Hun İmparatoru Attila'nın önemi, tarih içindeki yerini korusa da, nesillerden nesillere korku, hayranlık ve merakla aktarıla aktarıla Attila ismi bir efsaneye dönüşmüş, bu ismin çağrıştırdıkları tarihçiler kadar sanatçıların da ilgisini çekmiştir.
Batılıların barbar olarak gördükleri bir kavmin içinden, onları zekası ve gücüyle şaşırtan, bu şaşkınlığın hayranlığa dönüştüğü Attila dışında bir başka tarihsel kişilik bulmak oldukça zordur. Etrafına dehşet saçan bir savaşçı olmasına rağmen, Attila'nın bilime ve sanata olan merakı, Batılıların barbar tanımını oldukça zorladı. Acımasızlığıyla ünlü bu hükümdara, "Tanrı'nın kırbacı" ya da "Tanrı'nın Kılıcı" sıfatını yakıştırıp, günahlarının bedeli olarak kendilerine gönderildiğini bile düşündüler.
Korku ve merakla iç içe geçmiş bu hayranlık, Avrupalı sanatçıların eserlerinde de yerini aldı, Verdi dahi "Attila" adında bir opera besteledi. Günümüzde de bu ilginin sürdüğünü, Attila'nın kitaplara ve filmlere konu olmaya devam ettiğini söyleyebiliriz.Bir efsaneye göre Attila, çocukken Romalılar ile Hunlar arasında yapılan anlaşmayla Roma İmparatorluğu'na rehin olarak verilir. Attila'nın karşılığında da General Gaudentius'un oğlu Aetius, Hunlara teslim edilerek, diğer barbar kavimlere karşı Hunlar ve Romalıların ittifak yapması sağlanır. Bu konuda başka bir iddia ise Romalıların rehin aldığı Atilla'ya karşı amcası Rua bir soylu çocuğu olan Aetius'u kaçırır ve Attila'nın karşılığında geri verir...