-İbretlik Bir Kıssa-

8.8K 636 51
                                    


Multimediadaki fon müziği ile okuyun. :)




Çevremdeki insanlar, yaptığım zulümden dolayı benden uzaktılar..

Dedi ki:

     «Günlerden bir gün, evlenmeyi arzuladım ve bir çocuk sahibi olmayı.. Evlendim ve bir çocuğum oldu..Adını Fatma koydum.. Onu çok sevdim.. Fatma büyüdükçe kalbimdeki iman da onunla büyüdü.. Kalbimdeki isyan da azaldı onunla..

     Elimde içki kadehi vardı. Onu içme isteğiyle doldurmuştum. Fatma, onu devirdi.. Daha yaşı iki bile değildi.. Sanki ona bunu yaptıran, Allah'tı! O büyüdükçe, kalbimdeki iman da onunla büyüdü.. Allah'a yaklaştığım her bir adımda, içinde olduğum isyanlardan uzaklaştım biraz biraz.. Tâ ki Fatma 3 yaşına basana kadar.. 3 yaşını bitirdiğinde Fatma öldü!!»


     Ve Malik ibni Dinar devam ediyor anlatmaya:

     Kızım Fatma ölünce; durumum, vaziyetim eskisinden daha da kötü oldu ve bende çevremdeki Müslümanlarda olan ve beni bu büyük üzüntüye karşı dayanmamı sağlayacak sabır yoktu.. Her şey, çok kötüye gidiyordu.. Şeytan, durmadan benimle oynuyordu.. Tâ ki o gün geldi ve Şeytan bana dedi ki: "Bugün öyle bir sarhoş olacaksın ki daha önce hiç böyle sarhoş olmadın!!" Ve ben, o gece içmeye ve sarhoş olmaya azmetmiştim.. Gece boyu içtim.. İçtim.. İçtim!! Öyle bir duruma gelmiştim ki, rüyalar beni birbirine atıyordu.. Tâ ki o rüyayı görene kadar:

      Rüyamda kıyamet günündeydim! Güneş kararmış, denizler ateşe çevrilmiş, depremler oluyordu durmadan.. İnsanların hepsi, kıyamet günündeydi.. İnsanlar, zümre zümre, grup gruptu ve ben o insanların arasındaydım.. Sesler duyuyordum. Birisi sesleniyordu: "Ey Filan oğlu filan!! Cabbar'a hesap vermeye hadi!" diyordu.. Ve o çağrılan insanın yüzünün rengi simsiyah olmuştu duyduğu o korkudan.. Birçok insan çağrıldı.. Tâ ki kendi ismimi duyana kadar.. Ses, beni çağırıyordu.. "Haydi Cabbar'a Hesap vermeye!!" diyordu..

     O an, çevremdeki o insan kalabalığından kimse kalmamıştı.. Kıyamet günü.. Mahşer yeri, bomboştu.. Sonra bir anda karşımda bir fare gördüm. Çok büyüktü (devdi). Çok vahşi ve çok saldırgandı..Çok güçlüydü..Ağzı açık, bana doğru koşuyordu.. Ben de duyduğum korku ve dehşetten dolayı ondan kaçmaya başlamıştım.. Kaçarken, bir anda karşımda oldukça yaşlı ve zayıf bir adam gördüm ve ona seslendim: "AHH!! Beni bu dev fareden kurtar!!"

      Bana dedi ki: "Oğlum! Ben, çok zayıfım. Seni ondan kurtaracak gücüm yok. Ama şu yönde koş. Eminim kurtuluşa ereceksin.."

      Ben, onun dediği yöne doğru koşmaya başladım.. Dev fare, hala arkamdaydı beni kovalıyordu..Ve karşıma Cehennem'in ateşi çıktı.. Yüzümde hissediyordum o dehşetli sıcaklığı!!! Fareyle cehennem arasında sıkışmıştım ve kendi kendime dedim ki o an:."Ben, bu fareden ateşe düşmek için mi kaçıyorum!!" Ve koşa koşa bana bu yolu tarif eden o zayıf adama doğru koşmaya başladım.. Fare de peşimdeydi. Gittikçe yaklaşıyordu bana.

      Çok korkuyordum!! Adamın yanına geri geldim ve ona dedim ki: "Allah aşkına, beni bu fareden kurtar yalvarırım!" Ve yaşlı adam, benim hâlime ağlıyordu.. Bana dedi ki: "Beni görüyorsun; ben çok zayıfım, güçsüzüm. Benim, seni kurtaracak hâlim yok.. Ama bu sefer şu yönde koş! Bu sefer, inşallah kurtuluşa ereceksin...."

İSLAMİ KISSALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin