7.Bölüm

519 21 2
                                    

Multimedia -Cansu-
Uzun boylu, ela gözleriyle bir kız içeri girdi. "Cansu ne işin var senin burada?!" Poyraz'dan adını öğrendiğim bu kız oldukça güzel ve sinir bozucuydu, birazda sürtük gibiydi doğrusu.
"Oo demek Derin hanımda buradaymış. Ama hiç konuşmuyor neden ki?" Sinir bozucu sesiyle adımı söylemişti. Buda ismimi biliyordu. Ahh! Bütün okul adımı nerden biliyordu. Dayanamayıp.
"Bütün okul adımı nerden biliyor?" Dedim sertçe.
"Ahh tatlım. Yoksa bütün okulun Poyraz'ın babasının sana taciz ettiğini bildiğini bilmiyormusun?" bu gerizekali Cansu ne diyordu? O nerden biliyordu? Onu geçtim bütün okul demişti.
"Senmi söyledin Poyraz! Inanmiyorum sana amacın ne senin!" Dedim.
"Cansu siktir git! " dedi Poyraz bağırarak.
"Şey pardon eski sevgilim ben bilmiyordum." Dedi o sinir sesiyle. Bide Poyraz'ın eski sevgilisiymiş. "Cansu sana siktir dedim!" Dedi Poyraz. Ağlıyordum bunu ondan beklemezdim.
"Poyraz sana inanmıyorum ne yapmak istiyorsun? Daha ilk günlerimden beni rezil etmekmi? Küçük düşürmek mi?" Kendime hakim olamıyordum.
"Derin ben.." susturmuştum.
"Sen falan yok. Sana inanmıştım evet gerçekten kaba birisin ama bunu asla düşünmezdim saol." dedim.
"Derin yeter! Ben kimseye birşey söylemedim. Anlıyormusun." yalan söylüyordu buna inanmak istiyordum ama hiç bir kanıtı bile yoktu. İnanamıyordum.
"Gözlerime bakarak bana bu yalanı sunma. Orada sadece sen vardın." dedim. Ağlıyordum sesim az çıkıyordu, bağırmaktan yorulmuştum.
"Derin sana ben söylemedim diyorum anlasana!" Sesi yükseliyordu.
"Evet beni kurtardın ama sende o bencillerdenmişsin birine söylemeden duramayanlardan. Övünmeyi eksik tutmayanlardan. Saol!" kapıyı sertçe açtım tam çıkıyorken, kolumu sıkıca tuttup.
"Derin.." dudakalarımız birleşmişti. Söyleyecek hiç birşey kalmamıştı. Kalbimin sesini duyuyor gibiydim. Yüzümün domates gibi olduğunu iddia edebilirim. Hala ağlıyordum, göz yaşlarım onun gözleriyle birleşmişti. Dudakalarımı bıraktığında elleriyle göz yaşlarımı sildi. Kendimi tutamıyordum.
"Derin ben bunu yapmadım, seni buna inandırıcam." Hiç birşey söyleyemiyordum. İnanmak istiyordum ama herşey ortadaydı. Aşağı indiğimde Cansu kapının karşısındaki banka oturmuş gıcık gıcık bana bakıyordu. Aldırmadan çıkışa doğru yürümeye başladım. "Derin'ciğim." O sürtük yine adımı ağzına almıştı.
"Efendim?" Dedim sinirlice.
"Tatlım ben özür dilerim, sevgilinle aranızı açmak iztemezdim." bunu gülerek söylemişti çok sinir konuşuyordu. Saçından tutup çekmemek için kendimi zor tutuyorum.
"Ne saçmalıyorsun sen? Poyraz benim sevgilim falan değil." Gıcık gıcık gülerek.
"Atarlanma canım, biliyorum. Ağzından laf almak güzel.Ama şunu bil, Poraz yüzünden bütün okulun gözünde EZİKSİN." bu kız tam dayaklıktı.
"Bak Cansu eğer sesini kesmezsen pişman olacaksın. Anlıyormusun beni!" Hala gülüyordu.
"Aman ne korkuttun beni! Ne yapacaksın? Gerçekler çokmu koyuyor? Ahh gerçekten haklısın tabiki aşık olduğun çocuğun sana bunu yapması üzücü." üzerine atlamak üzereydim.
" Kes sesini! Aşık falan değilim Poyraz'a. Okul umrumda değil. Herkes ne düşünüyorsa düşünsün." dedim, onu umursamadan çıkışa doğru giderken.
"Kocaman adamdan bile istiyorsun. Koca bir SÜRTÜK!" bana sürtük demişti hemde bana demişti! Bu defa olmadığım karaktere girmiştim.
"Sen kime sürtük diyorsun lan!" Kendime inanmıyordum ama napim bana sürtük demişti.
"Sana tatlım."
"Asıl sürtük sensin. Ayağını denk al bi kez daha o kelimeyi söylersen. Buna pişman olacaksın! "
"Gerçekler canım. Kocaman adamla yatmak üzereyken ben yakalanmadım. Sürtüksün!" bu defa kimse beni tutamazdı.
"Asıl sürtük sensin! " dedim. O sırada saçlarını elime dolamış onu yere yatırıp, ayağımı kafasının üzerine bastırıyordum. Ben bu değildim ağlamamak için kendimi tutuyordum. Ama ağlarsam bu defa ciddi ciddi ezik görünecektim.
"Derin çekil üzerimden,yalvarırım." Ağlayarak bana yalvarıyordu. Onu uyarmıştım. Doğruyu söylemek gerekirse bu karaktere sahip olmamama rağmen onun bu hali hoşuma gitmişti.
"Ah gerizekalı! Seni uyarmıştım öyle değilmi? Bu daha hiçbirşey. Birdaha bana karışma!." bütün okul bizi izliyordu ben hala Cansu'ya bağırıyordum.
Herkes "Derin, Derin " diye bağırıyordu. Cansu'yu bıraktığımda hala yerde yatıyordu. Okulun çoğu
"Gördünmü Derin'i kızı ne hale getirdi. Bu kızdan cidden korkulur." diyordu.
"Cansu'nun haline baksana cidden komik görünüyor." diye aralarında gülüyorlardı. Ne kadar dedikoducu bir okul. Çıkış kapısının yanında Poyraz beni izliyordu tepkisiz normalce bana bakıyordu. Onu sonradan fark etmiştim. Sesimi çıkarmadan yanından hızlıca geçtim. Hemen bir taksi çağırdım. Taksiyi beklerken telefonuma mesaj gelmişti. -Bugün harikaydın küçük cadı. Senden beklenmeyecek ataklar yaptın. -B-
Özel numaradandı. Kimdi bu? Kimden numaramı bulmuştu. Bugün gerçekten çok şey yaşamıştım. Bide üstüne buna katlanamayacaktım. Sonunda taksi gelmişti. Hemen eve gitmek istiyordum. Evi tarif ettim. Yol boyu kulaklığımla müzik dinledim. Eve geldigimi fark edince
"Borcum neydi?" Diye sordum.
"20 tl küçük hanım." dedi. Parayı ödedikten sonra taxsiden indim. Eve girdiğimde kendimi hemen duşa attım. Rahatlamaya ihtiyacım vardı. Duştan çıkınca hemen pijamalarımı giydim, rahat olmam gerekiyordu. Giyindikten sonra su içmek için aşağı inecekken kedim ayağıma yapıştı onu tamamen unutumştum. "Oyy tüy yumağım. Sana bi isim bulmamız gerekiyor. Ne olsa, ııı POYRAZ? Onu hayvan yerine koymak istiyorum ama bu ona bi ödül olur. YUMAK? Hayır saçma. PASCALL ? Evet bu. Harikaa bence çok güzel öyle değilmi Pascall?" yüzümü yalamaya başladı. Allahım buna bayılıyorum. O sırada telefonuma bir mesaj daha geldi.
-Poyraz ve sen bi takımsınız. Yarınki yarışmada ne kadar yetenekli olduğunuzu görücez aşıklar! Ha buarada bugün öpüştüğünüz gözümden kaçmadı.
-B-

Karanlığın DeriniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin