"yıllar önce tanıştığı liseli çocukla sevgiliyken, yıllar sonra onunla düşman olacağını oda bilmiyordu"
Herkes sevdikleri için mücadele eder, bu duygu hayvanlar için bile geçerlidir. kayrada sevdikleri uğruna kalbini yok sayıcak.
Peki bir kızın kalb...
2024.06.28 Hayat benim için çok belli bir şekilde değersizliğimi ifade ediyordu. Bu benim canımı fazla sıkıyordu, hata yapmadığım bir hata yüzünden hayatımda çocukluğuma yer kalmamıştı. Ben sadece kendimi kandırıyordum,hayat bana asla gülmedi gülmezdide. Çünkü hayat bana kuralını öğretmek istemişti ve öğreti de. Bana benden çocukluğumu hatta bir hiç uğruna kalbimi çalıp oyuna kurallarıyla oynamamı öğretmişti. Evet, kurallar fazlasıyla zararlıydı ama öğrenmiştim ve piyon iken şah olmuştum bu oyunda. Kimse bilmeden.
Kocaman bir salondaydık fazlasıyla kalabalıktı ve herkes çok şıktı. Salonun ortasında asılı avize büyük bir boyuttaydı ve çok ışık yayıyordu buda yetmezmiş gibi kuliste olan müzisyenlerin olduğu bölgede çok loş bir ışık vardı sanki bütün gözlerin ortada olmasını ister gibilerdi. Duvarlarda ki tablolar fazlasıyla sıradandı, bir tanesinde tek gözüm kalmıştı. Sırtındaki Kamburla uçuruma düşmek üzere olan kadın. Evet sanırım kendimi onda görmüştüm,o tablonun önünde çok insan yoktu ve sanırım kimsenin ilgisini çekmemişti. Ama benim ilgimi fazlasıyla çekmişti. Lise yıllarında resim çalışması yapmıştık ve bende bu tabloya benzer çizmiştim hatta tıpa tıptı sadece benim çizimimde uçurum yoktu. Bir an lise hayatım aklıma gelince gözlerim doldu. Sabah güçlü görünmek için gülen ,akşam yatak içinde ağlayan bir kızdım ben.
Başımı iki yana sallayıp kendi kendime kızdım. Ağlamamalıydım çünkü ben haketmediğim muameleri görmekten gülmeyi unutmuştum ve bunun için çok savaşmıştım şimdi ağlayamam çünkü ben ağlanılacak birşey yapmamıştım ve hak etmiyordum. Ama bana hak ettiğimi düşünen herkesi ağlatacaktım.
Kadınların yapmacık kahkahası beni olduğum yerde çok rahatsız ediyordu. Normalde operasyonlara asla ama asla katılmazdım daha çok dosya üzerinden yürütürdüm.
"Daha fazla dayanamıycam!" Yanımdaki sevgilim kılığındaki kerem'e bakıyordum. Kerem sert yüz hatlarına sahip sarışın biriydi zaten 2 metrelik boyuyla fazlasıyla karizmatikti. Bir kadına alıcı gözüyle bakması yeterli olurdu. Gözüne kestirdiği kadınlar şuh diye keremin ağzına atılmayı beklerdi. Bu yüzden bu çocuk bugün beni seçmişti. Çünkü onun yanına fazlasıyla yakışıyordum.
Tamam ben bu rolde ısrar etmiş olabilirim ama oda itiraz etmeden kabul etti sonuçta oda güzelliğime karşı koyamadı.
Koyamadı değilmi?
Tamam ona ısrar etmiş olabilirim ama oda bana hayır diyebilirdi. Sanırım hayır demesi için fazla şansı yok.
"Nerde kaldı bu piç?" Kimse amacımızı anlamasın diye fısıltılarla konuşuyorduk. Keremin derin bir nefes aldığını duydum. Benim yanımda oldukça saygılıydı, asla saygıda kusur etmezdi. Bana karşı fazla samimiydi. Ne kadar disiplinli olduğumu bilirdi hele konu işimle ilgili ise, ama ben kendimce küfürden nefret ederdim ama hakedenlere seve seve ederdim. "Kayra savcım lütfen birazcık sabredin" derin bir nefes alıp etrafıma baktım. Herkes rengarenk ve şık giyinmişti. Fazla iddialıydılar. Nerdeyse erkeklerin ağzına düşecek kadınları gördükçe sabrım tükeniyordu.
"Biraz hava alıp gelicem" elbisemin darlığı nefes almamı engelliyordu. Siyah, V yakalı, yırtmaçlı bir elbiseydi ve yerlerde sürünüyordu aslında dar değildi ama böyle ortamlarda daralıyordum aslında bugün yapacaklarım için daralıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.