Giriş

2 1 0
                                    

Efsa Durulay.

Son olarak ismimi de yazdığımda kağıdı katladım. Nöbet değişimi olacaktı birazdan ve hızlıca gidip gelirsem kimse fark etmezdi. Siyah hırkamı üzerime geçirip aynı renk olan botlarımı ayağıma geçirdim. Nöbet tutanların seslerine alışmıştım artık ve geldiklerini konuşma seslerinden anlamıştım.

Acele et Efsa.

Ahşap pencereyi açıp pervaza oturarak ayaklarımı aşağı sarkıttım. Ve dışarıdayım. Giriş kat olduğu için çıkmam kolay olmuştu. Herkes ön bahçedeydi ve odamın camı arka bahçeye baktığı için burayı kimse görmüyordu. Koşarak evin bahçesinden uzaklaştım.

Birkaç dakika boyunca soluksuz koşmaya devam ettiğim de en sonunda derenin kenarına ulaşabilmiştim. Kurt seslerini duyuyordum ama artık onlar beni korkutmuyorlardı. Burada en zararsız varlıklar onlardı. Önünde durduğum kocaman çınar ağacına kafamı kaldırıp baktım. Kocamandı. Köklerin de açtığım çukura baktım hemen eğilip. Kağıt yoktu. Titreyen parmaklarımla toprağı biraz daha kazdım ve cebime koyduğum kağıdı oraya kazdığım yere koydum. Üstünü topraklarla birlikte kapatıp birkaç tane taş koydum ve ayağa kalktım. Ellerimi sirkeleyip o büyük çınar ağacına bir kez daha baktım.

Sonsuz ol çınar ağacı. Çünkü ben gelmeye devam edeceğim.

Geldiğim yolu gerisin geri durmadan geri koştum. Hâlâ açık olan odamın penceresini görebiliyordum. Etraf sakin görünüyordu. Nefes nefese kalmış bir şekilde açık olan pencereden içeriye girdim ve pencereyi kapattım. Tül perdeyi de çektiğim de hızlıca önüme döndüğümde koşmaktan hızlı atan kalbim bu sefer acıyla kavruldu.

"Tik tak Efsa," dedi. "Akrep ve yelkovan ak kız."

Sahi ak mısın, ak kız?

🫶🏻

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 18 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ElemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin