son mektubumu
dolabına koyduğumun
ertesi günü
okula mutlu geldin.
uzun süredir
ilk defa.
okula erken gelmek için
bir sebebin yoktu.
geldiğinde
yüzünde yastık izi
saçın dağılmış
gözlerinde
iyi bir uykun çektiğinin
işaretleri.
kitaplarıma sarılmış
yanıma gelişini
hayranlıkla izlemiştim.
bana "Günaydın." demiş,
kitaplarımı kucaklamış
ve ben daha
hangi derse gireceğimi söylemeden
biyoloji sınıfına
ilerlemeye başlamıştın bile.
küçük detaylara,
inceliklere
çok önem verirdin.
defterimin yeşil renginden
dersimin biyoloji olduğunu
anlamıştın.
fen bilimleri defterlerim
renklerine göre ayrılmıştı.
yeşil biyoloji,
turuncu kimya,
mavi fizik.
bunu daha önce
kimse fark etmemişti.
sen etmiştin.
harika birisin.
sınıfa ilerlerken
herkesin gözleri
üstümüzdeydi.
umursamadım.
yolda ilerlerken
bana bir kızdan bahsettin.
seni seviyormuş.
onun hakkında
bildiğin tek şey
seni çok sevdiği
ve adının baş harfinin
P olmasıymış.
sana mektuplar yazmış.
başta sinirlenmişsin,
yalancı diye düşünmüşsün.
ama sonra
samimi gelmiş sözleri.
öyle dedin en azından.
insan kendini kıskanabilir mi?
o kadar saçma
ve mantıksız
geliyor ki kulağa.
okulda adının
baş harfi P olan
kızların listesini
çıkartacakmışsın.
onu bulabilmek için.
"Burdayım!"
diye bağırabilmek istedim.
yapamadım.
yapmadım.
göremeyişin
beni üzdü.
bakmak
ve görmek
farklı kavramlar ya hani.
ben bunu
ilk sende anlamıştım.
ama sen bana
bakmana rağmen
orada durduğumu,
seni beklediğimi,
sevdiğimi
görmüyordun.
beni görmüyordun.
bir gün beni görebilmen dileğiyle,
-Pam
&&&
ah bu james bu james
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wish you were mine [j.mcvey]
Fanfic"yıldız kayarken bir dilek daha tut ben senin benim olmanı dileyeceğim." ©All Rights Reserved. || @mcveyshine