Öncelikle ölümünden sonra adına yakılan bir ağıtla başlayalım:
Gökyüzünde yaş yağdıran bir bulut
Güneş yaslara bürünmüş batıyor
Altın gümüş ve çelikten bir tabut
Bu tabutta hun güneşi yatıyor
Hakkında fazla bilinmeyenlere mezarının yeri ve ölüm şekliyle başlayabilirim :)
- Attila ağıtta da belirtildiği gibi 3 tabuta konulmuş. Çelik olanı fethettiği ülkeleri, altın ve gümüş olanlar ise şerefini, gücünü ve imparatorluklarını simgeliyor. Aynı zamanda yanında çok yüklü miktarda hazineyle gömülmüştür. Bu tarz bir cenaze işlemi ancak çok büyük hükümdarlar için yapılır.
- Cenazeyi taşıyanların tamamı, mezar yerinin bulunamaması için öldürüldü. (Bir rivayete göre de karşılıklı ok atışlarıyla birbirlerini vurdular)
- Mezarın yeri hakkında bir çok görüş var ama tahminen Macaristan topraklarında olduğu düşünülüyor. Zamanında Hitler'in de subaylarına Attila'nın mezarını arattığı bilinen bir gerçek. Genel kanıya göre Tuna Nehri'nin yatağı bir süreliğine binbir zahmetle değiştirilmiş, Attila hazineleriyle birlikte gömüldükten sonra nehir tekrar eski haline getirilmiştir. Tuna Nehri çok uzun olduğu ve pek çok ülkeden geçtiği için bürokratik sorunlar çıkarabileceğinden kazı çalışması malesef ki yapılamıyor.
- Bir fikre göre de Tuna Nehri'nde var olan adacıklardan birini oldukça derin kazıp cenazeyi defnetmişler ve arkasından adayı örtmesi için nehrin yatağını değiştirmişler.
- Öldüğünde kimse tarafından rahatsız edilmeden ebedi uykusuna dalmak istediğini vasiyet etmiştir. (Öyle de oldu :D)
Ve eşleriyle devam edelim :)
- İlk eşi ve baş kadını Arıkan'dı. Arıkan, Attila'nın 3 oğlunun da annesidir.
- Nakara isimli esir bir kıza da aşık olmuştur. (Kız sanırım Goth kavmindendi) Ama Nakara doğum esnasında ölmüştür. (Attila'nın Nakara'nın ölümüne çok üzüldüğü söylenir)
- Attila'nın kadınlara fena halde zaafı varmış ve birçok eşi olduğu biliniyor.
- Öldüğü gece evlendiği kız İldico isimli bir Cermen kızıydı. (58 yaşında olmasına rağmen oldukça dinç ve güçlüydü)
(Romalı Honoria'ya ilerde değineceğim)
Öldüğü geceden bahsetmişken ölümü hakkındaki spekülasyonlara da değineyim. Çünkü Attila'nın ölümü tam anlamıyla esrarından hala arındırılamadı.
- En sık dile getirilen düşünce Attila'dan yaka silken Batı Roma İmparatorluğu'nun bir şekilde Attila'yı düğün gecesi zehirletmiş olduğudur ancak bu konuda net bir kanıt yok. Hatta zehirleyenin İldico olduğu da söylenir ancak bu konuda da hemen hemen hiç bir kanıt yok.
- Düğün gecesi Attila fazla derecede yiyip, çok içmiş ve yatağına uzandığında ağzından ve burnundan oluk oluk kan boşalmış. (Muhtemelen iç kanama) Kan, aktığı yol tıkanınca boğazında birikmiş ve Attila boğularak ölmüş. İldico'yu da Attila'ya sarılmış ağlarken bulmuşlar. Cesedi inceleyen şaman da iç kanama olduğunu belirtmiş.
- Kimine göre de Attila içkiye çok alışık değilmiş ve düğün gecesi çok içince soluk borusu patladığı için ölmüş.
Anlaşılan Attila bir suikast sonucu değil doğal bir nedenle ölmüş gibi görünüyor. Günümüzdeki adli tıp o zamanlarda da olsaydı zaten net bir şekilde ölüm sebebini bilirdik. Yine de 20 sene boyunca Avrupa'yı titretmiş bir adamın bu şekilde ölüşü ister istemez acı bir gülümseme yaratıyor insanın yüzünde :) (Ölümü üzerine Roma'da kiliselerde sürekli çanlar çalınıp dualar edimiştir) Bir 20 sene daha yaşasaydı sanırım bugünkü Avrupa ve Dünya çok daha farklı olurdu ne dersiniz ? :)
Biraz da ailesinden bahsedelim.
- Attila 'nın bilinen 3 oğlu var: Ellak (İlek), Dengizik ve İrnek.
- Ellak büyük oğluydu ve Attila'nın arkasından başa geçti ancak kardeşleriyle taht kavgasına düştü ve babasının ölümünden kısa süre sonra Cermenlerle yaptığı Nedao savaşında öldü.
- Dengizik (Anlamı "Deniz"dir) Ellak'tan sonra başa geçti ve Hunları bir şekilde toparladı ama Roma'ya boyun eğmediği için yakalanıp esir edildi. Başı bir mızrağa geçirilip Bizans sokaklarında teşhir edildi.
- İrnek ise Attila'nın en küçük ve en güvendiği oğludur. Çocukluğunda çok şımartılmıştı çünkü bazı şamanlar Attila'ya ölünce soyunun dağılacağını ama İrnek'in soyundan gelenlerin bu soyu güneş gibi parlatacağını söylemişler. Hatta Attila hiç gülmezmiş, sadece İrnek yanına geldiğinde gülümsermiş. (O da deminki kehanetten ötürü) Attila'nın ölümünden sonra İrnek kendisine bağlı Hunlarla Karadeniz'in kuzeyine çekildi. O bölgede yaşanan karışıklıklardan ötürü Bizans'a boyun eğdiği ve Bizans ordularında komutanlık yaptığı söylenir. Diğer bir görüşe göre de o bölgedeki diğer Türk boylarıyla karışmış ve bugünkü Bulgarların atalarını oluşturmuşlardır. (Bulgar; karışmış, karışmış olmak anlamına gelir)
