Ameliyat masasının üzerinde duran baygın bedene birazdan neler olacağını az çok tahmin edebiliyordum. Anlamsız gözlerle ona bakarken Caner elindeki çantayla yanıma geldi. Ne var o çantada? Cevap verme zahmetinde bile bulunmadan çantayı yavaşça açtı.
Sen yapmak ister misin? Elindeki çakıyı bana uzattı. Aslında uzun zamandır bu zevkten mahrum kalmıştım. Evet.! Çakıyı yavaşça boğazında gezdirdim. Gittikçe daha da çok bastırıyordum. Çakının ucuna hafifçe kan bulaştı.
Çakıyı adamın boğazında gezdirirken o kadar zevk alıyordum ki onun uyanıp acılar içinde bağırdığının farkında bile değildim. Kolları ve ayakları kelepçelerle bağlı olduğu için tek yapabildiği şey bağırmaktı.
O kadar yüksek sesle bağırıyordu ki artık buna daha fazla dayanamayacağımı düşüyordum. Çantada işime yarayacak başka şeyler olduğuna emindim. Çantayı açtığımda bir neşter görünce inanılmaz derecede sevindim.
Neşteri alıp tam ağzına götürüyordum ki elimi ısırdı. Piç Kurusu! Caner! Yardımına ihtiyacım var. Caner'in bu kadar güçlü oluşu bizim için bir avantajdı. Sonuçta 4 yıl boyunca fitness'a gitmiş. Bu durum mutlaka işimize yarayacaktı. Elleriyle adamın ağzını açtı. Bende elimdeki neşterle bir çırpıda dilini kesip attım. Akan kanlar ağzını doldurmuştu.
Daha sonra bir matkap olduğunu fark ettim. Karnına bastırıp matkabı çalıştırdım. Sanırım iç organlarını parçalamıştım. Süperr!
Elini biraz çabuk tut. kan kaybından ölecek. Amacımız acı çektirmek. Ölene dek ne kadar acı çekerse o kadar iyi. Duyduğum hazzın tadını çıkarmak isterken Caner buna engel oluyordu. Caner'i daha fazla sinirlendirmemek için elime tutuşturduğu raptiyeleri ne yapsam diye düşünüyordum.
Biraz çocuksu bir ruh halim var sanırım.! Kulağına küpe niyetine sapladım bir kaç tanesini.Elimde hala vardı. Onları da parmaklarına yüzük şeklinde dizdim. Gerçekten çok zevkliydi. Ne kadar da çok raptiye vardı yaa. Bir türlü bitmedi. Son raptiyeleri de gözlerine geçirdim. Tamam, dur artık. Öldü!
Ölmüştü.. Ben öldürmüştüm.! Ama ilginç bir şekilde olayı normal karşıladım. Taki Rüya'nın sesini duyana kadar. Babam nerede? Ne yaptınız ona?
********
Yetimhanenin kapısının önünde durduk. Rüya olacaklardan habersiz korku içinde etrafı inceliyordu. Bir anda onu arabadan dışarı atıp son hızda oradan ayrıldık. Garip bir şekilde vicdanım sızlamıyordu. Artık çocuk sorunu da kalmadığına göre depoda bizi bekleyen Caner ve diğerlerinin yanına gidebilirdik. Tek bir sorunumuz kalmıştı. CESET.!
Depoya geldiğimizde hiç beklemediğimiz bir manzarayla karşılaştık. Depo yanıyordu.Kayra sinirden köpürüyordu. Ve haklıydı da.
Merak etmeyin bütün delillerden de cesetten de kurtulduk. Gitmek için sizi bekliyorduk. Geldiğinize göre gidebiliriz. Zaten bu yangından haberdar olmaları uzun sürer. Yani bu kadar korkmayın.Caner dalga geçer gibi konuşsa da içimizi rahatlatmıştı. Aniden çalan telefon ürpermeme neden oldu. Çalan Berkay'ın telefonuydu. Ekranda duran Şule Arıyor yazısını adeta gözümüzün içine sokmuştu.
Bir sorun mu var? İşiniz uzun sürdü. Sesi endişeli geliyordu ama bence evde tek başına bizi beklemekten sıkılmıştı hepsi bu. Kafamda haince Şule'yi öldürme planları yaparken bir anda Cansu'yla göz göze geldim. Sanırım o da Şule'yi öldürmek istiyordu. Sorun yok. İşimiz bitti, birazdan geliyoruz. Berkay bu sözleri söyleyip telefonu kapattı.
Herkes geldiği arabaya bindi. Çok normal görünüyorduk. Özellikle de ben. Sanki o adamı ben öldürmemişim gibi rahat davranıyordum. Aslında benim için şaşılacak bir durum değildi. Sorunum yüzünden defalarca klinikte yatmak zorunda kalmıştım ve Orda insanlara sürekli zarar veriyordum.
Bu daha farklı birşeydi ama ben yinede rahattım. Tabi diğerleri benim bu rahatlığımdan çok ta memnun gibi görünmüyorlardı. Sonuçta Rüya için çok ağlamıştım ve onu kimsesiz bırakan bendim. Sanırım gerçekten de normal değildim.
Kafamdaki düşüncelerden kurtulup camdan dışarı baktığımda eve gelmiştik bile. Yol çok kısa sürmüştü. Yada ben kendi düşüncelerimde boğulurken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştim.Çünkü yola çıktığımızda gece yarısıydı ve her yer karanlıktı. Ama şimdi hava aydınlanmaya başlamış güneş hafiften yüzünü göstermişti.
Şule kapının önünde dikilmiş soğuğa aldırmadan bizi bekliyordu. Sizin için çok endişelendim.! Acaba bizim için mi endişelenmişti yoksa Caner için mi? Gelir gelmez boynuna atladı çocuğun. Demek hedefinde Caner vardı. Sanırım Caner'in bundan haberi yoktu. Olsaydı şaşkınlıktan donup kalmazdı zaten. Ama şaşkınlığı üzerinden çabuk atıp oda sarıldı, Şule'ye.!
Onların bu iğrenç samimiyeti midemi bulandırmıştı. Tam eve doğru hareket edecektim ki omzumda hissetiğim el durmama neden oldu. Beni beklemiycek misin? Kayra gözlerini dikmiş gözlerimin içine bakıyordu. Bu olaylar arasında sevgili olduğumuzu bile unutmuştum. Elimden tutup beni eve doğru çekiştirmeye başladı.
Dışarının felaket derecede soğuk olduğunu eve girince anladım. Kendimi ilk kördüğüm kalorifer peteğine sabitledim. Sanırım komik görünüyordum. Öyle olmasaydı içeriye her giren gözünü bana sabitlemezdi. Ama başka bir ihtimal daha vardı tabi. Üzerim fena halde kirliydi. Tabi bir adam öldürdüm sonuçta üzerime kan bulaşmasa ne zevki kalır ki?
Neyse ben duşa girsem iyi olacak. Ortamdaki sessizlik benim konuşmamla uçup gitti. Sanki hepsi bunu söylememi bekliyor gibi gözlerini benim üzerimden çekip farklı yerlere bakmaya başladılar.
Bıkkın bakışlarla merdivenlerden yukarı çıkarken aklıma birşey gelmişti. AİLEM.! Bu olanlardan haberleri yoktu. Benim de nerede olduğumu bilmiyorlardı. Zaten benim yokluğumdan haberleri olduğundan bile emin değilim. Psikolojik sorunlarımdan sonra bana yabancı biriymişim gibi davranmaya başladılar.Neyse nasıl olsa bende onları ailem gibi görmüyordum.
Bu düşünceleri bir kenara bırakıp merdivenlerden çıkmaya devam ettim. Odaya geldiğimde loş bir ortam karşıladı beni. Direk banyoya girip duş almak için üzerimdekileri çıkardım. Gözüm bir anlığına aynaya takıldı. Bu gerçekten ben miydim? Her yerim kanlar içindeydi. Kendimden daha fazla tiksinmemek için bir an önce suyun altına girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopatlar Okulu
HororCezalı oldukları için okulda kalan gençler eski dostlarıyla karşılaşırlar ve işler içinden çıkılmaz bir hale gelir. Bir anda hepsi birer KATİL olmuşlardır...