunda kavga çıkmazsa iyi.
"Sen kime baktın !" abimin kükremesiyle korku ve panik vücudumu esir almış durumdaydı. Şu an hissizlikten ölebilirim.
"Seren benim okuldan arkadaşım ve proje ödevi hakkında bikaç bişey sormam gerekli " diyip bana dönerek "Konuşabilir miyiz Seren? " .
Abime dönüp 'izin veriyo musun' bakışlarımı yolladım. Abimse kafasını olumlu anlamda sallayıp bizi konuşmamız için yalnız bırakarak içeriye gitti.
*Şimdi , şu an kafam yerinde değil hele nefesimi hiç hissetmiyorum. His ve duygusuzluktan yoksunum şu an . Ne yaşasam sevinsem mi üzülsem mi en iyisi ölmek sahi bu fikir çok mantıklı bi ara deniycem.
"Seren , ben.. yani habersiz geldiğim için üzgünüm yalnız 2 gündür aklımı kemirmekten sıkıldım lütfen anlayışla karşıla bu hareketimi."
"Umarım bahsettiğin her neyse çok önemlidir , gerçi buraya kadar geldiğine göre önemli olmalı " dedim çok merak ediyodum gerçekten de.
"Evet önemli. Seninle burada değil de özel , sâkin bi yerde konuşsak ?"
"Bi dakika abime haber veriyim "
"Ne ? Abin miydi o ??"
"Evet neden bu kadar şaşırdın ki ?"
"Ben kuzenin filan zannetmiştim de neyse bekliyorum hadi haber ver " dedikten sonra abime haber verip çıktık .
*3 dakika önceki Samet'ten eser yoktu ne ara yüzünde güller açtı .?
Sonra bizim oranın klasiği hâline gelen parka gittik banka oturduk.
"Imm şey nası anlatsam ki .." diyip duraksadı ve konuşmasına devam etti..
"Seren öncelikle sana bişey sormalıyım yoksa anlatamıyıcam derdimi "
* Kalbim yerinden çıkacak gibiydi acaba bana beni seviyo musun mu diyicekti eğer öyle bişey sorarsa bayılırım arayın 112 yi hemen . Off hadi ama artık sor diye düşünürken meraktan ölmek üzereyidim.
*-Bekliyorum
*-Bekliyorum
*-Bekliyorum^^Tık yok tabi ^^
Tam 10 dakikadır lafı geveliyo 'bana ilan-ı aşk mı edicek yoksa off ne yaparım öyle bişey olursa dayanamam...
"Şey , Seren " diyip cebinden bi kutu çıkarttı takı kutusu. İçini açtığındaysa göz kamaştıran müthiş bi takı vardı.
"Sence nası?" dedi.
*Kalp atışlarım birazdan mahalleye davulcu niyetine konser verebilir..
"Bu ne için??"
"Beğenmedin mi yoksa"
"Yok ,yok çok şık ancak.." diyip sustum ve Samet de beni derinden komaya sokan keşke gelmemiş olsaydım dedirten konuşmasına başlamıştı. Her bir harfi yüreğimi paramparça etmeye yetiyo ve artıyodu bile ama o cümeler kurarak un ufak etti yüreğimi.
"Şey ben gösterdim ya işte o kolyenin sahibi birazdan gelicek de senin de fikrini almak istedim bi kız bakış açısından. Hem sen de yanımda olsan bana cesaret verirsin ve ona rahatlıkla hislerimi anlatabilirim" dedi.
*O bana sevdiği kızı anlatıyodu bense ona bakıp duygularımı anlatırcasına gözlerimi ayırmıyodum onun yeşil kuyularından . Gözlerimden gözlerine 'sus ! artık anlatma dercesine yalvarıyodum'. O kadar çok yaralanmıştım ki dayanamayacaktım artık çokça yorgun ve bi o kadar kırgındım Samet'e karşı. Gerçi o bilmiyordu onu sevdiğimi ancak bilmeden de olsa canımı çok ağır hasara uğratmıştı çoktan . Düşüncesi bile can yakarken ben bire bir yaşıyordum. Sevdiğiniz size onun sevdiğini anlatırsa hiç kaldıramazsınız. Büşram'ın sözleri geldi aklıma o an çaresizlikten 'biz çok güçlüyüz bunu hiçbi zaman için unutma'...
Birazdan dedi ama bana dakikalar asırlar geçiyomuş gibi geliyodu . Tâakâtim kalmamıştı gelse kolyeyi verse ve gitsem direk yatağıma geçip ağlıyıcaktım.
Hayâlimdeki , bana başka bi kızı anlatıyo. Ne kadar da acı ; yetim kalmak kadar çok acıtıyor canını insanın..
İki kolsuz , iki gözsüz kalmak kadar da çaresiz bırakıyor insanı."Ölümsüz aşk istiyosan ölümsüze aşık ol"
*Mevlâna ne de güzel söylemiş .. Ölümlü ve düşüncesi bile ölü bedeniyle yok olan birisine böyle bağlanmak hiç de kolay ve mantıklı değil zaten . Allah aşkının önüne kim gecebilmiş ?! O yüzden ölümsüze aşık olmamın en güzel yanı da bol bol dua edip , bir tek O'na yalvarmak .
Çok acı çeken birisini Allah , o çektiği acıyla imtihan edermiş. Ki bunu her kuluna değil sevdiği kullarına yaparmış. Gerçi bana göre herkesin acısı bir olmadığı gibi karşılıklarını ödemek de aynı değil. [Yani bi anne -baba-evladının vefatıyla imtihan olan var bir de diş ağrısıyla. Fazla imtihan olanın yükü ağır ki fazlaca dua edip şükretmeli. Ama hepsi şu kapıya çıkıyo : herkesin imtihanı kendine zordur.]
"Heh geldi işte "
Sağ tarafa bakmamla kimin geldiğini görmem bir olmuştu. O değil de ben bu kızı bi yerden çıkarıcam ama. Haa tabii ya bu kız o kıız ..
°° Vote ve yorumlarınızı bekliyorum hikâyemi destekleyenlere teşekkürler ~ HEPİMİZE BOL HARÇLIKLI BAYRAMLAAR BU ARADA °° :D
