10. bölüm/1.kısım

30 8 3
                                    

200 kişiyiiiiiiz. Gelen yorumlar beni çok mutlu ediyor. İstek üzerine uzun yazmaya çalıştım.
Önce Derya'dan gelen mesajları okumaya başladım
Knk?
Hayırdır
Sen biriyle mi çıkıyor
Çıkıyorsun
Bana niye söylemedin
Hayır yani en geç ben öğreniyorum
Niye
Adı ne??

Derya inandığına göre herkes inanmıştır.
Ben: yok bee. Merte giciklik una yaptım.
Derya: ama şok geçirdim burda
Ben: gıcıklığına diyecektim. Klavye düzeltmiş.
Derya: eee napiyon
Ben: oturuyom. Sen
Derya: aynn.

Acaba mert inanmışmıdır ki? İnanmıştır yaa. Derya bile inandı acaba burak ile umut ne alemde? Telefonumu bırakmış olduğum kanepenin üstünden aldım. Busd* grubundan 185 mesaj mı yuuhhh. Mesajları teker teker okumaya başladım desem yalan olur son 10 mesajı okudum

Burak: o ne dedi
Umut: olur dedi
Burak: şimdi siz çıkıyonuz mu la?
Derya: hayatta inanmam
Umut: valla bak
Burak: yani ne diyim hayırlı olsun
Burak: Melisa ve sen
Derya: gahaha
Umut: ne var be. Olamaz mı
Derya: tamam umut tamam ben kaçtım byy

Yuuhhh. Bende hemen gruba mesaj attım
Sıla: ohaaaa
Umut: ne yaa
Sıla: sen ve melisaa
Umut: yes baby
Burak: Yok be. Bizi kaldırıyor mal.
Umut: yaw hehe
Sıla: aslında yakışırsınız
Derya: Umut ile Melisa mı yakışır?
Umut: ne yaa
Umut: gelmeyin ustume
Burak: gitmeyin üstüne:)
Sıla: neyse zaten yarın anlaşılır
Burak: buse delirir. Yolmasın Melisa nin saçını başını
Derya: gahaha
Umut: töbe deyin lan. Olmaz öyle be
Sıla: her an her şey olabilööörr
Umut: söylerim Müdüre
Burak: korkak işte. Ya hocaya söyler ya da Müdüre neyse ben kaçar by
Derya: nereye
Burak: kızım isim gücüm var benim tek derdim siz degilsiniz. Sevgilim beni bekleerr

Bende Telefonumu kapattım. Dar siyah bir kot ve üstüne salaş bir beyaz t-shirt giydim. Çok ama çok hafif bir makyaj yaptım ve evden çıktım. Kapının önünde ablamla karşılaştım. ''Aaa abla hosgeldin''
''Sıla Simayı kovmuş babam!!''
''Hıı evet öyle oldu.''
''Ben eve geri gelmeye karar verdim.'' Simay yüzünden gitmişti ablam evden bende gidecektim ama bu sefer peşimden kerem gekecekti.
Yani kendi evimizde baskaları yüzünden olmayacaktık. ''Neyse sonra konuşuruz sen bir yere gidiyorsun galiba'' dedi ablam. ''By by ablaa'' dedim ve yanaklarından ıslak ıslak Öptüm ve evden çıktım. Kerem bahçede top oynuyordu. Beni görünce yanıma koştu. ''Abla top oynayalım mı?'' Nefes nefese kalmıştı. ''Oynarız ama şimdi deil. Ben dışarı çıkıyorum. İstersen seni de götüreyim.?'' Gözleri parladı ve başını olumlu anlamda salladı. ''Tamam ben seni bekliyorum burada üstünü değiştir. Yanına da 1 tane hırka al. Akşama kalırsak üşüme.'' Başıyla beni onayladı ve hızla eve doğru koştu. Yanıma geldiğinde bir tane de bana hırka getirmişti. ''Al. Sende üşüme.'' Dedi ve hırkayı elime tutuşturdu. Ona sıcak bir gülümseme yolladım ve evden çıktık. ''Selim abi bizi okulun ordaki kafeye bırakır mısın'' dedim. Selim abi hemen kapımızı açıp, ''Tabi ki küçük hanım'' dedi. ''Selim abi ya. Deme bana küçük falan eşşek kadar oldum ben.'' Dedim. Aynı zamanda da
Arabaya binmistik.
Kerem önde oturmaya bayıldığındam önde oturuyordu. Selim abi, Mehmet amca ve ayse sultan ben doğdumdan beri bizim evde çalışıyordu. Ayşe sultan bana annemin yapamadığını yapmış, bir anne gibi davranmıştı. Cafeye geldiğimizde selim abi arabadan inip kapılarımızı açtı. Arabadan indiğimizde kerem benden önce kafeye girmişti. Bende arkasından girdim. Bir masaya oturduk ve biz oturur oturmaz dibimizde biten garsona 2 menu vermesini söyledik. ''Eee kerem?'' Dedim 2 kaşımı da havaya kaldırarak. ''Ne eee abla?'' Diye sordu. ''Naptin yani okulun nasıl geçiyor. Öğretmenlerin iyi mi? Sınav tarihlerin ne zaman?'' Şaşkınca bana baktı ve '' Abla, okullar başlayalı 2 hafta oldu. Okulum iyi. Öğretmenlerim de iyi.'' Dedi. Doğru ya okullar başlayalı 2 hafta olmuştu ne sınavı. Haklı çocuk. ''Buyrun efendim menüleriniz'' diyen garsona dikkatlice baktığımda yüzü tanıdık gelmişti. ''Teşekkürler'' dedim. Garson yanimizdan uzaklaştı. Bende elimdeki menülerden birini kerem'e verdim. Uzun süre menüye baktım ve ''Sen ne yiyeceksin kerem?'' Diye sordum. ''Ben Mozaik pasta ve limonata istiyorum'' dedi bana bakıp. ''Bakar mısınız?'' Garsona seslendim. Bu sefer başka bir garson geldi yanımıza. ''Evet efendim?'' Diye sordu ''bir Mozaik pasta 1 tiramisu 1 limonata 1 de çay'' dedim. Garson Başıyla beni onayladı ve mutfak tarafina doğru gitti. O sırada kerem yerinden kalktı ve ''Mert abiii'' diyerek kapıdan girmekte olan Merte doğru koştu. Hayır yani sen niye benim olduğum kafeye geliyorsun ki? Yoksa o kız da mı burdaa?'' Garson siparişlerimizi getirdiğinde ''Kerem gelir misin pastan geldi'' dedim. Mümkün olduğunca Merte bakmamaya çalışıyordum. Kerem yanıma geldiğinde ''Mert abi de bizimle otursun.'' Dedi. Hee oldu canım. ''Peki otursun'' dedim mırıltıyla ama içimden Merti 32 yerinden bıçaklamak, karnından şiş geçirerek fırına atmak sonra kızarmış parmaklarını kesmek daha sonrada üzerinden buldozer ile geçmek isteyen sıla biraz yukarı doğru çıkıyordu. Ama iyi olan sıla kötü Olan sıla'ya dedi ki. Şuan buldozeri nerden bulcan. Şu çayı döküver başından aşağı. Ama ben ne yaptım başımı ònüme eğdim ve mert ile kerem'in konuşmasını dinledim. ''Mert abi bize hiç gelmiyorsun seninle oyun oynardık.'' Kerem Merti çok seviyordu onunla futbol falan oynuyorlardı. ''Başka zaman oynarız.'' Dedi mert gülerek. Gerizekalı salak mal beyinsel òzürlü gereksiz. hayvanat bahçesinden kaçmış aslana yem olasın inşallah aminn. ''Hıı evet evet oynarsınız hatta mert abinin sevgiliside gelir tam olur.'' Dedim mert bir an ciddileşti ve ''o benim kardeşimdi!'' Dedi. Nah kardeşin. ''O yüzden aşkım falan dedi dimi sana.'' Gerizekalı yalancı. ''Biz kardeşime öyle konuşuyoruz. Ve seni görünce öyle telaş yapması da yanlış anlamandan korkması. Ama sen zaten kendine yeni birini yapmışsın. Hayırlı olsun.!'' Dedi ve sinirle masadan kalktı. Bizde kerem ile 14 dk sonra masadan kalktık ve eve gittik. Saat geç olmuştu. Merti düşünmekten vaz geçmiştim. Kardeşiymiş. O onu benim Külahıma anlatsın. Uykum geldiği için kendimi uykunun kollarına bıraktım. Ve uyudum.

****

''Tamam. O zaman akşam bizdesiniz. Annemler evde yok. Film falan izleriz kafa dağıtırız.'' Başımla efekanı onayladım ve sırama geçtim. Ben,burak,derya,umut,Melisa, Semih, rüya ve sınıfımıza yeni gelen benim de òdev arkadaşım olan Doruk bu akşam efekanlara gidiyorduk. Doruk okula yeni gelmesine rağmen çok çabuk yeni arkadaşlıklar kurmuş ve kızların gözdesi olmuştu. Aslında ona bakıldığında yakışıklı bir çocuktu. Zamanının çoğunu spor salonunda geçirdiği belli oluyordu. Ben derya ile burak efekan ile umut Melisa ile rüya da yani boş olduğu için doruk ile oturuyordu. Ders çoktan başlamıştı. Arkamı dönüp Burak'a ''ben sıkıldım'' dedim. O da bana ''banane'' dedi. Biz konuşurken bizi gören matematikçi ''Bu soruyu burak yapmak istiyor herhalde?'' Dedi ve Burak'ı yanına çağırdı. Burak tahtaya çıkarken bana ölümcül bakışlar yolluyordu. Tahtaya çıktı. Çarptı böldü. Topladı çıkardı. Bütün sınıf doruk hariç Burak'ın işlemine bakıyordu. Doruk kendi aleminde defterine bir şeyler yazıyordu. ''Vee 10 arti 83 eşittir 93.'' Dedi ve tebeşiri hocanın eline tutuşturdu. Daha sonra dersler aynı sıkıcılikla geçti. Okul bittikten sonra üstüme daha rahat birseyler giydim. Telefonuma mesaj geldi. Telefonu elime aldım ve bizimkilerle gruptan konuşmaya başladık.
Burak: bence efekan bana yazıyo
Sıla: saçmalama yaa.
Burak: bana beraber oturalim mi dedi sonra onlara davet etti 3 kez aha bu da 4.
Derya: hıhı tabi tabi
Burak: saat kaçta gitceniz efelere
Derya: sevgilini de getirsene tanışmış oluruz.
Umut: yarım saat sonra çıkarım evden
Burak: Yok kızım bee. Şaka yaptım ben
Burak: tamam bende 30 dk. İçinde çıkarım. Beraber gidelim oraya
Derya: Sıla efe Merti de çağırdı heralde.
Sıla: banane ya. Mert defteri kapandı. Hee mert demişken dün mert ile karşılaştık.
Umut: hmm
Sıla: o kız Kardeşiymiş. Yalancı. Pislik. Burak: aman boşver knk yaa
Üstümü tekrar değiştirdim. Siyah Tayt üstüne mavi omzu açık bir tunik giydim. Spor ayakkabılarımı da giydim ve evden çıktım.
***
''Hoşgeldiniz'' diyerek gülümseyen Efekan'a sahte ama sahteliği belli olmayan bir gülümseme gönderdim.
İçeri girdiğimizde Melisa Semih ve Rüya biz geldiğimizde çoktan eve gelmişlerdi. Herkesle selamlaştıktan sonra 3'lü koltuğa oturmuştum. Melisa ile umut yan yana oturmuştu. Efekan Burak derya ve Semih aynı koltukta rüya da benim yanımda oturuyordu. ''Efe tuvalet Nerede'' efe yerinden kalktı ve Burak'ı tuvalete götürdü. Telefonumun titremesiyle koltukta kıpırdanmam bir oldu burak gruba mesaj atmıştı
Burak: bak ben demiyomuyum size efekan bana yürüyor diye
Sıla: ne oldu knk?
Derya: Ayy sen bize bunları tuvalette yaziyon dimiii iyyakkk
Umut: ya bırakın yazışmayı anliycaklar şimdi.
Burak: yq bi sus derya ya size mesaj atayim diye tuvaleti bahabe ettim. Simfi efe dibimde oturuyor. Okur falan. bakın şimdi ben koltuğa oturdum oturdum o da yanıma geldi. Tuvaleti sordum Bak sordum bana göster demedim. Yanımda gelmus tuvalet yapacağım yere. Biriniz benim yerime geçsin yaa.

Klasik burak işte

Evet bir bölüm daha bittiii buu arada Busd grubu ne demek diye sorarsanız
B burak
U umut
S sıla
D derya
Bu dörtlünün baş harfleri ile oluşturulmuş Umut'un grup yöneticiliği yaptığı bir watsapp grubu... Neyse gençler oy ve yorumlarınızı bekliyorumm.

Yb +3 bölümden sonra

sen giderken benHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin