8. bölüm

27 11 2
                                    

Merhabalar.... Keyifli okumalar. Sizi seviyorumm

1 GÜN SONRA........
Ayşe sultan: sıla şimdi 2 su bardağı yoğurt ekle
Sıla: tamam ekledim şimdi yoğuracağım değil mi?
Ayşe sultan: evet ama ben yoğuracağım sen yoğurma. Git odev falan yap sen. Yorulma bak kendin dedin yarın sınavım var dedin.
''Of tamam gidiyorum ben.'' Dedim ve topuklu ayakkabılarımın çıkardığı ses ile merdivenlerden çıkmaya başladım. Telefonum çalmaya başladı. Beni düşüncelerimden ayıran ses telefonumun sesi oldu. Arayan babam idi. Telefonu açtım ve Kulağıma getirdim. ''Alo kızım sıla'' dedi telefondaki ses. Babam. Arayan babamdı. O idi. ''Efendim baba?'' Dedim tek kaşımı kaldırarak. Tabi o bunu görmedi. ''Ben yarın İstanbul'a geliyorum. Bi plan yapma olur mu. Biraz baba kız sohbet ederiz.'' Biz mi babam ile ben. Yuh artık şaka? İnanmam. İnanmıyorum. ''Hıhı tamam baba görüşürüz'' telefonu kapattım ve cebime koydum. Odama geldiğimde kapıyı açtım. Yatağıma uzandim. Tam gözlerimi kapayacagim içeriye kerem girdi. Kerem benim öz kardeşim idi. 3. Sınıfa geçmişti ve annem bizi terk ettiğinde o daha 4 yaşında idi. ''Ablaaaaaa'' sesinde ağlamaklı bir ton vardı. ''Kerem'' dedim hızla yataktan kalktım ve onu kucağıma aldım sonra onu yatağa oturtturdum. Bende Karşısına geçtim. ''Ne oldu kerem? Simay mi bişi yaptı?''
''Hayır yani!'' Sustu ve gözlerime baktı. Taaa en içine baktı. Gözlerinden kalbinden geçenler okunuyordu. Çok korkmuştu. Bende korkuyorum. Onu annem giderken bile böyle görmemiştim. ''Kerem ne oldu'' dedim omuzlarına yüklenmiştim. ''Söylesene ne oldu.?'' Cevap vermiyordu. Omuzlarından tuttum ve onu sarstım. ''Şey. Bu gün annem geldi. Ben parkta oyun oynuyodum. Bana beni sevdiğini söyledi. Ama Simay abla eğer onu gördüğümü babama söylersem beni döveceğini söyledi.'' Ne?!? Annem mi geldi? Buna ne hakkı var. 5 yıl sonra karşımıza çıkıyor ve keremin karşısına.? Bu bu yani anlamsız ne hakla kereme seni seviyorum derdi? Giderken niye kereme seni seviyorum dememisti? Şimdi sevdiği mi geldi aklına? ''Kerem sen korkma ablacim. Ben ne yapacağımı biliyorum!'' Dedim ve odadan çıktım. Simay in odasına girdim ve kapıyı tıklamamıştım. ''Sıla.'' Dedi tek kaşını kaldırarak. ''Sen nasıl küçücük bir çocuğu tehdit edersin be'' dedim ve ona tokat attım. ''Sıla'' tanıdık bir ses benim irkilmeme sebep oldu. Bu ses babama ait idi. Hani yarın geliyordu.?? ''Sıla sen annene mi vurdun? Nasıl yaparsın bunu?'' Yuh artık yuh. Hala ona melek muammelesi yapıyordu. ''Senin bu annen diye bu eve getirdiğin kadın keremi dövmek ile tehdit edip, bununla da kalmayıp senin paranı sömüren aynı zamanda da beni.'' Sustum bunu söylemek istemiyordum. Babam bu söylediklerim karşında afallamisti. ''Bu doğru mu Simay? Sen kereme onu dövecegini mi söyledin?'' Babam sinirlenmiş gibi duruyordu. ''Babaaa'' Kerem ağlamaklı sesi ile babama sarıldı. Babam simayı evden kovdu ve hersey 2 saat içinde gerçekleşti. Başımda üvey bir anne yoktu. Annem yaşıyor ve İstanbul da idi? Hayatım neden bu kadar karışık idi? Neden ben diye soruyorum kendime. Neden ben? Ve kulaklarımda babamın söylediği o kelime yankılandı. ''Özür dilerim kızım. Herşey daha güzel olacak.''

sen giderken benHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin