Attila ve Devletin Büyümesi
Hunlar'ın başına geçtiği zaman 39-40 yaşlarında olan Attila, babası Muncuk erken öldüğü için amcası Rua'nın yanında yetişmişti. Onunla birlikte seferlere katılmış devlet yönetimini, Hun iç ve dış siyasetinin esaslarını öğrenmişti. Amcası Rua 434'de ölünce devleti büyük kardeşi Bleda ile birlikte devralmışlardı. Bleda, eğlenceye düşkün ve liderlik, devlet adamlığı özellikleri az birisi idi. Bu nedenlerle ikinci plânda kalmış 445'de de ölünce devletin idaresi tamamen, çok güçlü bir asker, devlet adamı ve lider olan Attila'nın eline geçmiştir. Amcaları Aybars devletin doğusunu, Oktar da batısını idareye devam ediyorlardı.
İç isyanlar çıkan Roma Aetyus aracılığı ile Attila'dan yardım istedi. İsyanlar Hun birliklerinin yardımlarıyla bastırıldı. Daha sonra Belçika yöresine saldıran Cermen asıllı Burgond'lar Oktar'ın komutasındaki Hunlar tarafından püskürtüldü. Hunlarla Burgondlar arasındaki bu mücadeleler ünlü Alman destanı Nibelungen'in doğmasına yol açtı (436).
Hunlar böylece bütün Almanya'yı hakimiyetlerine aldılar ve devletlerinin sınırlarını Kuzey Denizi'ne ve Atlas Okyanusu'na kadar genişlettiler.