Artık iyileşmiştim bu zaman zarfında Batu kendini affettirmek için çok şey yapmıştı ama daha süründürüyordum. Bu aralar Çağatayla da görüşmüyorduk. En son beni bulduğu gün görüşmüştük. Telefonu alıp Çağatayı aradım, çok geçmeden açmıştı zaten "efendim Duru" sesi yorgun geliyordu nolmuştu? "İyimisin çiçeğim" ne olursa olsun benle konuşurken sesini iyi tutmağa çalışırdı ama şimdi çok farklıydı. "İyim Duru nolmuştu bir sorun mu var" sesinde bariz endişe vardı "yok çiçeğim kaç gündür görüşmüyoruz bir arayayım dedim" uzun bir sessizlik oldu aramızda "e aradın kapata bilirsin" neden böyle davranıyordu bir sorunu mu vardı "Çağatay iyimisin " hala bana böyle davranmasına inanmıyordum "iyiyim dedim ya Duru kapat artık işlerim var" demek benden önemli işlerinin var öyle mi Çağatay bey. "Tamam şimdilik öyle olsun ama kendini hazır tut." Dedim katılaşan sesimle ve telefonu yüzüne kapattım.
"Anneee" içerden anneme bağırıyordum tabi duyduysa "Efendim Duru" duymuştu anlaşılan koşarak merdivenlerden indim "anneee dışarı çıka bilirmiyim" annem hep olduğu gibi affallasada artık çok şaşırmıyordu "tabi kızım ama önce babana söyle" babam evde olmadığı için arayacaktım. Telefonu hemen alıp babamı aradım "babişkomm ben dışarı çıka bilirmiyim " dedim harfleri uzatarak. "Tamam kızım da kimle gidiyorsun" Çağatayla buluşacaktım tabi o bunu bilmiyordu. "Dışardaki korumaların biriyle baba" babamda onaylayan mırıltılar çıkarıyordu "tamam o zaman Yusufla git" Yusuf abi babamın en güvenilir korumasıydı ne çıkıyorsa güvendiklerimizden çıkıyordu aman neysee. "Tamam babişkomm bay bay" dedim ve telefonu yüzüne kapattım.
Yusuf abi dediyime bakmayın benden genç duruyor maşallah-gerçekten genç 25 yaşı falan var- "Yusuf abişkommm" dedim içerden bağırarak bio abiler Yusuf abiye abişkom dediyini duysalar Yusuf abiyi öldürüldüler. "Buyrun Duru hanım bir şey mi oldu" telaşla içeri giren Yusuf abiyle gülmeden edemedim "yok abim ne olacak sadece senden hani söylemiştim ya Çağatay ın senle yakın olan korumasını ayarla" oda anlamış gibi baktı yüzüme "he işte onu Hall ettin mi" başını onaylar anlamda salladı ve telefonu bana verdi "tamam teşekkür ederim Yusuf abimm" hemen girip Çağatayın korumasını aradım. "Efendim Yusuf " telefonun açılmasıyla konuşmaya başladım "Yusuf ne be Duru" benim sesimi duymasıyla boğazını temizleyip konuşmaya başladı "buyrun Duru hanım" heh böyle saygılı. "Çağatay nerede konum at." "Tamam efendim hemen atıyorum"
Cihan konumu çoktan atmıştı şu sn Yusuf abi beni o konuma götürüyordu. "Yusuf abi ne kadar yolumuz kaldı" çünkü bu yol git git bitmiyordu "yaklaşık 5 dakika kaldı" eh iyiymiş bitiyor sonunda. Konuma gelmiştik hoş güzel bir cafeydi de ama Çağatayın burada ne işi vardı. İlk kez buraya geleceğimiz için özenle giymiştim.
Yani özenle dediğim buydu evet çünkü ben etek giyen bir insan değildim ikinci ve ya üçüncü kez giyiyorum etek. Ayakkabılarımın çıkardığı ses mekandaki her kesin bana bakmasına neden oldu Çağatayın ve yanındaki kızın bile. Ne ne demiştim ben kız mı. Hemen Çağatayın yanına yürüdüm ve ilk önce konuşmasını bekledim. "Konuşmayacakmısın Çağatay Ulusoy" Çağatay sanki dili tutulmuş gibi bir bana birde eteğime bakıyordu oysa beni etekle gören tek kişiydi bunca zaman. Evet bilerek etek giymiştim. "Duru" sadece ismim döküldü dudaklarından "efendim Çağatay" dedim ama ona değil yanındaki kadına bakıyordum ama kıskanmıyordum insan nasıl hemcinsini kıskana bilir ki. Elimi kıza uzattım "merhaba ben Duru, Duru Karaca" kızda elimi havada bırakmadı "bende" ilk önce Çağatay a baktı sonra tekrar bana baktı "Çağla Şanlı" "memnun oldum Çağla" dedim gülümseyerek oda aynı şekilde gülümsedi "e bende otura bilirmiyim" Çağla gülerek eliyle oturmamı söyledi.
![](https://img.wattpad.com/cover/374394339-288-k724433.jpg)