Bölüm 4: İhanet

684 60 13
                                    

#Serenay

"Ne?" Dedim şaşkınlıkla. Kalbim fırlayacak gibiydi.
"Gel, kamerasız biryere gidelim." Dedi ve kolumdan çekiştirerek eski mobilyaların oraya götürdü beni Hilmicem.
Oh çekti ve konuşmaya başladı.

"Bak Serenay, ben seni ilk Survivor 2014 izlerken görmüştüm. O zamanlar çok aldırmıyordum çünkü Gönüllüleri tutuyordum ve sadece oyunları izliyordum. Sonra All Star'da karşılaştık. Ben ilk başta bir garip hissettim seninle konuşurken. Sonra dedim heralde güzel kız psikolojisi..."

Kızarmıştım. Gülümseyerek yere bakıyordum. Devam ettirdi.

"Sonra birleşme partisine kadar duygularım güçlendi ve gerçekten sana karşı birşeyler hissettiğimi anladım. Çok uzatmak istemiyorum.."

Bunu söyledikten sonra gülmeye başlamıştı. Çünkü bayadır konuşuyordu ve uzatmak istemiyorum demişti.

"Sonuç olarak Serenay, ben.. sanırım senden hoşlanıyorum. Benimle-"
"Evet!"
"Oha!"
"Şimdiden centilmenlik çizelgene bir çizik attım Hilmicem.
"Biz yani çıkıyor muyuz şimdi?" Şaşırmıştı.
"Evet." Dedim gülümseyerek.

#Hakan

"Merve saçmalama. Serenay'a böyle birşey yapmamı beklemiyorsun heralde! O benim öz kardeşim gibi. Daha doğrusu gibiydi..."
"Onu bunu anlamam Hakan. Yapacaksın diyosam yapacaksın." Dedi Merve. Resmen beni tehtit ediyordu.
"Seni gerçekten dinleyeceğimi mi sanıyorsun?"
"Evet çünkü Gizem'le ilgili senin bilmemen gereken birşey biliyorum. Onu öğrenmek istiyosan bunu yapacaksın."
"Gizem bana yan çizmez Merve. Yalan söyleme bana."
"Valla sen bilirsin Hakancığım." Dedi ve arkasını döndü gitti.

İnanamıyorum ya ben senin &!@₺/@/!

#Hilmicem

"Napıyorsun kardeşim?" Dedim oturan Turabi'ye yaklaşarak.
"Biraz dinleniyordum Hilmi. Gelen eşyaları yerleştirdim bitirdim hepsini. Canım çıktı valla. Sen nerelerdeydin?"
"Kızı kaptım kardeşim!" Dedim gülerek.
"Hadi be!"
"Vallahi."
"Helal olsun."

#Merve

Masada yemek yiyorduk. Bu Hilmicemle Serenay sürekli birbirlerine bakıyorlardı. Bunların arasında bişey var demiştim. Hakan'a bakış attım. Yapacaktı dediğimi. Yapmak zorundaydı. Bir dakika bir dakika. Yapıyordu. Serenay'ın ensesine ses kayıt cihazını yerleştiriyordu! İşte bu Hakan. Doğru tarafı seçeceğini biliyordum.

*4 GÜN SONRA*

Günlerdir ses kayıtlarını dinliyordum hiçbirşey çıkmamıştı! Aşkım, çiçeğim, böceğim vıcık vıcık şeyler söylüyorlardı birbirlerine. En azından sevgili olduklarını biliyordum. Ama elime daha orjinal birşey geçmeliydi.

#Serenay

Kitap okurken yanağıma kondurulan bir öpücükle kitaptan kopmuştum.
"Napıyosun aşkım burda?"
"Hilmicem kameraların önünde öptüğünüm farkında mısın sen?"
"Öğrensinler nolacak? Sırf öğrenmesinler diye ben sevgilimi rahatça öpemeyecek miyim?"
"Hıı hadi hadi giit."
"Niye?"
"Kitap okuyorum."
"Ben de seni okumak istiyorum."
"Yuh!"
"Sen fesat anlıyosun aşkım."
"Sensin fesat!" Dedim ve Hilmi'yi ittirdim.
"Hani okurken kitaba saatlerce bakarsın ya, ben de sana saatlerdir bakabilirim anlamında.
"Anladım heralde. Fesat ilan ettin beni resmen." Dedim göz devirerek.
"Özür dilerim beni affet?"
"Herşey keşke o kadar kolay olsa."
"Ne yapmamı istersin?"
"Çok güzel bir öpücük istiyorum."
"....." İneğin öküze baktığı gibi bakıyordu.
"Yanaktan yani Hilmi!"
"Haa tamam gel."

#Merve

Üfff be ne sıkıcısınız siz ya. Çok gozol bor opocok ostoyorom. Ergen misin kızım sen ya?
"Merve?" Hakan'ın sesiydi. Öf.
"Ne?"
"Artık şu Gizemle ilgili şeyi söylesen diyorum. İstediğini yaptım."
"Gizemle ilgili birşey yok Hakancığım."
"Nasıl yani?"
"Yalan söyledim. Hadi görüşürüüz."

Kolumdan tutmasıyla beni geri çekmişti Hakan.

"Sen ne dediğinin farkında mısın!?"
"Vuracak mısın?"
"Merve varya senden NEFRET EDİYORUM!" Bağırarak söylemişti bunu. Duymayan kalmamıştır heralde.
"Tamam be bırak!" Dedim sinirle. "Ne halt yiyosan ye!" Dedim kolumu çekerek. Çektim gittim.

*GECE: Saat 03.00*

#Serenay

Uyku tutmadı bu gece. Yattığımdan beri 3 kere uyanmıştım. Karnım gurulduyordu. Mutfağa gidip birşeyler atıştırmaya karar verdim.
Gittiğimde birisi vardı. Kimdi acaba? Karanlıktan çıkaramıyordum.
"Kim var orda?" Dedim. Sesim titriyordu. Biraz korkmuştum.

Siyah gölge bana döndü ve cevap vermiyordu. Bana doğru gelmeye başladı. Çok tırstım. Ya Merveyse? Bana saldırsa şaşırmazdım.

"Bö!!!"
"Aaaaa!!!" Çığlığı basmıştım. Ya inanamıyordum ya gerçekten!

"Hilmi Allah belanı vermesin!!"
"Nasıl korktun ama." Gülüyordu.
"Altıma ediyordum ya! İnsan böyle korkutulur mu!?"

Hala gülüyordu.

"İyi sen gülmeye devam et." Dedim buzdolabını açarak.

Karton süt şişesini kafama dikerken Hilmi beni hızlıca çevirdi. Öksürüyordum. Boğazıma süt kaçmıştı.

"Şimdi de boğarak mı öldürmeye çalışıyorsun Hilmicem?" Dedim suratıma çarpan nefesi karşısında.

Birden dudaklarıma yapıştı. Deli gibi öpüyordu. İlk başta yapamasam da şimdi karşılık vermeye başlamıştım. Ellerini belimde dolandırıyordu. Bazen sırtıma geliyordu. Ben sadece kollarımı boynuna geçirmiştim. Kendini kaybetmeye başladı. Hissediyordum. Duvara yapıştırdı beni. Canım yanıyordu. Birden durdu.

"Noldu?" Dedim.
"Şşt." Dedi ağzımı kapatarak.

Sessiz kaldım. Arkamdan küçük birşey çıkarmıştı. Üzerinde oynamaya başladı. 'Bu ne?' Bakışları atıyordum. İşaret parmağını dudaklarına değdirerek sus işareti yaptı. Kafamı salladım. 1-2 dakika üzerinde oynadıktan sonra konuştu.

"Serenay."
"Noldu Hilmicem o ne?"
"Bu, bir dinleme cihazı."

Sınır: 22 vote + 10 yorum

Ütopya ALL STARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin