𝐋𝐢𝐦𝐞𝐫𝐞𝐧𝐜𝐞 [𝐓𝐞𝐱𝐭𝐢𝐧𝐠]

15

𝐦𝐞𝐝𝐲𝐚|𝐌𝐚𝐫𝐜𝐞𝐥𝐥𝐢𝐧𝐚 𝐆𝐫𝐚𝐲

•

Marcellina Gray
selam.
:)

Marcellina Gray
sanırım belamı aramaya
geldim.
yoksa sana yazmam
için başka bir sebep yok.

Marcellina Gray
aslında var,
birçok sebep.
üzerimden hiç çekmediğin
bakışların, yanlış düşüncelere
kapılmama neden oluyor.
Gönderilemedi

Marcellina Gray
sürekli beni izliyorsun.
ve bunu gizlemekten
kaçınmıyorsun bile.
Gönderilemedi

Marcellina Gray
beni öldürmeyeceksin.
bunu biliyorum.
nedenini bile bilmiyorum.
ama bana hiçbir şey
yapmayacağını düşündüm.
sanırım fazla aptalım :/
Gönderilemedi

Marcellina Gray
şu günlerde
pek sıkıcısın.

Tom Riddle çevrimiçi

Tom Riddle
İtiraf et.
Bana mesaj atmadan
bir gün bile duramıyorsun.

Tom Riddle
Ne üzücü.

Marcellina Gray
yani.
reddetmiyorum.
evet?

Tom Riddle
Yine ne yaptığımı mı
soracaksın?

Tom Riddle
Yoksa sınıfın içinde beni
dikizlemeye devam mı
edeceksin?

Marcellina Gray
tek taraflı değil,
buna iki taraflı dikizleme
denir.

Marcellina Gray
tüm gün bana baktığını
itiraf edecek misin?
:))

Marcellina Gray
yoksa bunu tüm sınıfa ben
haykırayım mı? :/

Tom Riddle
Reddetmedim.

Marcellina Gray
ah o zaman ben
bağırayım.

Marcellina Gray
dur bir dakika.
ne dedin?
✓✓ okundu 14.21

•

Kafamı kaldırıp şaşkın bir şekilde Tom'un olduğu yöne baktım. Odaklanmış bir şekilde dersi dinliyordu. Ne telefonuna ne de bana bakıyordu.
Hayır, şuan bana baktı. Yeşillerini aniden üzerime diktiğinde irkilerek kaşlarımı çattım. Bana baktığını kabul ediyordu.
Elbette edecekti.
Açıkça ortada değil miydi zaten?
Yalanlaması aptallık olurdu. Her neyse, en ufak şeyden ümitlenmeyi kessem iyi olurdu.

Göz temasını kesen taraf ben olduğum anda telefonumun titremesi ile duraksadım. Blake mesaj atmıştı.
Gerçi o neredeydi? Sınıfta değildi.
Muhtemelen quidditch antrenmanında olmalıydı.

Blake
Yarınki maçı unutmadın
değil mi?

Blake
Destek vermek için geleceğini
söylemiştin.

Blake
Götlük yapma ve Riddle'ı
biraz yalnız bırak :)

Blake
Belki sana aşık olur.
:DD
14.24

Marcellina
aptal.
:)
komikti ama.
yarın geleceğim.
söz.

-

Kıkırdayarak telefonu bıraktığım sırada profesörü dinlemek için tahtaya döndüm. Ne anlattığı hakkında pek fikrim yoktu ama çok da umurumda değildi. Sonuçta sınavlar neredeyse bitmişti. Kafamı tekrar cam tarafina çevirdiğimde ise Tom'un çatık kaşları dikkatimi çekti. Sinirli surat ifadesi ile karşıya bakıyordu.
Ruh hastası.

Marcellina Gray
daha sakin bir insan olarak
yaşamanı tavsiye ederim.
uzmanlar fazla sinirin, erken
yaşlandırdığını söylüyor.
:d

Marcellina Gray
kaşlarını da çatma.
yüzün kırışmış.
:D
✓✓ okundu 14.35

Mesajıma görüldü attığında tepkisini görmek için ona doğru döndüm. Başı dışarıya dönük olsa da camdan yansıması görünüyordu.
O biraz...
Gülümsüyor gibiydi.
Kim bilir?
Belki de onu gerçekten güldürmüştüm.

•

Birkaç saat sonra akşam yemeğinde, yatakhanemdeki kızlar ve Blake ile sohbet ediyordum. Blake açıkça onlara yürüyordu. Umursamadım. O hep böyleydi. Ayağa kalktım ve üzerimi düzelttim. "Nereye gidiyorsun Marcellina?" Blake'in sorusunu yanıtladım. "Biraz hava alacağım. Sonra yatakhaneye gideceğim." Başını sallayıp beni onayladıktan sonra diğerleri ile sohbet etmeye devam etti.

Dışarıya doğru yürürken rüzgar yüzüme vuruyordu ve hatta cübbemin eteklerini uçuşturuyordu. Yağmur yağmaya devam ederken ıslak olmayan tek banka doğru ilerledim ve oturdum. Başımı geri yaslayıp gökyüzüne çevirdim. Yağmuru seviyordum. Daha sonra tekrar önüme döndüm ve etrafa bakındım. Yalnızca birkaç adım uzakta Tom sigara içiyor ve bana bakıyordu. Sigarasından derin bir nefes çekti.

"Yine mi beni takip ediyordun?" Birkaç saniye boş boş yüzüne baktım. Gözlerimi kırpıştırdım. "Hayır. Hayır, artık değil." Gerçekten, artık bunu yapmayı bırakmıştım. Vazgeçtiğim söylenemezdi. Yalnızca zaten kim olduğum ortadayken bunu yapmak saçmaydı. Kaşlarını kaldırdı ve sigarasını söndürüp fırlattı. Bana doğru adımlayarak bankın diğer köşesine oturdu. Sorgulamadı bile.
Belki de yeterince merak etmiyordu.

Paketinden bir sigara daha çıkardığında kaşlarımı çattım. Henüz bir tanesini söndürmemiş miydi? Sigarasını dudaklarının arasına yerleştirirken onu izledim. Bu kez bir sigara daha çıkardı ve bana doğru uzattı. Uzattığı sigarayı alarak dudaklarımın arasına yerleştirdim. Çakmağı ateşlediğinde bana doğru uzattı ve hafifçe eğildim.
Daha sonra kendi sigarasını ateşledi.

O an şunu farkettim.
Yağmurun ortasında, yalnızca
i

kimiz vardık.

•