Elektro Tülay, Gönlüm
Cihan Mürtezaoğlu, Yana Yana
Ankara, 2020"Aşkım, bir sıkıntı yok, değil mi?" Diye sorduğunda ona her şeyi anlatıp, onun dizlerinde ağlamak istiyordum aslında ama yapamazdım. Durmazdı. Durduramazdım, hem babam söz vermişti. Tedavi olacağım demişti, ben hala kendime gelememiştim ama o söz vermiştim.
Telefonu kulağıma bastırdım, "Hayır sevgilim, sadece biraz üşütmüşüm. Özür dilerim çok, gelmeyi çok istiyordum ama kendimi pek iyi hissetmiyorum." Dediğimde hemen, "Aşkım açıklama kendini, sen dinlen tamam mı? Maçtan sonra geleceğim, hem beni daha çok izleyeceksin sen." Dediğinde tebessüm ettim.
O iyi ki vardı, "İyi ki varsın, Barış." Diye telefona doğru fısıldadığında, "Sen de, benim bebeğim..." Bir süre sessizlik oldu, "Şimdi stada gidiyoruz, seni maçtan sonra arayacağım. Tamam mı, aşkım? Yarın daha iyi olursan, birkaç saatliğine kaçırır, bana getiririm seni." Dediğinde tebessüm ettim.
"Tamam sevgilim, seni çok seviyorum. Umarım çok güzel bir maç olur." Dediğimde, "Ölürüm sana, öpüyorum çok." Dediğinde telefonumu kapattım, anında kendimi ona talan söylediğim için çok kötü hissettim. Gözlerim hızla dolduğunda, çenemi sıktım.
Ona anlatmayı, onunla paylaşmayı çok istiyordum ama yapamazdım. Çok korkaktım ama onun önünde upuzun bir yol vardı ve o yola bir taş atamazdım. Çünkü biliyordum, Barış öğrense asla durmazdı.
Ben çaresizce ağlarken odama annem girmişti, bana sorgularca bir bakış attı. Ablam öldüğünde kendini suçlayan kadın, babam beni öldürmeye çalışırken öylece izlemişti. "Neden ders çalışmıyorsun?" Dediğinde titreyen ellerimle saçlarımı geriye attım.
İyi misin bile dememişti, ben ne bekliyordum ki? "Kendimi iyi hissetmiyorum." Dediğimde yüzünü buruşturdu, "Kıytırık bir futbolcudan dolayı mı yoksa? Bari SüperLig'de oynasa... Alt ligde oynayan bir futbolcu ile birlikte olmana katlanamıyorum, Devin." Dediğinde bunları hep söylüyordu.
"Ben de senin bu haline katlanamıyorum, anne." Bunu demek isterdim ama demezdim, ona diş göstermezdim. Keşke öyle olabilseydim, onlara söz geçirebilseydim ama bunu denediğimde çok iyi bir şekilde ağzımın payını almıştım.
"Onunla alakalı değil," dediğimde derin bir nefes bıraktı, "Neyse ne, ağlama saçma sapan. Bunu görmekten rahatsızlık duyuyorum." Benim bir şey dememe izin vermeden odamdan çıktığında gerçekten alışamıyordum. Buna nasıl alışabilirdim ki, çok garipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pretty lies. | barış alper yılmaz.
FanficBizi birbirinize yabancı eden sensin, sevgilim.