mutlu kuzen tablosu

876 43 1
                                    

Batunun fatihe her seyi anlatmasını beklemiyor ve istemiyordum ama kanka oldugumuz yalanini neresinden uydurdugunu da cozemedim. Aa dogru siz sevgiliydiniz dimi? Cocuk amma yalan söylemiş. Seni sevdigini de söylemisti galiba. Haklisin canim yaa. Ben de yerinde olsam bu kadar üzülürdüm. Mantigim bu aralar cok konusuyor ve ben susturamiyorum. O gunden sonra bu konu açılmadı. Ama fatihin inanmadigini yada kuskulandigini biliyordum. Ve işler daha da kotu gidiyordu. Babamin seyahatte hastalandigini ve orada kalmasi gerektigini anneme anlatirken tuna iceride elinde sicak su, fatih de havluyla annem erken dogum yaparsa diye onlem aliyorlardi. Dila mac ve antreman disinda onu bu yasinda evlendirmeye calisan babaannesiyle ugrasiyordu. Hatta bi ara evden kacmayi dusundugunu bile soylemisti. Neden kizlari bu kadar zorlarlar ki evlenmek için? Ne olmus yani evlenmek istemiyorsa? Ustelik daha lisede. Cemre de haftaya falan bize kalmaya gelecekmis. Fatih ile cemrenin pek de anlasabildigi söylenemez. En son cemre fatihin kafasinda sise kirmisti ve fatihin kafasina dikis atılmıştı. Sonra da zaten okul başladığı için bir daha gormemislerdi birbirlerini. Ben mi napiyorum? Daha cok kitap okuyarak, muzik dinleyerek ve mert ile ugrasarak zaman geciriyorum. Ama soyleyebilecegim tek sey her seyin zor oldugu. Disaridan bakan biri benim uzulmemi gereksiz yada abartılı bulabilir. Ama oyle degil. Saf sevgiyle baktiginiz biri sizin önünüzde sizin de orda olduğunuzu bilerek bi kizi bastan cikartti mi ? Yada etrafinizda ki insanlar dondurma yiyip voleybol oynarken siz ustunuzde olan ve adini bile bilmediğiniz adamin ustunuzden kalkmasi için dua ettiniz mi? Sevdiginiz cocugu optukten sonra kanka olduğunuzu ve sevgilisini kuzeninize anlattigini ogrendiniz mi? Bu aydan once bende hepsine hayir derdim. Ama simdi hepsi bana o kadar tanidik ve yakin geliyor ki. Hele o batuya karsi duyulan ve yok edilemeyen duygular. Icimi kemirip beni somuren aklimdaki düşünceler. Hep kavga eden beynim ve kalbim. Arada sıkışıp kalan ruhum ve burdan asla cikamayacagini bildigi icin sığmayan fikirler. Hepsi ustume geliyordu. Ve benim daha endiselenecek 6 aylik hamile bir annem, yurt dışında tek basina hastanede yatan bir babam vardi. Tuna ise yeniden odasina kapanmıştı. Odasından cikmayan ergen kardesim olmaya yeniden baslamisti. Korkuyordum. Herhangi birinin basina bir sey gelmesinden korkuyordum. Babamin hastaligi atlatamamasindan, annemin dogum sirasinda olmesinden korkuyordum. Ama kalbim hala batu diye sayıkliyordu.

Basimi okudugum kitaptan kaldirip etrafa goz gezdirdim. Balkonda sessizlik içinde kitap okuyabildigim nadir anlardandi. Fatihin cemre gelecegi icin odasında ıskence aletleri depoladigini dusundugum icin her gun eve gelen torbalari kontrol ediyordum. Pranoyaklik duzeyine kadar ruhumun hastalandigini biliyorum. Ama belki de bunun sebebi herşeyin sadece iki gun içinde basima gelmesiydi. Yeniden kitabima döndüm ama icimdeki ses hala acaba batu ne yapıyor? Diyerek konsantre olmami engelliyordu.
Beynim: bence kesin kizlari bastan cikarmak icin lunaparka gitmistir.
Kalbim: ama belki de pismandir ve beni dusunuyordur.
B: eminim oyledir. Acaba seni ne zaman yataga atip sonra da ne zaman birakip gitsem diye planlar yapiyordur.
K:neden bu kadar kalpsiz olmak zorundasin. Belki-
B: o kadar eminsen git ara lan. Ama aradigin zaman karsina bi orospu cikarsa sakin aglama.

Aldigim ani kararla hizlica kitabi kapatip iceri girdim. Ama iceri girince bana merhaba diyen yogun duman nefes almami engelledi. Yangin ciksa disaridan belli olurdu ama duman sadece evdeydi. Acaba fatih alt katta kahvehane falan mi acti diye hayal gucumu zorlayarak merdivenleri indim.
Dumanin kaynagi dusundugum gibi sigara somuren adamlar degildi. Bizim evin emektar firiniydi. Fatih onunde ki mutfak onluguyle bana yavru kopek bakisi atarken cok komik ve sucunu bilen bi tipti. İstemeden de olsa tebessum ettim ve gelip bana sarıldı. " senin yuzunu guldurmem icin illa firini mi yakmam gerekiyor ?" kafami kaldirip gözlerine baktim. Benim aci cektigimi biliyor ve yuzumu guldurmek icin cabaliyordu. Birden onun sevecegi kizin ne kadar sansli olduğunu fark ettim. Tuna yukari kattan yangin sondurme tupuyle mutfaga dalinca onu durdurmak icin atildim ama pek de bi ise yaramadi. Firini toz içinde bırakınca ve " bu galiba yangin olunca kullaniliyodu duman cikinca degil" diyerek yaptigini sorgulayinca hepimiz kahkaha atmaya basladik. Gozumden gelen yasi silerken fatih tunadan tupu alip kafami nişan aldi. Saskinlik ve sinir arasinda gozlerimin ustunu silerken fatih ile tuna anirarak guluyordu. Bi hisim elinden alip tunayi kardan adama cevirdim. Fatihe donunce ne istersen yaparim diye yalvariyordu. Tabi ki de vicdanimi yok sayip onu da noel babaya cevirdim. Onlar saskin saskin birbirine bakarken bu sefer de ben kahkaha atmaya basladim. İkisi ayni anda tupu tutunca bende tetige bastim. Mutfak,tuna,fatih ve ben tozla bulanana kadar savastik. Tup bittiginde hepimiz toza bulanmis halde guluyorduk. Gercekten de accayip eglenmistik ve bitmesi hepimizde buruk bi gulumsemeye neden olmustu. Mutfaga bakip ic çekince fatih ve tunada ic çekti. Ardindan tuna yerleri,fatih dolaplarin ustunu bnde firini temizlemeye basladim.

Temizleme isi bittiginde hepimiz kendimizi koltuklara attik. Canimiz cikmisti yorulmus ve eglenmistik. Mert de uyanip yanimiza gelince mutlu kuzen tablomuz tamamlanmis oldu.

Siradaki yapilacak iş batuyu aramakti.

Kisa kisa bolumler yazmaya karar verdim. Bu sekilde hem hikayeden uzaklasmayacak hem de yazmam kolay olucak. Zaten burasi(alanya) cok sicak. O yuzden sicagi unutmak için yazabiliyorum. Bu bolumse biraz aile tablosunu yansitmak istedim. Diger bolum yakinda gelir. Ama yavas yavas oy ve yorumlarda azalma goruyorum ve bu beni uzuyor. Tamam yorum yazmak istemeseniz bile oy verebilirsiniz. Sizi seviyorum kankalarim. Ve vini seni de seviyorum. :) :D

yakışıklı kankamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin