2. bölüm

103 17 11
                                    


     Yarın yeni bir gün olacaktı. Zorluklarla karşılaşıyorum. Ama bunu da yeneceğim.
    Mertin bana yaptığı bu ihanet beni yıkmış ve paramparça etmişti. Kalbimin bu sancılı acısı hiç gitmeyecek ve beni öldürecek gibi hissediyordum. Kalbime saplanan bu ağrı yavaşça bedenimde yayıldı. Acıyı artık parmaklarıyla hissediyordum. Sadece sevdiğim çocuk tarafından aldatılmıştım bu durumda onu kalbimle sevdiğim için kalbimin acı duyması gerek fakat ben acıyı bedenimde hissediyordum. Susamıştım mutfağa doğru ilerledim ve sürahiden kendime su koydum. Suyu içerken salondan bağırmak sesleri geldi annem ile babam kavga ediyordu. Kavga ediyorlar diye üzülecek değilim heralde yani. O kadının gitmesini istiyordum. Ama annemin dönmemesini daha çok istiyorum. Simay yani annem üvey annem babamla kavga ederken Su koşarak yanıma geldi ve ''sıla abla çok korkuyorum''dedi. Ona şaşkın gözlerle baktım. ''annemle murat abinin kavgasından korkuyorum. Sen hiç korkmuyor musun''dedi. ''Kavga edince hiç bişi olmaz korkma.''dedim. hakliydim. Babam Simayı çok seviyordu. sonra Su gülümsedi ve gitti.  Neyse ya derya ya mesaj atiyim ben ee kız şimdi msj hakkı olmamasına rağmen bana msj attı.
Kime:derya
Yok tatlım ben gelemeyecegim biraz işim var
Yalan söylemedim ki daha sabaha kadar ağlayıp yarın okulda bizimkilere olayı anlatacağım.oooof oof....
........SABAH........(06.10)
Hiç uyumamam sayesinde geç uyanma gibi bir sorunum olmamıştı.          
     Gözlerim biraz şiş biraz kızarıktı. Kendimi soğuk bi duş almaya zorlayan bedenimle savaşmaya üşendiğim için banyoya doğru gittim.soguk suda titreyerek duş alırken bedenimin çok yorulduğunun farkına vardım. Duştan çıktım ve altıma siyah dar pantolon giydim. Üstüne de siyah üzerinde ingilizce kalp kırgın hayata yazan t-shirt giydim. Kulağıma siyah kırık kalp şeklinde küpe taktım. Ve tırnaklarıma siyah oje sürdüm. Cok mu kötü oldum bilmiyorum. Belki bu durumda çok kötü bile gözüküyorum. Ya da komik. Mutfağa girdiğimde Ayşe abla kahvaltı hazırlıyodu. ''Kolay gelsin ayse sultan''dedim gülerek. ''Saol kuzum.sen iyimisin yavrum gözün kıpkırmızı olmuş''dedi. ''Aaa öylemi bu gece pek uyuyamadim ondandir.'' Dedim.''kuzum olur mu öyle yaa uyuman lazım senin aa dur bakiyim senin saçlarında ıslak hasta olursun sonra ah ah sonra ayse sultan keşke seni dinleseydim dersin''dedi.''tamam ayse sultan tamam''diyerek odama çıktım saçlarımı kuruttum ve fön çektim saçlarıma. Aslında Ayşe sultan benim annem gibidir. Ama bazen kuzum kelimesini kullanırken onu hiç sevmiyorum.     
      Gözlerimin kızarıklığı belli olmasın diye de makyaj yaptım işte siyah bi göz kalemi siyah eyeliner ve pembe Ruj vazgeçilmezlerim. Saat 7.30 olmuş hemen evden çıkmak için hareketlendim siyah ceketimi ve çantamı alıp evden çıktım. ''Sıla hanim sizi erken mi götüreyim mi yoksa kardeşlerinizi bekleyecek misiniz''dedi selim abi. sıkılmışcasına sesli bir şekilde nefes vererek ''yok selim abi ben yürüyerek gideceğim''dedim ve sahile indim simit aldım ve Sahil kenarında yiyerek okula doğru gidiyordum. Sahil bomboştu ben 10 metre solumda kalan Kum üstünde yürümeyi beton üstünde yürümeye tercih etmiştim.    
          Merti düşünerek yürüyordum. ''Simidim bitti kahretsin'' dedim bağırarak. O sırada yanıma bir çocuk geldi ve'' bağırmaya gerek yok benimkini bölebilirim ''dedi. utanmıştım. Utandım ya ben şimdi başımı yere eğdim ve 10 saniye bekledim. Sonra da başımı kaldırdım ve çocuk yoktu. Yani çocuk dedim ama benim yaşlarında idi. İşte ben böyle dalıp gittiğim sırada arkamdan bir el ağzımı diğer elde gözümü kapatmıştı. Ve bir arabaya bildirildim galiba bağırmaya çalıştım ama olmadı denedim. Sessizce ağlamaya başladım

Arkadaşlar yazım hatalarım için özür

sen giderken benHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin