Adsız Bölüm 11

38 1 0
                                    

Dediği şey hala kulaklarımda çınlıyordu.Ne diyordu babam sanki bir sürü araba yoldan geçiyordu da duyamıyordum onu.Ama dediği şeyden biraz anlamıştım.Edmon komadaydı ve çıkması yaklaşık 3 ayı bulabilirmiş veya daha fazla...Ne yaptığımı bilmiyordum.Lavaboya koştum kapıyı 2 kere kitledikten sonra yeni serilmiş tüylü paspasın üstüne oturdum.Kafamı bacaklarıma gömdüm ve gözlerimi sıktım tuhaf şekiller görüyordum.Ama hala ağlıyordum.Babamın kapıdan bağırışlarını duyabiliyordum."Mavi kapıyı aç.Mavi sana söylüyorum.Ağlamayı keser misin artık ? " Daha sonra yumuşak paspasdan kalkıp elimi yüzümü yıkadım.Allah günah yazmasın da bu nasıl tip ? diye içimden geçiriyordum.Kapının iki kilidini geri çevirdikten sonra babam duvar kenarında kot şortu ve beyaz tişörtü ile birlikte yorgun görünüyordu.Saat gece 12'yi geçiyordu.Koşup yatağıma atladım.Ve gözlerimi kapattım yıldızları sayıyordum...Saat sabah 11 olmuştu.Babam evdeydi izin günüydü galiba.Kafamda sadece hastahaneye gitmek vardı bugün.Bir bahane bulup evden çıkmalıydım diye düşünürken babam seslendi :

-"Mavi hadi kahvaltıya "

-"Tamam"

Kalkıp mutfağa gittim.Kahvaltı hazırdı oturdum arkamdan babam oturdu.Ve bana dedi ki :

-"Mavi sana bir haberim var. "

-"İyidir umarım" diye söylendim.

-"Hemde çok iyi " dedi,gülümseyerek.Hayırdır inşallah dedim içimden babamdan iyi haber çıkmaz kolay kolay...

-"Söyleyecek misin artık ? "

-"Söylüyorum"

-"Eee söyle artık... "

-"Okula devam ediyorsun.!!! "dedi,sevinçle.Aldığım bir yudum çayı babamın suratına püskürttüğümde şöyle bağırdım.

-"Neeeeee "

-"Evet doğru duydun.Sana aslında küçük bir oyundu akıllanman için." Babamın yaptığı şeyi hiç hoş bulmadım.Ve ona kısa öz şöyle dedim.Çünkü bu haberi hemen James'e söylemeliydim.

-"Bu yaptığın hiç hoş değil baba.Neyse ben odamdayım."

Hızla odama koştum ve telefonuma sarıldım.Hemen K harfini buldum.Neden K derseniz James'i Keko diye kaydettim.Canım kekomm benim.

İki çalıştan sonra telefon açıldı ve James huzur verici sesiyle :

-"Efendim"dedi.Onun konuşmasına izin vermeden:

-"James sana mütüş bir haberim var dedim"

-"Hemen söyle " dedi.

-"Okula devam ediyorum" dedi.

-"AAAAAAAAAA"diye çığlık attı.Mal yeminle bu çocuhh.

-"Yaa öyle didim.Neyse bugün dışarı cıkah mı ? "

-"Olur tamam saat 1 gibi sahanın orada buluşalım.

-"Tamam hadi çok uzatma bana yazıyor."

-"Tama hadi sie" diyip telefonu şen kahkahasıyla kapattı.

Saat 12.30'du hemen duş aldım.Altıma bir kot şort geçirdim,üstüme salaş bir tişört geçirdim saçımı topuz yaptım.Biraz rimel sürdüm birazda parlatıcı sürdükten sonra telefonumu cebime attım mutfaga babamın yanına gittim ve :

-"Baba Baylee'ye bu güzel haberi vermek için yanına gideceğim biraz para verir misin ?"

-"Tamam ama çok geç kalma " dedi ve cebinden 50 euro yani yaklaşık 150 türk lirası ediyor.OOO zengin king dedikten sonra tabii içimden mavi converselerimi giyip asansöre bindim.

Yaklaşık 5dk sonra sahanın oraydım.Kekom beni gelmişti.Önce ona dedim ki biraz markete gidip abur cubur alalım sonra sana anlatacaklarım var.İtiraz etmeden tamam dedi Kekom benim...

Bir parka geçip oturduk.Ve ona Edmon'un durumundan bahsettim.Bahsederken ağlamaya başladım günüm bu kadar güzel ve sakin geçiyorken onun adını duymak bile beni ağlatabiliyor.James o an bana dedi ki :

-"Hadi kalk hastahaneye " bu çocuk aklımı okuyabiliyordu.

-"Tamam"dedim.Ama içim içimi yiyiyordu babam bunu duyarsa beni öldürürdü.Onun için plan yapıyordum.En sonunda hemşireyi tembihleyi eğer söylerse ona kötü bir şeyler yapabileceğimizi söyleyip onu korkutmak geldi.James'e bunu söyledim.Oldukça mantıklı buldu.

En sonunda hastahaneye geldik.4.kata asansörle çıktık ve önce sansımızı denemek için hemşirenin yanına gittik.Ve şöyle söyledik.

-"Edmon Lion'u görmek istiyoruz."

-"Göremezsiniz izin yok " dedi ukalaca bende cevap olarak :

-"Ben Oktay Sırnaç'ın kızı Mavi Sırnaç eğer beni içeri sokmazsan sana neler yapabileceğimi düşünemiyorum ayrıca bundan babama kesinlikle bahsetmek yok."

-"Tamam" ama sadece 5dk" dedikten sonra bana odaya girmek için kıyafet ve bir bone verdi.

İçeri girdim her yerde ona bağlı makinalar vardı.DÜT DÜT ... diye sesler çıkarıyorlardı.Yanına gittim ve iskemleye oturdum.Buz gibi olan ellerini avuçlarıma aldım ve başımı ellerine koydum.Huzur veriyordu sanki.Bana camdan bakan James'i gördüm ve el salladım o da bana tabiki.Ve söylenmeye başladım "Merhaba Edmon bügun nasılsın ? özledim seni sende beni özledin mi ? çok yakında çıkacaksın buradan ben eminim sende eminsindir umarım...Neyse artık çıkmam lazım buradan seni daha fazla rahatsız etmeyeyim.SENİ ÇOK SEVİYORUM.Dedim ve kapıya yöneldim son kez arkamı dönüp baktığında Edmon yaptığına inanamamış mal gibi bakıyordum.

Merhaba gençlik çok uzun bir ara oldu biliyorum ama bugün size upuzun bir bölüm yazdım umarım begenirsiniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın... Sizi çok seviyorummm Medya James

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavi RüyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin