Bölüm 6: Karanlıkta Adımlar

1 0 0
                                    

Asya, terk edilmiş binanın içinde otururken, Demir'in her zamanki soğukkanlı duruşunu izliyordu. Gözleri derin düşüncelere dalmış, aklında hesaplar yapıyordu; belki de bu karanlık dünyada adım adım ilerlerken her ihtimali tartıyordu. Sessizliği bozmak istemeyen Asya, o an bir şeylerin yanlış gittiğini hissetti. Bu gece burada durmanın tehlikeli olabileceğini biliyordu, ama Demir'in yanında olmak ona güven veriyordu.

Demir, Asya'ya dönüp dikkatle baktı. "Yarın sabah her şey değişebilir," dedi alçak bir sesle. "Onur'un planlarını çözmeden güvenliğimizi sağlayamayız. Cem'in ölümünü araştırmamız lazım. Onur'un bize ne kadar yakın olduğunu anladığımızda belki bir adım önde olabiliriz."

Asya, başını sallayarak Demir'in söylediklerini sindirmeye çalıştı. "Peki ya Cem'in son günleri? Onunla son zamanlarda kim iletişimdeydi? Belki gerçeği oradan bulabiliriz," dedi.

Demir, gözlerini hafifçe kısarak düşünmeye başladı. "Cem, son zamanlarda birilerinden kaçıyordu. Güvendiği biri olduğunu düşünmüştük ama yanılmış olabiliriz. Belki Onur'un adamları... Belki de kendisi. Onun güvenini kazanmış gibi görünüp onu izleyen biri olabilir."

Asya'nın içi ürperdi. Bu dünyada kime güvenebileceği konusunda hiçbir fikri yoktu. Cem gibi güçlü bir adam bile karanlıkta boğulmuşken, kendisinin bu dünyada ne kadar dayanabileceğini düşündü. Ancak, Demir'in yanında olmak ona güven veriyordu; ne kadar tehlikeli olsa da, onun soğukkanlı liderliği altında kendini güvende hissediyordu.

Demir, gözlerini Asya'dan ayırmadan konuşmaya devam etti. "Burada daha fazla kalmamız tehlikeli. Sabah ilk ışıklarla buradan çıkmalıyız," dedi. "Ama bu geceyi burada geçirirsek, biraz dinlenebiliriz."

Asya'nın gözleri uzaklara daldı. Onur, belki de onları adım adım izliyor, her hareketlerini analiz ediyordu. Ama Demir'in sakin tavrı, Asya'nın içindeki tüm korkuları bir nebze de olsa azaltıyordu. Demir'in geçmişte yaşadıkları, onu bu dünyanın sert kuralları içinde dayanıklı yapmıştı. Asya ise bu dünyaya tamamen yabancıydı; sadece ailesine bakmak, adil bir hayat yaşamak istemişti ama kader onu hiç tahmin etmediği bir yola sürüklemişti.

Bir süre sonra, binanın içindeki sessizlik, dışarıdaki uzak uğultularla bölündü. Şehrin gürültüsü buraya kadar ulaşıyor, ama aynı zamanda bir huzursuzluk da veriyordu. Demir, pencereye yaklaşıp dışarıyı kontrol etti. Gözleri binanın etrafındaki gölgeleri tararken, aralarındaki gerilimi hissediyordu.

"Asya, sana bir şey soracağım," dedi Demir, hiç beklemediği bir anda. "Bu yola girdiğine pişman mısın?"

Asya, bu soruyu beklemiyordu. Yavaşça başını kaldırıp Demir'e baktı. Gözlerinde derin bir kararlılık vardı. "Bu yol beni korkutuyor, ama pişman değilim," dedi. "Çünkü her şeye rağmen buradayım. Seni tanıdıkça, bu dünyanın karanlık yüzünü daha iyi anlıyorum. Ama seni de anlamaya başlıyorum, Demir. Ve ne olursa olsun, buradan birlikte çıkacağız."

Demir, Asya'nın kararlılığı karşısında şaşırmıştı. Onun bu kadar cesur bir tavır sergilemesini beklemiyordu. Ama belki de tam da bu yüzden Asya, hayatında bu kadar önemli bir yer edinmişti. Demir, onun kararlılığına bir şey demedi; sadece gözlerini kapatarak, bu tehlikeli yolda her adımın önemini düşündü.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, Asya ve Demir binadan ayrılmaya hazırlandı. Gecenin soğuk sessizliği yerini sabahın serin havasına bırakmıştı. Onur'un adamlarının her an onları bulabileceği düşüncesiyle temkinli hareket ediyorlardı. Demir, sessizce Asya'ya işaret ederek önden yürümeye başladı. Bir plan yapmaları gerekiyordu, ama bu plana karar vermeden önce güvenli bir yere gitmeleri şarttı.

Yavaş yavaş sokaklarda ilerlerken, etraflarını iyice gözlemliyorlardı. Demir, çevrede dikkatle göz gezdirirken bir yandan da Asya'ya bakıyordu. Onun cesur tavırlarına hayran kalmıştı. Karanlık dünyada dengesini koruyabilmesi, Demir'in daha önce görmediği bir cesaret türüydü.

Gölgelerin ArdındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin