Yanlış Seçim

18.

Перевод⬇️.

Ke: Maalesef, bebeğin kalp atışlarını duyamıyoruz. Kalbi durmuş.

Bu sözlerden sonra Kıvılcım'ın duyduğu sadece ince bir uğultuydu.

P: Nasıl olur doktor bey? Emin misiniz?
Ke: Maalesef. Bebeğin bir kaç gündür yaşamını durduğunu tespit ettik.
P: Aman Allahım.

Pembe hanım gözyaşlarını tutamadı.

Kenan bey Kıvılcım'a döndü.

Ke: Kıvılcım hanım sizi acil ameliyata almamız lazım. Küçük bir operasyon ile rahminizi temizleyeceğiz.

Kıvılcım etrafında konuşulanları çok az duyabiliyordu. Gözlerini yukarı kaldırdığında odanın etrafında döndüğünü gördü. Bu yüzden kafasını yatağa geri bıraktı.

Kenan bey odaya giren hemşireye döndü.

Ke: Acil ameliyathaneni ve Kıvılcım hanımı hazırlayın. Kürtaj yapılacak.

Hemşireler sedye ile Kıvılcım'ı odadan çıkarıp başka odaya aldılar.

Pembe hanım da bitik bir şekilde koridora çıkıp oradaki oturacaklara oturdu. Sonra çantasından telefonunu çıkarıp, oğlunu aradı.

Ö: Efendim anne?
P: Ö-ömer.
Ö: Anne?
P: Oğlum biz Kıvılcım ile hastanedeyiz.

Ömer hastane lafını duyunca hemen ayaklandı.

Ö: Bir şey mi oldu? Niye hastanedesiniz?
P: Sen de gel oğlum.
Ö: Anne korkutuyorsun beni. Kıvılcım iyi mi?
P: Karın düşük yapmış.

Ömer bacaklarının tutmadığını hissetti bir an ve koltuğuna düştü. Gözleri doldu. Bebeklerini kaybetmişlerdi. Kalbinin acıdığını hissedince eli oraya gitti.

Kıvılcım. Aklına karısı gelince toparlanması gerektiğini anladı. Şuan ondan daha kötü durumda olan birisi varsa o da karısıydı.

Ö: Geliyorum.

Ömer telefonu kapatıp, ayağa kalktı. Kimseye haber vermeden, şirketten ayrıldı. Arabasına atladı ve son sürat hastaneye sürdü. Kısa bir süre içerisinde hastaneye varıp, resepsiyondan karısının nerede olduğunu öğrendi. Ameliyathanenin olduğu kata çıktığında, annesini koridorda beklerken buldu.

Ö: Anne.
P: Oğlum.

Pembe hanım ayaklanıp oğluna sarıldı.

Ö: Kıvılcım nerde?
P: Ameliyat bitmedi daha.
Ö: Nasıl oldu bu anne?
P: Anlamadım ki oğlum. Evde sancım var dedi. Kontrole gelelim dedik. Meğerse bebeğin kalbi durmuş.
Ö: Neden?
P: Bilmiyorum.

Ömer arkasını dönüp yüzünü tuttu. İçinde tarif edilemez bir acı vardı. Elini duvara koyup, kafasını eline yasladı.

Pembe hanım oğluna destek olmak için yanına yaklaşıp, sırtını sıvazladı.

P: Allah'ın takdiri böyleymiş oğlum. Üzülme, yine olur çocuğun.

O sırada amelithanenin kapısı açıldı.

Ömer hemen o tarafa döndü ve ameliyathaneden sedye ile çıkarılan karısını gördü. Hızlı adımlar ile onun yanına yaklaşıp, elinden tuttu. Kıvılcım narkozun etkisi ile derin uykudaydı. Ömer onun solgun yüzüne bakınca gözünden düşen bir damla yaşa engel olamadı.

Ö: Nasıl?
H: Merak etmeyin, narkozun etkisinde. Bir kaç saate kendine gelir.

Kıvılcım'ı aynı koridorda bir odaya aldılar. Ömer gelen Kenan beyi görünce hemen yanına gitti.