Bölüm 6: Ölmek İçin Çok Erken

1.7K 29 0
                                    

Yavaşça bedenimi kocama yanaştırdım. Jensen hafifçe bana döndüğünde onu öptüm. Belki de sadece yanında bir bayanla, yüzük taşıyan bir erkeğe bu şekilde bakmaması gerektiğini göstermek istemiştim.

Evet, kendimin ayırt etmeksizin, yakışıklı her erkeğe iş attığını biliyordum.

Jensen onu öpmeme şaşırarak –çünkü genellikle rol yapmadığımız zamanlar durduk yere onu öpmezdim- bana sırıttı. "Bu ne şimdi?"

Yaramazca gülümsedim. "Listeye buranın lavabosunu eklemeye ne dersin?" dedim meydan okurcasına.

Hafifçe kıkırdadı. "Evet, beni Apollon gibi çekici bulduğunu ve her yerde bana sahip olmak istediğini biliyorum ama hayır diyeceğim."

Alayla kaşlarımı kaldırdım. "Ah, belki de seni bırakıp koca egona teklif etmeliydim. Kabul edeceğinden oldukça eminim." Dudaklarım bilmişçe büzüldü. "Bir de tabii onun beni gerçekten tatmin edecek kadar büyük olması var."

Penisi elbette küçük değildi ve beni tıka basa dolduruyordu. Çok da iyi dolduruyordu. Ama işin ucunda lafı ağzına tıkamak varken, bit kadar olduğunu bile iddia edebilirdim. Bir zenci de değildi yani.

"Ah, evet. Adımı her haykırdığında sana ne kadar yetersiz geldiğimi görebiliyorum." dedi umursamaz bir kendini beğenmişlikle.

Hafifçe kahkaha attım. "Ah, JJ," diye mırıldandım. "Sahte orgazm seslerini anlayamadığın için ne kadar şanslısın." Kendimi ondan uzaklaştırıp arkama yaslandım. Şarap kadehimin tadını çıkarmaya devam ettim.

Yemeklerimizin gelmesi çabuk oldu. Yemekleri yememiz de öyle. Craig ratatouille yemesini önerdiği için Glenn'e neredeyse minnettar kalmıştı. Tamam, yani hafif ve lezzetli bir yemekti ama et yemeklerimiz kadar da muhteşem değildi. Glenn bir ovo-lacto vejetaryendi –et ürünleri yemiyordu ancak hayvansal gıdalar tüketiyordu-, bu yüzden ratatouille seviyordu.

Hesabı Craig ödedi ki oldukça dolgun olduğundan emindim. Arabaya bu kez Jensen önde olacak şekilde oturmuştuk. Craig'in sağ tarafındaki yerime konuşlandığımda, Glenn de sol yanına yerleşti.

"Yorgun musun?" diye sorduğunda Craig, pencereden dışarıyı izliyordum. Cevap vermek üzere ona baktığımda Glenn'le konuştuğunu fark ettim. Sonunda ne kadar solgun olduğunu fark etmişti.

Glenn gerçeği söylemek yerine hafifçe başını sallamakla yetindi. Bunun üzerine Craig gülümseyerek kolun Glenn'in omzuna doladı, onu başını omzuna yaslamasını sağlayacak şekilde kendine çekti. "O halde, yanında yastık-omuz biri olduğu için şanslısın." dediğinde Glenn gün içinde ilk defa gerçekten gülümsedi.

"Önce beni, sonra kocamı ön koltuğa postaladınız. Sevgilimin rahat kolları arasında dinlenmeme bile izin vermiyorsunuz, hainler." diye şakalaştım ilk seferinde ön koltuğa oturmak benim tercihim olduğu halde.

Jensen'ın sırıttığını sesinden anlayabiliyordum. Elini arkaya doğru uzattı. "Seni şimdiden özledim, tatlı turtam!" diye sızlandı.

Onun sırıtışıyla aynı olduğuna emin olduğum bir şekilde sırıttım. "Bir de bana sor, limonlu kekim!" diye mızırdanarak elini tuttum ve öptüm. Çıkan hafif ruj izini elimle sildim.

"Siz ikiniz, kesinlikle ruhu ölmüş insanlarsınız." dedi Craig gülerken. "Tamam, anladık. Aşk insanı değilsiniz. Ama bizim gibilerle dalga geçmeniz de gerekmiyor."

Ona yapma ama ifadesiyle baktım. "Craig, ilişkilerinde on beş yaşındaki çiftler gibi davrandığını söyleme bana!" dedim. "Yetişkin insanlar birbirine saçma sapan lakaplar takmayı bırakmak zorundalar. Hadi ama, büyüyün artık."

Mantık EvliliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin