Hep beraber okuldan çıktık. Kapının önünde gördüğümüz manzaranın nedenini anlayamamıştım. Spor bir araba bizi bekliyordu. Sağımda Kayra,solumda Cansu ve Bora vardı ve hepimizin yüzünde aynı şaşkın ifade yer almıştı. Arabanın şoför koltuğuna Caner yanındaki yolcu koltuğuna da Berkay oturdu.
Biz hala şaşkın şaşkın bakarken bir araba daha geldi.Arkadaki araba sizin için. Caner'in konuşmasıyla şaşkınlığımız arttı. Bize özel araba mi getirmişti? Kıyamet alameti! Sonunda yüzümdeki bu salak ve şaşkın ifadeden kurtulmuştum. Bir kez daha arabaya baktığımda Bora'nın şoför koltuğuna Cansu'nun da yanına oturduğunu gördüm.
Gözlerim Kayra'nın gözlerini bulduğunda arabaya geçmemi işaret etti. Gözlerimi devirip arabanın arka koltuğunda ki yerimi aldım. Kayra da yanıma oturdu. Siz arkadan bizi takip edin. Ve Caner yine konuştu. Aynen onun söylediği gibi arkalarında gidiyorduk.
Neden bu arabada olduğumuzu ve neden onlarla gittigimizii biri bana lütfen söylesin artık!! Cansu halinden memnun gibi görünse de sinirlenmişti. Aslında bende bu soruların cevaplarını merak ediyordum. Çünkü bu dört arkadaş uzun zamandır görüşmüyorlardı ve görüşmelerinin nedeni önemli birşeydi.
Kime diyorum ben ya!! Cansu bir kez daha bağırdı. Kayra bizim orada olduğumuzu unutmuş gibi camdan dışarıyı izliyordu. Bora da gözlerini yoldan ayırmadan Cansu'yu susturmaya çalışıyordu. Aşkım bizde bilmiyoruz. Yakinda herşeyi öğrenicez. Şimdilik soru sorma.
Yolun uzun süreceğini anladığımda başımı Kayra'nın omzuna yaslayıp uyumaya karar verdim. Kayra'da belinden kavrayıp rahat etmem için beni kendine daha da yaklaştırdı.
▪❇▪❇▪❇▪❇
Arabanın fren yapmasıyla kısa süren tatlı uykumdan uyanmak zorunda kaldım. Tam olarak kendime geldiğimde Kayra'nın yardımıyla arabadan indim. Okuldan çıktığımızda gece olduğu için karanlıktı ama şuan hava aydınlanmaya başlamıştı. Sanırım yeni uyanmış olmamdan dolayı etrafı biraz bulanık görüyordum ama gösterişli ve kocaman bir villanın önünde durduğumuzun farkındaydım.
Caner ve Berkay yanımıza gelip bizim gibi bos gözlerle villaya bakmaya başladı. Bu ev sizin mi?! Caner Bora'nın bu sorusuna cevap vermek için başını evet anlamında salladı. Villanın bahçe kapısından girdiğimizde bizi ilk olarak güvenlik kulübesi karşıladı. Villaya uzunca bir yoldan gidiliyordu ve yolun her iki tarafı da kocaman ağaçlarla kaplıydı.
Tıpkı bir ormanı andırıyordu. Villanın kocaman havuzu masmavi görüntüsüyle gökyüzüne meydan okuyor gibiydi. Havuzun yanindaki şezlonglar bizi davet ediyordu resmen. Villanın girişine geldiğimizde kapının her iki yaninda da kocaman aslan heykelleri vardı.
İçeri girdiğimizde kocaman bir salon karşılamıştı bizi. Dikkatimi ilk olarak siyah deri koltuklar çekmişti. Ben siyahın asaletinde boğulup giderken merdivenden gelen ayak sesleri dikkatimi o yöne çekti. Sarıya yakın saçları, mavi gözleri ve kusursuz fiziği olan bir kız bize doğru geliyordu.
Hoşgeldiniz. Sesi tüm Solana dağıldı. Kayra ve Bora da o kızı fark etmişti ve gözlerini ondan ayırmıyordu. Şimdiden o kızdan nefret etmiştim. Hoş bulduk! Biraz sert bir şekilde söylemiştim bunu. Diğerlerinin de yerine söylemişim gibi benden başka kimse konuşmadı. Odalarınız yukarıda. Hepinize birer oda vermek istedik ama yeterli oda yok. O yüzden kızlar ayni odada,erkekler ayni odada kalacak. Şule sen odalarına götür misafirlerimizi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopatlar Okulu
HorrorCezalı oldukları için okulda kalan gençler eski dostlarıyla karşılaşırlar ve işler içinden çıkılmaz bir hale gelir. Bir anda hepsi birer KATİL olmuşlardır...