Gece rüyamda annemi gördüm, masmavi bir elbise vardı üstünde çok güzel duruyordu. Sarılmak istiyorduk ama sarılamıyorduk bir türlü. Hıçkırıkla uyandım, sabah daha 5'di. Uyumaya çalıştım fakat gözüme hep annem geliyordu. Bende kalkıp saçımı yaptım, saçım bittikten sonra kahvaltıya geçtim. Kahvaltı yaparken aklıma Egemen geldi, söyledikleri ''en uzun ilişkim 17 saat sürmüştü'' bu söz aklımı çeliyordu. Evet daha önce hiç sevgilim olmamıştı, ama Egemen'i kendime aşık edebilirdim belki. Her insan aşık olurdu öyle demişlerdi. Egemen neden bana aşık olmasın ki? Yanlış mı düşünüyordum böyle bir şey yapar mıydım? Çocuğu sadece beğeniyorum, aşık değilim ona hisleriyle oynamak istemiyorum ama istemsizce o çocukla ilgileniyorum daha bir gündür tanımama rağmen. Bunları düşünürken aklıma kağıda yazıp çekmek geldi. İki tane kağıt parçası kopardım. Birine aşık et birine hayır yazdım katlayıp elimle karıştırdım. Masaya attığımda birini alıp çektim ve sonuç ''hayır'' çıktı. Ama bunu yapmak istemiyordum. ''Anne nolur yardım et eğer aşık etmemi istiyorsan, bana o kağıdı çektir'' diyip tekrar katlayıp karıştırdım. Bu sefer aşık et çıkmıştı, tabiki işime geldiği için onu yapacaktım. Üstümü giyinip okula doğru yola çıktım arabama atlayıp, müzik açtım. Hala içimde çatışıyordum. Okula geldiğimde Esra yanıma geldi durgun olduğumu anlamıştı ama üstüme gelmek istememişti. Kantine doğru yürürken Egemen'in arabasını gördüm. İçimde istemsizce bir kıpırdı oldu, Esra'ya anlatmaya başladım. Esrayla birbirimize çok benzerdik görünüşümüzde, duygularımızda...
-Esra ben sana bir şey soracağım.
-Sor bebeğim
-Ben Egemen'i kendime aşık etmek istiyorum.
Esra bu sözümle olduğu yerde kalakalmıştı, durdu birkaç dakika
-Saçmalama Masal, Egemen'in uzun süreli ilişki olmaz, yapma kendine bunu
-Ya tamam Egemen kısa ilişkilerin adamı ama benimle olamaz mı?
-Sen hoşlanıyor musun ondan? bu soruyla ben kalakalmıştım. Ondan hoşlanmıyordum aksine uyuz oluyordum.
-Saçmalama Esra ya sadece hırs yaptım diyelim.
-19 yıl boyunca kimseyi yapmadın, Egemen'i mi şimdi yaptın.
-Of tamam Esra! Bir şey sormadım farzet deyip yürümeye devam ettim. Arkamdan gelip sarıldı hemen.
-Bitanem ben sadece üzülmenden korkuyorum, bırak akışına bu güzellikle Egemen zaten sana aşık olur. Ama sen peşinden koşarsan diğer kızlardan farkın kalmaz deyip öptü. Çok doğru söylemişti, peşinden ben koşmamalıydım.
Kantine girdiğimizde Esra hemen Buğra'nın yanına gitti, kuyruk gibi bende Egemen de başka masada kızlarla oturuyordu umursamayıp Buğranın yanına gittim. Tam konuşurken Egemen geldi.
-Masal biraz konuşabilir miyiz dedi
-Tabi, söyle dedim soğuk bir tavırla
-Burda değil gel benimle dedi
-Emir cümlesi kurmazsan gelirim dedim
-Masal benimle bahçeye kadar gelir misin? dedi. Kafa sallayıp yürümeye başladım, bahçeye çıkana kadar tek bir söz söylemedi.
-Evet dinliyorum dedim kollarımı birbirine dolayarak
-Kusura bakma dünkü davranışım için haklısın biraz egoist bir insanımdır dedi
-Bunun için mi çağırdın beni sorun yok deyip yürümeye devam ettim. O an aklıma aşık etmek geldi, o çocuk bana aşık olmalıydı! Arkamı dönüp
-Egemen diye bağırdım, oda bana doğru döndüğünde
-Özürünü kabul etmem için bir şartım var diyip gülümsedim. Tek kaşını kaldırıp bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAPKIN
Fiksi RemajaBir insan nasıl sevdiğini hem üzüp, hem sevindirebilir ki? Bunun adı aşk mı oluyor, bu aşk hep can mı yakar? Yoksa midende sürekli midende kelebekler mi uçuşur? Ben aşkı bilmiyorum, aşkı öğrenmeye çalışan bir kızın hikayesi bu...