Olamaz-aslında olurda amaan ne diyorum ben ya -. Pamir şuan yerde 2 - 80 uzanıyor - acaba gerçekten 2-80 var mı? Uf sen bi sus iç ses ya-.Ne yapmalıyım şimdi? Polisi mi arasam? - saçmalama kızım ne polisi- Peki ambulans?- olabilir en azından polisten daha mantıklı- ' kızım bi git silkele cırla - zaten sen cırla ölen dirilir o ayrı - bi bak belki uyuyor falan' seni sonra tebrik edeceğim iç ses .Kendimle yaptığım konuşmadan sonra gittim ve Pamir'in nabzına baktım hala atıyordu- hala atıyordu ne ya sanki on yerinden bıçaklandı adam altı üstü yerde uzanıyor-.Evet kalbi atıyordu ama niye böyle yerde uzanıyordu ki? Onu uyandırmalıydım. Ama nasıl? Aklıma gelen fikirle sinsice sırıttım. Koşarak banyoya gittim ve bi kova buldum. İçini soğuk su ile doldurdum -taşıması her ne kadar zor olsada-Pamir'in yanına dikildim ve... Ve beklenen an bi kova soğuk suyu yüzüne attım.Tepkisi" Hassiktir noluyo lan" Allahtan erkeklerin cırlama gibi bi huyu yok.Şahsen ben olsam en az bi şehir ötedekilerin duyacağı bir cırlama sergilerdim.Benim vereceğim tepkinin aksine o sadece "Hassiktir" gibi bi tepki verdi.Aslında o ilham verici kadifemsi ses tonuyla cırlasada pek bi sorun olmazdı yani.Ne olduğunu anlayınca bana " ölümün benim elimden olacak" dedi.Tabanları yağla Eylül. Tam koşmaya başlayacaktım ki sırtımda hissettiğim soğukluk ve acı duvarla bütünleştiğimi kanıtlıyordu.Beni duvarla kendi arasına almıştı.Saçları ıslaktı yüzünden su damlıyordu.Ve... Ve bu haliyle o çok...çok etkileyici görünüyordu.Kalbim çok hızlı atıyordu ve nefes alış- verişlerim hızlanmıştı.Buna emindim." Beni ıslatmak ha?" Bunu sorudan çok tehdit olarak söylemişti ses tonundan anlamıştım bunu." Sende ıslanacaksın küçük şeytan" dedi. Ve cümlesini bitirmesiyle beni banyoya sürüklemeye başladı.Beni duşa kabine ittirdi ve kendi de içeri girdi.Kapıyı kapattı. Suyu soğuğa ayarladı ve üzerime tutmaya başladı. Cırlamak istiyordum ama suyu tam ağzıma tuttuğu için yapamıyordum.Ne zaman cırlamayı denesem ağzıma dolan suyla başarısız oluyordum.Suyu saçlarıma tutmaya başladı ama nefes nefese kaldığım için cırlayamadım tabikisimde. Beni duvarla kendisi arasına aldı. Kollarımı yanımda duvarla birleştirdi.Oda nefes nefeseydi.Nefes nefese ne yapacağını beklerken o bir anda beni orada bırakıp çıktı. Önce odanın kapısının sonra dış kapının sert bir şekilde kapanmasını duydum. Gitmişti. Yine gitmişti. Ama neden? Neden gitti ki?
***
PAMİR'İN AĞZINDAN
Kapıyı sert bir şekilde çekip çıktım.Neden böyle olmuştu ki ? Neden kalbim bana itaat etmeyi bırakıp hızlanmıştı? Neden gözlerim onu bu kadar güzel görüyordu? Neden nefesim hızlanmıştı? Neden onun kokusu eşsiz gelmişti? Off Allah ' ım kafayı yiyecek galiba .Daha hayali unutamamışken yenisini kaldıramam.Belkide bu yüzdendir hayali unutmak için kalbim onu için boyle yapıyor. Hayal... Hayalim benim... Şu gönlüm hiç kimseyi böyle sevmedi...Hiç kimseye böylesine yenilmedi... Ne yapsam ne söylesemde değişmedi...Denedim... Çok denedim... Ama olmadı işte olmadı... Onu karanlığından çıkaramadım.O, o karanlıkta boğulurken ben elim kolum bağlı onu izledim.Ama Eylül... Eylül farklı... Masum çocuk gibi... O beyazın en açık tonu...Tertemiz... Ama hayal... Siyahın en koyu tonu... Peki ben...Ben neyim?...Bilmiyorum... Off kafayı yiyecem ya.İçmeye çok ihtiyacım vardı bu gece...
***
EYLÜL'ÜN AĞZINDAN DEVAM
Pamir gitmişti. Bende üzerimdeki ıslak kıyafetlerden kurtuldum. Gerçekten çok üşümüştüm. Tam yatağa girecektim ki kapı çaldı.Pamir' in geldiğini düşünüp kapıya koşuşturdum. Ama kapıyı açtığımda gördüğüm kişi kesinlikle Pamir değildi çünkü karşımda bir meteor duruyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Fısıltıları
HumorSıradan olmasını beklediğin bi gün hayatının dönüm noktası oldu. En zor anında gelen teklif kendinden geçmesine sebep oldu. Eylül hayatını iş ve okul arasında sürdürmeye devam eden bi kızdı ta ki dengesi sarsılana kadar.Pamir döndüğü noktada gördüğü...